English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ O ] / Or someone else

Or someone else Çeviri Türkçe

871 parallel translation
Was he a member of the company or someone else?
Tiyatro topluluğundan mıdır yoksa değil midir acaba?
But he or someone else didn't pay you to concoct an alibi for him and his friends by any chance, did they?
Size de birileri ona ve arkadaşlarına tanıklık edin diye... -... para ödedi mi?
That means a man stood behind her and held her arms with both hands... while Henderson, or someone else, applied the anesthetic.
Bu demektir ki Henderson ya da bir başkası anestezi uygularken bir diğeri de kadının arkasına geçti... ve iki eliyle kadının kollarını kavradı.
He was so terrified, he might have been capable of anything... he might have killed himself or someone else.
Çok korkmuştu, her şeyi yapabilecek halde idi... Kendisini ya da bir başkasını daha öldürebilirdi.
It was him or someone else.
O ya da başka birisi olacaktı.
You or someone else, it makes no difference.
Sen veya başkası benim için hiç farkı yok. Haydi!
Until I decide to sign with him or someone else, I feel I must respect my promise.
Yeminime sadık kalmalıyım. Önce kiminle anlaşma yapacağımı bilmem gerek.
At six she'll be yours, or someone else's.
Biletini al ve çekil! Altıda her şey belli olacak!
If that dagger was hidden there, that means either you or someone else must have put it there.
O hançer orada gizli ise, ya sen, ya da başkasının onu oraya koyması gerekir.
You have to decide, but society will always need someone to carry out justice, whether it's you or someone else.
Bir itirazım yok, istediğini yapabilirsin. - Toplumun her zaman bir cellada ihtiyacı olacaktır. - Tabi!
Be quiet, or someone else will come
Sessiz ol yoksa birileri gelecek.
Me or someone else, it's the same for you.
Ben ya da başka birisi, senin için aynı.
Guy or someone else :
Sevgilin ya da başka biri...
So she doesn't care whether it's me or someone else.
Yani ben olmuşum veya başka biri olmuş, umrunda değil.
Or someone else had raised them.
Ya da başka birinin yanında büyümüşler.
Either I'll come back and get the rest of my clothes, or someone else will.
Kalan eşyalarımı almak için, ya ben gelirim, ya da birini gönderirim.
- Me, or someone else.
- Bana ya da bir başkasına.
You know, with a lot of other people. Kind of what you'd call a communal thing, or someone else would call a communal thing.
Birlikte diğer insanlarla olsaydık, komün gibi birşey diyebilirdik... komünsel olay ya da komün işte.
Pasquale, Nicola, or someone else...
Pasquale, Nicola ya da başka biri...
Whether I have tea with you or someone else —
Bir seninle çay içiyorum bir başkasıyla...
Or someone else is impersonating him.
Ya da birisi onu taklit ediyordur.
Our bums or someone else's?
Bu sesler kime ait?
Your body, or her body, or someone else's or everyone's!
Senin vücudunu, ya da onun, ya da başkasının ya da herkesin!
- Tram or someone else... he's not the only one to get rid of!
- Tram ya da başka birisi... Temizlenmesi gereken tek kişi o değildi!
Once in a while when I get drunk... just every once in a while... I can turn into someone else, or I can even become something else.
İçtiğimde sıklıkla, fazla sıklıkla başka birine ya da başka bir şeye dönüşürüm.
Well, unless I remarry or start seeing someone else- - then we're back on.
Tekrar evlenirsem yada başka birisi ile çıkarsam o zaman tekrar beraberiz.
Or maybe someone else. ls it, sugar pie?
Belki de başka birinde. Değil mi tatlım?
Or you're in love with someone else.
Ya da başka birini seviyorsun.
If I say that's anti-Semitism, your feeling that being Christian is better than being Jewish you'll tell me I'm heckling you or I'm twisting your words around or it's just facing facts, as someone else said to me yesterday.
Bu anti-semitizmdir, Hıristiyan olmanın Yahudi olmaktan daha iyi olduğuna inanıyorsunuz desem, sizi sorularla sıkıştırdığımı yada sözlerinizi çarpıttığımı söyleyeceksiniz... Dün birinin de bana dediği gibi, bu sadece gerçeklerle yüzleşmektir.
Suppose someone else had taken up the case, it would've been won or lost.
Başka birinin davayı aldığını düşünsene. Kazanabilir veya kaybedebilirdi.
One day, someone else, it may be you, my boy, or your sons or grandsons will pick up where we left off.
Bir gün, başka birileri,... ki bu kişiler, siz, oğlum, sizin çocuklarınız ya da torunlarınız da olabilir,... bayrağı bizden devralacaklardır. Bundan eminim.
Your son hasn ´ t killed, robbed, or been with someone else's wife.
Senin oğlun öldürmedi, çalmadı ya da başka birinin karısı ile birlikte olmadı.
Or perhaps it was someone else.
Başka birisi çekmiştir veya.
Tom, I maintain that in order to get the information that you want, we should get somebody that not only nobody knows, but someone that couldn't care less about our problems or anybody else's.
Tom, istediğin bilgiyi elde etmek için, sadece kimsenin tanımadığı birini olması dışında, bizim veya başkalarının sorunlarına duyarsız olmayacak biri gerekli.
No nation can allow brains like that... to fall into someone else's hands, guards or no guards.
Hiçbir ülke, böylesi zekâların başkalarının eline geçmesine izin vermez, korumak için olsun, olmasın.
- Or did someone else poison him?
- Yoksa onu başka biri mi öldürdü?
What if Ballon is protecting someone else, or what if Ballon himself is the guilty party?
Ya Ballon başka birini koruyorsa? Hatta ya suçlu taraf, Ballon'un ta kendiyse?
Make it a quarter of a million or get someone else.
Onu çeyrek milyon yap... ya da başka birini bul.
When a man refuses a woman. Then there he isn't a man, or he's thinking of someone else.
Eğer bir erkek, bir kadını reddediyorsa,... ya yeni sevişmiştir, ya da birine aşıktır.
Mr. Burnett, you will either act as our guide to the Bowen Ranch... or I will get someone else.
Bay Burnett, sen de Bowen Çiftliğinde rehberimiz olarak görev yapmalısın veya başka birisini alacağım.
Or is there someone else here?
Yoksa burada başka biri daha mı var?
Someone else may be injured or become ill.
Başka hastalanan ya da yaralananlar olabilir.
We wish to judge if a man is guilty or not using our own heads, and not someone else's.
Bir adamın suçlu olup olmadığını, 460 00 : 38 : 25,282 - - 00 : 38 : 27,238.. kendi aklımızla kararlaştırmak isteriz, başkasınınkine gerek yok.
Or unless someone else beats you to it.
Ya da başka biri senden önce keşfetmedikçe.
Or is there someone else?
Yoksa başkası da mı var?
Check out if it's those guys, or have they dumped someone else here?
Bak bakalım, gerçekten o adamlar mı, yoksa başka birilerini mi atmışlar buraya.
Shall I find someone else or will you take the case? !
Başka birini mi bulayım, yoksa davayı sen üstlenecek misin?
Physical love, sentimental love... or just the tenderness of someone... they know will never look at anyone else.
Fiziksel aşk, duygusal aşk. Ya da sadece kendilerinden başka birine bakmayacak birinin şefkatini.
Be good, or I'll send you to live with someone else too.
Uslu olmazsan seni de başka birinin yanına yollarım.
Alone or with others? With someone else.
Tek başına mı, yoksa başkalarıyla mı?
And sitting in someone else's garden all night? Or breaking a sauce dish when visiting?
Birinin bahçesinde bütün gece durmaktan veya misafirlikte bir tabak kırmaktan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]