Oreste Çeviri Türkçe
50 parallel translation
- What about Oreste?
- Peki ya Oreste?
Soldier Iacovacci Oreste.
- Gündüz onbaşı sen olacaksın.
- Iacovacci Oreste.
- Iacovacci Oreste.
- Soldier Iacovacci Oreste.
- Er Iacovacci Oreste.
Oreste, we have to get our asses out of here.
Oreste, buradan tüymemiz lazım.
Oreste.
Oreste.
Adriano, Felice, Alessio, Ignazio, Rinaldo, Giacinto... Umberto, Luca, Pietro, Donato, Francesco, Achille, Bruno...
Adriano, Felice, Alessio, Ignazio, Rinaldo, Giacinto Umberto, Luca, Pitero, Donato, Oreste, Francesco, Achille, Bruno.
For years, Oreste and I went mountain climbing on weekends.
Yıllarca Oreste ile haftasonları dağlarda yürüyüşe gittik.
Hi Oreste.
Ah, merhaba Oreste.
At that moment, I hated Oreste.
Bir an için Oreste'nin cesaretinden nefret ettim.
Oreste, doing his act again... with her!
Oreste. Yine yaptı yapacağını. Ama bu defa haddini aştı.
Hello, Oreste!
Alo!
And what's even more incredible, she chose me over Orestes.
İnanılmaz. Beni istiyor, Oreste'yi değil.
Oreste?
Oreste?
I'm not going to war, but mountain climbing on Sunday with Oreste.
Savaşa gitmiyorum ama Pazar günü Oreste ile dağa gidiyoruz, bu kesin.
I told Oreste to go ahead and I'd join him Iaten
Oreste'ye devam etmesini,... daha sonra ona katılacağımı söyledim. Ama yapamayacağımı biliyordum.
Oreste!
Oreste!
The only escape left was Oreste.
Kalan tek farklı eğlencem Oreste idi.
And so, with the heavy feeling that I'd been unfain.
Bu şekilde, ona karşı adil olmadığımı bildiğim halde Oreste'yi kaybettim.
I thought of the mountains, and of Oreste.
Dağları ve Oreste'yi düşünmekten kendimi alamıyorum.
How's Oreste? Ever hear from him?
Yakınlarda Oreste'den haber aldın mı?
Anyway the next day I phoned Oreste.
Neyse, ikisi de cadı. Ertesi gün Oreste'yi aradım.
I was having dinner with Oreste.
Bu akşam Oreste ile yemek yiyecektim.
Should I bring Nora with Oreste?
Ne yapacaktım? Oreste'nin yanına onu da mı götürecektim?
And I preferred to ignore the problem. At last, I was bringing a girl for Oreste.
Önemli olan, ilk defa Oreste için bir kız getiriyordum.
Nothing to do.
Yapılacak bir şey yoktu. Her zamanki Oreste'ydi.
Are you and Oreste - very close friends?
Sen ve Oreste. Siz ikiniz. Yakın mısınız?
Your friend told me about it.
Ama her şeyi biliyordum. Oreste bana anlattı.
Orestes is in solitary.
Oreste tecritte.
- Oreste!
- Oreste!
Oreste, you stubborn ass, go away, it's useless!
Oreste, seni inatçı keçi, defol, seni işe yaramaz şey!
They want to evict Oreste!
Oreste'yi boşaltmak istiyorlar!
- Many wishes Oreste.
- Sevgiler Oreste.
Careful, Oreste, or the devil will take you away.
Dikkat et Oreste, yoksa şeytan alır götürür seni.
Articles 640, 515 and 516 of the penal code on the basis of a report by Spegiorin Oreste as the owner of the restaurant "The gourmet's tavern" you've been charged with selling a lot of one thousand cans for food for dogs passing them off as top notch goulash.
Suçlama ceza kanununun 640, 515 ve 516'ıncı maddelerine temel teşkil ediyor. "Gurme'nin Tavernası" restoranının sahibi Spegiorin Oreste'nin ifadesine göre onlara birinci sınıf gulaş diye yüzlerce kutu köpek maması satmakla suçlanıyorsunuz.
That's right, Oreste.
Haklısın Oreste.
You must go, Oreste.
Yerine sen gelmelisin, Oreste.
" Ready to follow the deplorable Oreste everywhere
" Acınası Oreste'nin peşinden her yere gitmeye hazır
Me.
Er Iacovacci Oreste.
Iacovacci Oreste!
Iacovacci Oreste!
- Iacovacci Oreste!
- Iacovacci Oreste! - Burada.
Oreste, I changed my mind. You can drive me home.
Oreste, fikrimi değiştirdim.
How to tell Oreste I'd taken Maria Rosa away from him.
Oreste'ye Maria Rosa'yı ondan çaldığımı nasıl söyleyecektim?
Hello Oreste.
Merhaba Oreste.
Nora thought Irene was for my friend.
Nora, lrene'in Oreste'nin buluşacağı kız olduğunu sanıyordu. lrene de tam tersini.
But Oreste had brought a girl for me!
Ama yine o benim için yanında birini daha getirmişti.