English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ O ] / Originated

Originated Çeviri Türkçe

566 parallel translation
The building blocks of life on our planet may have originated elsewhere and were transported here when a meteorite collided with Earth.
Gezegenimizdeki yaşamın yapı taşlarının Kökeni başka bir yere ait olabilir Ve dünya ile çarpışan bir meteorun Üzerinde buraya taşınmış olabilir.
And the warning originated from a certain intelligence officer of the general staff.
Ve bunu bildiren de genelkurmaylığın istihbarat subayıdır.
Our technicians insist the broadcast originated in Zeisberg.
Teknisyenler yayının kaynağının Zeisberg olduğundan emin.
Exact origin unknown believed to have originated with an obscure tribe in the interior of Africa.
"Tam olarak kökeni bilinmiyor." "Afrika'nın iç bölgelerinde gizli bir kabileden çıktığına inanılıyor."
Originated in England in 1823 by an enterprising young man named William Webb Ellis who studied for the ministry, by the way.
İlk olarak İngiltere'de 1823 yılında girişimci genç bir adam olan William Webb Ellis tarafından ki bu arada kendisi rahiplik okuyordu.
However, the corpse on tonight's program... originated live in New York City. I'll be back in a minute.
Ancak bu geceki programın cesedi New York City'de canlı oluşturuldu.
I thought you might have a faint idea how that item originated.
Bu haberin nasıl oluştuğuyla ilgili bir fikrin olabileceğini düşünüyorum.
Mr. Counsel General, Mr. President, this humble industry of a convict gave me the idea that originated my prosperity and that of Montreuil sur Mer.
Sayın Savcı, Sayın Başkan bir mahkûmun mütevazı çalışmasından aldığım ilham benim ve Montreuil kasabasının zenginleşmesini sağladı.
I think the order originated in Regiment, maybe Division.
Sanırım alaydan geliyor. Belki de tümenden.
They originated with Bradshaw of the Colonial Office.
Koloni bürosu tarafından hazırlamışlar.
But I intend to take full advantage of this trip. Skeet shooting originated in England, you know.
İsterseniz yüzsüz deyin, ama bu yolculuğun tadına varmak istiyorum.
Of course, it originated with my brother, Roger.
Ağabeyim Roger'ın geleneğini devam ettiriyorum.
I'm going to find out where the order originated. On whose recommendation here.
Emrin nereden çıktığını ve kimin önerdiğini öğreniyorum.
Her Majesty's Government is not convinced that this intruder missile originated from Soviet Russia.
Majestelerinin hükümeti, saldırgan füzenin Sovyet Rusya'dan atıldığı kanaatinde değil.
In our story, we will take a look at the Arachnea galaxy in which the fearsome Arachnids originated.
Öykümüzde, korkutucu örümceklerin bulunduğu Arakneya galaksisine göz atacağız.
The mass movement, that reached power in a few months originated from very particular national and international circumstances.
Bir kaç ay içerisinde iyice güçlenen kitle hareketi çok özel ulusal ve uluslar arası koşullardan kaynaklanıyordu.
Are you not the gentleman who originated the idea of small print... on bottom of automobile sales contract?
Otomobilin satış kontratının altındaki küçük baskı fikrini icat eden... beyefendi siz değil misiniz?
A nation, which originated from Portugal... but now is not a part of Portugal anymore.
Bir ulus, kökeni Portekiz ; ama artık Portekiz'in bir parçası değil.
Those who live on Stratos and those who live below all originated on the planet.
Stratos'dakiler ve aşağıdakiler aynı gezegenden çıktı.
See that originated with their protest!
Yaptıklarınızın bize neye mâl olduğunu gördünüz!
" This may well be how Meditation originated.
" Bazı uzmanlar meditasyonun çıkış noktasının bu olduğuna inanır.
The assaults, believed to have originated in the vicinity of Starliner Island, began late last night, and have spread with increasing frequency this morning.
Saldırıların, dün gece geç saatlerde Starliner adası iç kesimlerinde başlayıp, artan bir hızla tüm şehre yayıldığı görüşü hakim.
A clear instruction to destroy the place it originated from.
Mesajın geldiği yeri yok etmek için verilen açık bir talimat.
This thing has to do with a conspiracy that originated in Central America against the economy of the United States.
Bu iş Orta Amerika'da ABD ekonomisine karşı düzenlenen bir komployla bağlantılı.
You told me yourself about some tourists camped here when the Zone originated.
Bölge ortaya çıktığında, burada kamp yapan bazı turistlerden söz etmiştin.
So it seems reasonable to assume that the marsupials originated here in America.
Bu sebeple, keselilerin Amerika'da oluştuğunu düşünmek mantıklı gözüküyor.
We know from the fossil record that life originated soon after maybe around September 25, something like that probably in the ponds and oceans of the primitive Earth.
İlkel dünyamızda ilk yaşam fosil kayıtlarından öğrendiğimiz üzere, bundan hemen sonra göllerde ve okyanuslarda olmak üzere, 25 Eylül civarında ortaya çıktı.
He concluded that life had originated in water and mud and then colonized the dry land.
Yaşamın su ve topraktan türediğini kanaat getirdi.
A man said something very profound some years ago, which I later originated.
Yıllar önce ben sahneye ilk çıktığımda bir adam bana çok derin anlamı olan birşey söylemişti.
We did locate the area where the transmission originated.
Nereden bağlantı yaptıklarını bulduk.
Actually originated in Nigeria.
Aslında Nijerya kaynaklı.
Originated in Southeast Asia, I believe.
Güneydoğu Asya kökenli olduğunu sanıyorum.
It originated from a fissure between two layers of limestone.
Kaynağın çıkışı iki kalker tabakasının arasındaki çatlak.
Since my name is pronounced to rhyme with the French word "Noël"... I think there may be a possibility it originated in France.
Adımın okunuşu Fransızca "Noel" ile kafiye yaptığına göre... kökeninin Fransa'ya dayanması ihtimali de var.
The Tarkovsky family originated in Dagestan at least seven centuries ago.
Tarkovsky ailesi, yedi yüzyıl önce Dağıstan'dan gelmişlerdi.
Guess where the flight originated.
Uçağın nereden kalktığını tahmin edemezsin.
It originated in India.
Kökeni Hindistan'dır.
- Sir, the communication originated from a terawatt source on the planet.
- Efendim, algılayıcılar sinyalin... gezegendeki on trilyon wattlık bir kaynaktan geldiğini gösteriyor.
- Operator... could you tell me where that call originated from?
Operatör, az önce bana gelen telefonun nereden edildiğini söyleyebilir misiniz?
We know that the energy pulse which blew up the reactor originated from Cmdr Riker's position, not Dr Apgar's.
Unuttuğun bir şey var Picard. Reaktörü patlatan enerji akımının... Komutanın durduğu yerden kaynaklandığını biliyoruz.
Flight path originated at bearing 003 mark 015.
Uçuş güzergahının kaynağı 003, mark 015. Uzaklık, 2.3 parsek.
Irv owns the mortuary where it must have originated.
Örümceğin ilk ortaya çıktığı kasabanın morgu olmuştu.
Fire originated in this room.
Yangın bu odadan başladı.
My daddy says that's where all people originated from.
Babam tüm insanlığın buradan yayıldığını söyler.
The subspace shockwave originated at bearing 3-2-3 mark 75.
Kerterizi 323,75 olan bir alt-uzay şok dalgası.
He originated on Omicron Theta.
Omicron Theta'da icat edildi.
- This project originated with Griffin.
- Bu proje Griffin'le doğdu.
Coffee originated in Arabia, where it was discovered by a goat.
Kahvenin kökeni, ilk olarak bir keçinin keşfettiği Arabistan'dır.
Sounds not originated by either species.
Ses her iki türe de ait değil.
I think he originated that idea, that they weren't just purchasing something that they were engaging themselves emotionally or personally in that product or service.
Bu, Bernays'in çok ciddi anlamda bir katkısıdır. Bugün bu düşünce herkese malum olmuş durumda,... ama sanırım ilk fikir ondan çıktı. Ürün veya hizmete duygusal bağlılık düşüncesi.
I originated it.
Kendi tasarımım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]