Organisation Çeviri Türkçe
716 parallel translation
GOSTORG ( State Trade Organisation )
GOSTORG ( Devlet Ticaret Örgütü )
In the snow banks of the endless tundra... they fight their way to the State Trade Organisation's nearest collecting point... to deliver their prey... for export into capitalist countries
Tundranın sonsuz kar bankaları... Devlet Ticaret Örgütünün yol mücadelesi en yakın toplama noktası... avlarını teslim etmek için... kapitalist ülkelere ihraç için.
Every year steamers from the State Trade Organisation come to them at Novaya Zemlya... with dogs... with flour... with wood... with textiles
Her yıl Devlet Ticaret Ürgütü vapurları Novaya Zemlya'ya ( yeni topraklar ) gelir... köpeklerle... unla... ahşapla... dokumayla
ln some occasions, the exemplary organisation of the local work, even at small scale, turns out to be more efficient for the people than a large number of State establishments with a centralized functioning. " V. Lenin
Yerel çalışmanın örnek alınacak örgütlenmesinin halk üzerindeki etkisi Küçük ölçekli dahi olsa,... merkezden yönetilen... büyük devlet kurumlarından... daha tesirli olur. " V. Lenin
For matters of protocol I declare all division leaders of this organisation are present.
Protokole uygun olarak, organizasyondaki tüm bölümlerin temsilcilerinin burada olduğunu bildiririm.
Our organisation's resources are nearly depleted.
Kaynaklarımız neredeyse tükendi.
The organisation of beggars!
Dilenciler Birliği yapabilir!
Even so, in the future, all security measures protecting our organisation will be made much more stringent.
Yine de, önümüzdeki günlerde, örgütümüzün güvenliğiyle ilgili tüm tedbirler çok daha sıkı bir biçimde uygulanacak.
Anyone constituting a menace to our organisation is to be eliminated without exception.
Örgütümüz için tehdit oluşturan her kim... olursa olsun istisnasız biçimde bertaraf edilecek.
Kent, it has come to my ears that you - perhaps due to something in your past - that you do not approve of certain of my organisation's measures.
Kent, kulağıma, muhtemelen geçmişinle bağlantılı, senin örgütümün ölçütlerine tam olarak uymayabileceğin yönünde bir şeyler çalındı.
in the near future you will have to prove that you are absolutely committed to our organisation, and that you know what you are being paid for.
önümüzdeki günlerde, örgütümüze mutlak biçimde sadık olduğunu ve sana ne için ödeme yapıldığını anladığını ispatlamak zorundasın.
No one in the organisation gets out of it alive.
Hiç kimse örgütten sağ olarak çıkamaz.
And remember : once taken, this oath has never been broken by any man, down through the centuries of time, in the history of this fraternal organisation.
Ve unutmayın : bir defa ettiniz mi bu yemini, bir daha asla bozamazsınız. Kardeşçe kurulmuş bu örgütün tarihinde, yüzyıllardır durum böyledir.
Is that hospitality and organisation?
Bu misafirperverlik ve organizasyon mu?
I suppose when a fellow bucks up against a big organisation like that. - One man by himself can't get very far.
Sanırım böyle kuruluşlara karşı kafa tutunca insan tek başına fazla bir şey yapamıyor.
Mr Kane is definitely no part of our little organisation.
Bay Kane kesinlikle küçük organizasyonumuzun bir parçası değil.
Once we do that, our organisation is finished.
Bunu yaparsak, organizasyonumuzu bitirirler.
German organisation is very thorough.
Alman teşkilatlanması çok mükemmeldi.
Organisation, general staff, offices, general headquarters - that's what we want and, by Gad, we'll get them!
Bizim ihtiyacımız olansa, organizasyon, genel kurmay, bürolar ve bir genel karargah ve yemin olsun hepsini alacağız.
The tungsten mine, a few patents, a dozen small corporations that formed one organisation with Mundson at the head.
Tungsten madeni, birkaç patent, Mundson'un başını çektiği yönetime bağlı yarım düzine kadar şirket.
Listen. I'm trying to run an organisation.
Dinle, burada bir şirket yönetmeye çalışıyorum.
We have an organisation for the mutual protection of all planets, and for the complete elimination of aggression.
Bütün gezegenlerin karşılıklı olarak korunması ve saldırganlığın tamamen yok edilmesi için bir organizasyonumuz var.
- Failure to keep complete records is against every rule of this organisation.
Kayıtları tamamlamaktaki başarısızlık bu organizasyondaki bütün kurallara aykırıdır.
Our organisation...
Şirketimiz- -
Our organisation is ready to offer you a block of stock, the income from which is sufficient to keep you and Mrs Fulton to keep you and Mrs Fulton in comfort for the rest of your lives.
Şirketimiz sana hisselerinin bir kısmını vermeye hazır ki buradan elde edeceğiniz gelir seni ve Bayan Fulton'u- - Seni ve Bayan Fulton'u hayatınızın sonuna kadar rahat ettirmek için yeterli olacaktır.
10.35, inspection of agriculture organisation,
10 : 35, tarım organizasyonunu teftiş,
But in Mr Edwards'organisation, we all do all sorts of things
Ama bay Edwards'ın emrinde çalışan herkes, her işle ilgilenir.
This organisation is falling apart in front of my eyes.
Benim adamlarımda kaçıyor. Bu organizasyon gözlerimin önünde çöküyor
It's nice to have you with the organisation.
Bu organizasyonda senin de olman güzel.
It's been ten years since I elected myself president of this organisation, and, if I say so myself, you made the right choice.
Kendimi bu organizasyona başkan seçeli on yıl oluyor ve benden duymanız gerekirse, iyi seçim yaptınız.
The organisation's saved over 300 times the wives and children
Organizasyon 300 den fazlasını kurtardı.. ... kadınlar ve çocuklar.
That's a lovely organisation.
Çok şirin bir kurum.
Boy, has this guy got an organisation.
Evlat, bu adamın bir de teşkilatı varmış.
Our organisation did not arrange for you to come over from the Russians just for amusement, Number Three.
Örgütümüz sizin Ruslardan bize gelmenizi eğlence için ayarlamadı Üç Numara.
Our whole organisation depends on our keeping those promises.
Tüm örgütümüz bu sözleri yerine getirmemize bel bağlar.
Now that I'm president, I'm gonna get this organisation movin'ahead.
Artık başkan olduğuma göre, örgütün bir şeyler yapmasının zamanı geldi.
I request to your organisation... which is renowned for its...
Sizin organizasyonunuza ihtiyaç duyuyorum.
I'm the secretary-general of the employers'organisation.
- İyi günler, Komiser. - Bayım...? Ben, Sendika'nın genel sekreteriyim.
These are the jewels the employers organisation provided.
Sergilenecek bütün mücevherler burada, Komiser.
Two words you may have overheard which cannot have any significance to you or anyone in your organisation.
Size veya organizasyonunuzdaki herhangi birine hiç bir şey ifade etmeyecek duyduğunuz iki kelime.
Your organisation, Mr Midnight, brought a batch of these canisters across the Canadian border.
Sizin organizasyonunuz, Bay Midnight, Kanada sınırından bu kutulardan bir grup getirdi.
What organisation would be likely to keep a record of all professional theatrical productions?
Tüm profesyonel tiyatro yapımlarının kayıtlarını hangi kurum tutar?
'From a secret island in the South Pacific,'the courageous Tracy family run an organisation called International Rescue.
- Güney Pasifiık'te gizli bir adadan. - Cesaretli Tracy ailesi... - Uluslararası kurtarma adında bir organizasyon yönetiyorlar.
Perhaps if we gave away free tickets to the youth organisation annual sacrifice, all this could be avoided.
Belkide gençlik organizasyonlarında yıllık kurban için bedava bilet verseydik bütün bunlardan kaçınabilirdik.
You can't risk the whole organisation because of one man.
Bir kişi yüzünden bütün operasyonu tehlikeye atamazsın.
The life they impose on us makes organisation difficult.
Bize dayattıkları hayat, organize olmayı zorlaştırıyor.
Certainly nice to have you back with the organisation.
Seni de aramızda görmek güzel.
After all, it's a non-profit organisation.
Ne de olsa kar amacı gütmeyen bir örgüt.
Well, what about your organisation?
Ya senin örgüt?
I think you will enjoy working in our organisation, Mr. Petrone.
Sanırım bizimle çalışmak hoşunuza gidecek Bay Petrone.
There may be a place in our organisation for you after all.
Neticede aramızda size de yer olabilir.