Olsen Çeviri Türkçe
822 parallel translation
"Is my father... Dr. Olsen here?"
Babam, Doktor Olsen burada mı?
Mrs. Olsen of Buffalo.
Buffalo'lu Bayan Olsen.
Hold your horses, Olsen.
Patlama Olsen.
- Hello, Olsen.
- Olsen.
- No, sir, but Olsen did.
Hayır ama Olsen görmüş.
- Olsen send you for us?
- Seni Olsen mi gönderdi?
When we anchored this morning, he sent Olsen out with a special detail.
Bu sabah demir alırken, Olsen'ı özel bir göreve gönderdi.
- Yes, Miss Olsen?
- Evet, Bayan Olsen?
- You know my secretary, Miss Olsen?
- Sekreterim Bayan Olsen'i tanıyorsun.
- I'm Miss Olsen.
- Ben Bayan Olsen.
Well, thank you, Miss Olsen.
Teşekkürler, Bayan Olsen.
I ran into your secretary, Miss Olsen.
Sekreterin Bayan Olsen'le karşılaştım.
Is that what's been bothering you, Fran?
Sorun bu mu, Fran? Bayan Olsen mi?
Miss Olsen? That's ancient history.
O hikaye tarihte kaldı.
Miss Koch came after Miss Olsen.
Bayan Olsen'den sonra Bayan Koch geliyordu.
- Miss Olsen.
- Bayan Olsen.
Miss Olsen.
Bayan Olsen.
- Miss Olsen, come into my office, please.
- Bayan Olsen, ofisime gelir misiniz?
That's right, Miss Olsen.
Doğru anladınız Bayan Olsen.
This is Miss Olsen.
Ben Bayan Olsen.
But we have Captain Olsen's schooner.
Ama Kaptan Olsen'in ıskunası var.
V. DAVYDOV as Olsen
V. DAVYDOV as Olsen
Come in, Mr. Olsen.
Girin, Bay Olsen.
Ah, Olsen!
Ah, Olsen!
My dear Olsen!
Sevgili dostum Olsen!
This is my friend, Olsen.
Bu benim dostum, Olsen.
Olsen, lchthyander has left for town.
Olsen, Ichthyander şehre gitmek için kaçmış.
Please, don't start this, Olsen.
Lütfen başlama şuna, Olsen.
- Listen, Olsen.
- Dinle, Olsen.
Take this to Olsen at the newspaper.
Al şunu gazetedeki Olsen'e götür.
That's the reporter, Olsen.
Bu adam muhabir, Olsen.
Olsen. "
Olsen. "
You must go to Olsen's.
Olsen'in yanına gitmelisin.
So, Mr. Olsen, it'll be at 9 sharp.
Evet, Bay Olsen, saat tam 9'da olacak.
Olsen...
Olsen...
That snippy Nellie Olsen!
O kendini bilmez Nellie Olsen.
Take that into Olsen's store tomorrow, and buy yourselves a slate.
Bunla Olsen'larin dükkanina gidip kendinize bir yazi tahtasi alin.
Sure was feisty about that Nellie Olsen though, wasn't she?
O köylü kizi diyen kiza pek de kizmis ama degil mi?
You can come back to life if you die.
Ölsen bile tekrar canlanırsın!
If you kicked off tomorrow, where would I be?
Yarın öbür gün ölsen benim halim ne olur?
- Evening, Mr. Green. - Evening, Mr. Olsen.
- İyi akşamlar, Bay Green.
'Ntoni, didn't you once tell me... that you'd rather starve to death than work for us again?
Açlıktan ölsen bile bizim için çalışmayacağını söyleyen sen değil miydin?
You're better offdead!
Ölsen daha iyi.
Let me see.
Bir bakalım Bayan Olsen vardı.
There was Miss Olsen, and then there was Miss Rossi.
Sonra Bayan Rossi.
Take off your hat, boy, when you mention Naples.
- Napoli'yi gör, sonra ölsen de olur. Napoli'den bahsederken şapkanı çıkar!
I'd rather you starved but the taxes have to be paid!
Sen açlıktan ölsen de, vergilerin ödenmesi gerekir!
Yasuzo, in death, you'll live on inside us!
Yasuzo, ölsen bile içimizde yaşayacaksın!
- Why me? You mean you, right?
Sen ölsen ya!
Once will be enough!
Gerek yok, bir kere ölsen de yeter!
Even if you die!
Ölsen bile!