Old boys Çeviri Türkçe
508 parallel translation
No, it just shook the old boys up a little.
İhtiyarlar biraz sarsıldı o kadar.
I want to wait until the old boys go to bed.
İhtiyarlar yatana dek beklemek istiyorum.
It just shook the old boys up a little.
Çocuklar biraz sarsıldı.
I want to wait until the old boys have gone to bed.
Bizim ihtiyarlar yatana kadar beklemek istiyorum.
It's very simple, Will You just tell the old boys that I'm the new marshal.
Olay çok basit Will. Sadece koca oğlanlara benim yeni şerif olduğumu söyleyeceksin.
When the old boys wrote those words, "life, liberty, and the pursuit of happiness"
Eski kurtlar şunları yazdı : "Yaşam, özgürlük ve mutluluk peşinde."
I figure we'll wait on this, old boys. Right Indian?
Şu üç genci bekleyelim diyorum, değil mi?
Sweek, get these old boys some coffee.
Sweek, bu çocuklara kahve getir.
Us old boys ought not to be doing this to each other.
Bizim gibi eski dostlar birbirlerine bunu yapmamalı.
the sleepwalkers, the old men, the deaf-mutes with their berets pulled down over their ears, the drunkards, the dotards who clear their throats and try to control the spasms of their cheeks the peasants lost in the big city, the windows, the slyboots, the old boys.
Uyurgezerler, yaşlılar berelerini, kulaklarına kadar indiren sağır ve dilsizler ayyaşlar boğazlarını temizleyip kasılmalarını kontrol etmeye çalışan bunaklar büyük şehirde kaybolan köylüler dullar, sinsiler, eski topraklar.
Most of these old boys have nothing.
Bu çocukların çoğunun hiç bir şeyi yok.
All the old boys came. Touching.
Bütün eski erkeklerin ordaydı.Çok dokunaklıydı.
- Harry's one of our old boys. - Ah.
- Harry bizim eski çalışanlarımızdandır.
Six-year-old boys don't have girls on their minds.
Altı yaşındaki erkekler kızlarla ilgilenmezler.
Well, these are mean old boys. They can make you tell me where
Binbaşı bizim o paralara ihtiyacımız var.
These two old boys put me up to it.
Şu iki ihtiyar var ya... Onlar istediler.
Sorry to break up the game, boys... but the old man's having bunk inspection in an hour.
Oyununuzu böldüğüm için üzgünüm çocuklar ama kaptan bir saat içinde ranza denetlemesi yapacakmış.
I'll tell the boys you can't go swimming'cause you gotta whitewash the old fence.
Çocuklara, yüzmeye gidemeyeceğini söyleyeyim. Çünkü, eski çiti boyamak zorundasın.
That stuff's for drummer boys and old ladies.
O şey yeniyetmeler ve yaşlı kadınlara göredir.
Come on, boys, three cheers for old Doc Boone!
Haydi, çocuklar, yaşlı Doktor Boone için...!
Just dropped in on the boys, Asthma and me, with our little old typewriters.
Asthma ile birlikte çocuklara uğradık daktilolarımız da yanımızda.
It was one of the boys at the bank. He took old Manders'keys.
Bankadaki çocuklardan biri Manders'ın anahtarlarını aldı.
After your hospital, Mr. Madeleine, it was a pharmacy free of charge, then, an old people's home, a school for boys, another one for girls.
Hastanenizden sonra Mösyö Madeleine, ücretsiz eczaneniz. Sonra yaşlılar için bir huzurevi, oğlanlar için okul. Kızlar için bir diğeri.
The boys always try to put a stranger on Old Thunder.
Çocuklar Yaşlı Fırtına'ya her zaman bir yabancıyı bindirmeye çalışırlar.
But he wouldn't even get on Old Thunder when the boys saddled him up for a lark.
Ama çocuklar şaka için eyerlediklerinde Yaşlı Fırtına'ya binmedi bile.
Aren't you a little too old to be playing tag with small boys?
Çocuklarla oynamak için biraz yaşlanmadın mı?
But you gotta remember now, we're just little old country boys.
Bizlerin taşralı olduğunu da unutmayın derim ama.
I can hear the old man. "You boys go on ahead, see what we have to clear out."
Yaşlı adamı duyabiliyorum. "siz çocuklar gidin gidebildiğiniz kadar."
Just some old women, a couple of salt mills and a school for little boys.
Birkaç yaşlı kadın, iki tane tuz fabrikası, çocuklar için bir tane okul.
He was gonna show us the gun you used in the old days when you killed the Bradley boys.
Bradley çetesini öldürdüğün silahı gösterecekti.
Old De Leon's got his boys watching this place.
De Leon'un adamları burayı gözlüyorlar.
I've known her folks ever since old Del and I were boys together.
Ailesini iyi tanırım. Çocukken Del'le hep birlikteydik.
I know all of you boys and girls are here because you wanna make new friends and get closer to old ones.
Biliyorum, hepiniz buraya yeni arkadaşlar bulmak için geldiniz ve eskileriyle daha samimi olmak için.
Other boys have ordinary, old-fashioned ones, but Joey's is brand-new plastic.
Diğer çocukların sıradan, eskimiş eklemleri var ama Joey'nin yepyeni bir plastiği var.
Two old men against all three of you boys.
Siz üçünüze karşı iki ihtiyar.
Sgt. Gomez headed back to safety with the three Rostes boys... while we followed the old Apache toward Sierra Charriba.
Çavuş Gomez, Rostes'larιn üç oğlunu geri götürmek için yola çιktι. Çavuş Gomez, Rostes'larιn üç oğlunu geri götürmek için yola çιktι. Biz de yaşlι Apaçi'nin izinde Sierra Charriba'nιn peşine düştük.
And old-fashioned boys have old-fashioned scruples.
Eski kafalı adamların vicdanları da öyledir.
Those truck drivers come there to eat your greasy burgers and they kid you and you kid them back but they're stupid and dumb boys with their big old tattoos, and you don't like it.
O kamyon şoförleri gelip yağlı burgerlerini yiyorlar. Sana takılıyorlar, sen de onlara, ama hepsi de aptal ve gerzek çocuklar. Kocaman dövmeleri var, hiç hoşuna gitmiyor.
One of the boys'll tell you how to get to the old shack.
Adamlardan biri eski kulübeye nasıl gideceğini anlatacak.
When you were five years old and came home stiff-lipped, anguished because the other boys tormented you, saying that you weren't really Vulcan I watched you, knowing that inside the human part of you was crying.
Beş yaşındayken, diğer çocuklar gerçek bir Vulcanlı olmadığın için sana eziyet edince eve suskun ve sıkıntılı geldiğinde seni izledim, içinde bir yerlerde insan yönünün ağladığını biliyordum.
Well, we're back in business, boys and girls, just like the old days.
İşte yine başladık, beyler bayanlar... tıpkı eski günlerdeki gibi.
Ten years this school's been opened, and ten years have we seen, after every assembly, a line of boys here, and the same old faces.
Bu okul kurulalı on yıI oldu, on yıI sonra hâlâ her toplantı sonrası burada bir sıra çocuk var ve hep aynı suratlar.
Oh, uh, Old Man Hendricks did leave you boys some pay though.
Oh, uh, yaşlı adam Hendricks ödemenize rağmen sizden ayrıldı.
Well, you know, old chap, ladies of a certain age tend to favour polite and obliging young boys.
Olgun erkekler ve bayanlar çalışan, kibar ve lütufta bulunan genç erkekleri daha çok beğenirler.
Boys with the faces of old men.
- Yaşlı yüzlü çocuklar.
Boys, that's no way to treat your old daddy.
Yaşlı babanıza böyle davranılmaz, biliyorsunuz.
It's your old colonel, boys. It's Wild Bob.
Eski albayınız Vahşi Bob burada.
That nine year old kid, Judy Miller... they're gonna let her play baseball with the boys. How'd you like that.
Buna ne diyorsun?
But look, you boys... don't wanna go messing around an old house.
Ama dinleyin, siz çocuklar eski evin etrafında dolaşmak istemezsiniz.
looking for an old man a giant, and five boys.
... tam on beş izciye önderlik etti.
They pit lifers against new boys, old against young, black against the white, everybody, to keep us in our place.
Bizi olduğumuz yerde tutmak için ustayla acemiyi, yaşlıyla genci, siyahla beyazı kavgaya tutuşturuyorlar.
boys 7010
boys and girls 256
boys will be boys 42
old boy 620
old bean 35
old bitch 17
old buddy 75
old baby 27
boys and girls 256
boys will be boys 42
old boy 620
old bean 35
old bitch 17
old buddy 75
old baby 27