Organised Çeviri Türkçe
671 parallel translation
Very organised.
Çok düzenli.
To ensure removal of the witnesses of his hideous crime, Fantômas had envisaged, even organised, the horrible disaster.
İşlediğin suçun tanıklarını tamamen ortadan kaldırmak için Fantomas berbat bir felaket hazırlamıştı.
I'm glad to see us all finally organised.
Nihayet hepimiz biraradayız.
Try and get myself organised.
Hayatımı düzene sokmaya çalışacağım.
But we were organised, we managed our modest affairs without fuss, without noise and oh so quietly.
Lakin, iyi organize olduk, telaşeye vermeden, sessiz sedasız, gayet usulca mütevazi işlerimizi hallettik.
They organised a court martial.
Askeri mahkeme tertip ettiler.
Everything was well organised.
Her şey güzel tasarlanmıştı.
So clever, that it was they who organised your escape in collaboration with the Godovsky impostor, naturally.
Öyle zekidir ki, doğal olarak Godovsky sahtekarının işbirliğiyle senin kaçışını organize edenler de onlardı.
American and Russian military commissions organised the huge migration, which flowed both ways over the pontoon bridges.
Amerikan ve Rus askeri komisyonları... geçici köprülerin üzerinde, her iki yönde akan... büyük göçü organize ettiler.
In the street, as the buses passed on their way from the airport, the local people, as in so many areas, had spontaneously organised collections and auction sales.
havaalanından gelen otobüsler yollardan geçerken,... hem şehirlileri sokaklarda, pek çok yerde olduğu gibi, kendi kendine koleksiyon ve açık arttırma satışları düzenledi.
He's having highly organised hallucinations... A combination of vision, hearing and idea.
Gerçek yaşam tecrübeleri ile kıyaslanabilecek oldukça organize halüsinasyonlar görüyor.
- Not without organised labour.
- Organize emek olmazsa olmaz.
Tell me, MacRoberts, since it is now long past, was it he who organised the defence against my panzer attack, or was it Cairo?
Şu sizin general örneğin. Söyle bana MacRoberts, benim panzer saldırıma karşı savunmayı organize eden generalle Kahire'deki general aynı general miydi?
The organised reserves were drawing pay but weren't called up.
Yedek Kuvvetler'e para veriliyor ama göreve çağrılmıyorlardı.
Very well organised.
Acaba bu organize kimin için.
Just because I'm trying to keep this organised?
Sadece olayı organize etmeye çalışıyorum diye mi?
Well, he's organised the toughest bunch of gunslingers you ever laid eyes on.
Görüp görebilecegin en azili silahsorlari toplamis.
He's organised and he's mean.
Adamlari düzenli ve çok ciddi.
You organised this, didn't you?
Hiçbir masraftan kaçınmamışsın.
I organised parties for my dolls.
Bebeğim için partiler düzenledim.
I've been getting the material organised.
İşleri düzene koyuyordum.
in the early days at Oranienburg in Nov.'33 we "organised" sausage and cabbage!
Oranienburg'da günün erken saatinde Kasım ayında biz sosis ve lahana yaptık!
- Revivals are against organised labour!
- Uyanışçılar örgütlü çalışmaya karşı!
"It is obvious that, in the state organised along modern lines, responsibility is confined to those who act directly for the state."
"Çok açıktır ki, modern çizgilerle kurulmuş bir devlette sorumluluk devlet adına görev yürüten kişilere aittir."
Rather, the charge is that of conscious participation in a nationwide, government-organised system of cruelty and injustice, in violation of every moral and legal principle known to all civilised nations.
Daha çok bir ülkenin geneline yayılmış, devlet kökenli, adaletsizlik ve zalimlik sınırlarında ve tüm medeni toplumlarda ahlak ve yasal kuralları ihlâl eden büyük suçlardı.
I dont give to organised charity.
Ben bağışta bulunmam.
But I learned that, despite my ban... You organised another recollection.
Ama kulağıma bir şeyler çalındı, yasaklamama rağmen bir bağış daha tertiplemişsin.
The operation will be organised according to Kronsteen's plan.
Operasyon Kronsteen'in planına göre yürüyecek.
We gotta get organised.
Hayır, hayır, organize olalım.
It will give us time to get organised.
Yarın olsun, bir şeyler ayarlarız.
But get organised first.
- Ama tedbirinizi önceden alın.
How can we get organised against drought?
- Susuzluğun tedbiri de ne olurmuş?
If you don't get organised, you're not men.
Elinizden geleni yapmazsanız adam değilsiniz.
I organised things well.
Ben, çok tedbirli bir adamım.
The enemy is shrewd and well organised.
Sayıca kalabalık, kurnaz, dikkatli ve iyi örgütlenmiş.
Well, shall we get organised?
Şey, biraz organize olalım mı?
Is everything getting organised?
Herşey organize edildi mi?
There will be an army organised to find us... investigators, detectives, and informers.
Bizi bulmak için ordu kuracaklar müfettişler, dedektifler ve muhbirler.
To this hall, where at 8 o'clock, 8 o'clock, the performance will start that the final-year pupils have organised for you.
Saat sekizde bu salonda son sınıf öğrencilerinin sizin için hazırladıkları gösteri başlayacak, saat sekizde.
- Now, let's get organised.
- Şimdi toparlanalım.
They wouldn't dare fight an organised charity.
Mahkemeye gidip benimle..... mücadele edebilirler ama bir hayır kurumunu karşılarına almaya cesaret edemezler.
Organised by a professional, like Otto Kreutzman.
Otto Kreutzman gibi bir profesyonel tarafından organize edilmeli.
He's organised all the most important escapes.
En önemli kaçışları o organize etti.
Now make sure all the supplies are organised properly and try and keep them from panicking.
Tüm ihtiyaçların düzenli şekilde hazırlandığından emin ol ve insanların panik yapmamasını sağlamaya çalış.
Norm, stay and get things organised.
Norm, kal ve düzeni sağla.
We've just got to get organised!
Şimdi organize olacaktık!
We've got to get organised.
Organize olacaktık.
I'm trying to get something organised.
Bir şeyler organize etmeye çalışıyorum.
Let's get organised here!
Şimdi organize olalım!
It was me, who organised this escape.
Bu kaçısı planlayan bendim.
You Earth people glorify organised violence for 40 centuries.
Siz Yeryüzü insanları 40 yüzyıldır örgütlenmiş şiddeti yüceltiyorsunuz.