Orla Çeviri Türkçe
31 parallel translation
Where are you going?
Orla? Nereye gidiyorsun?
I said, come back!
Geri dön! Orla!
Don't worry, Orla.
Üzülme, Orla.
Well, you know Orla's mad for a train set.
Biliyorsun, Orla tren seti için çıldırıyor.
Was that you, Orla?
Bunu sen mi yaptın, Orla?
Orla, come here.
Orla, buraya gel.
Brendan and his young daughter, 0rla, come to see him for the last time.
Brendan ve küçük kızı Orla, onu son kez görmeye gelmişler.
All right, Wayne? Orla.
İyiyim Wayne.
Throw us over another can, Orla.
Bir kutu daha ver Orla.
Orla, give them two a can before me heart breaks!
Baştan aşağı çizildi falan.
Do you remember them three, Orla, years ago? Do I fuck!
Yıllar önce üçünü hatırlıyor musun Orla?
Isn't she, Orla?
- Evet.
- She is, yeah.
Değil mi Orla?
Little baby Orla comes twaddling over and she says,
Minik Orla bebek yavaşça geliyor ve şöyle diyor :...
But now you've got a story to tell little Orla about her Auntie Jane.
Ama şimdi küçük Orla'ya Jane Teyzesiyle ilgili olarak anlatabileceğin hikayen var.
Finally getting a chance to hike the Orla Perc Trail on your way home, huh, Walker?
Walker, eve gidiş yolunda Nihayet Orla Perc Yolu'nda Yürüyüş yapma şansını yakaladın ha?
Orla Kiely stem-print doormat, recommended retail price 29.99.
Orla Kiely yaprak desenli paspas, tahmini satış fiyatı 75 TL.
Because we did put more black in to SS14 and that has worked really, really well with, um, Orla's designer, um, collaboration.
Orla Design ile işbirliği yaparak PV14 içerisine daha fazla siyah koyduk ve bu çok, çok işe yaradı.
- Hi, orla.
- Selam Orla.
Um... well,'bye orla.
- Sağ ol.
- It's orla.
- Orla o.
- Who the fuck is orla?
- Orla kim lan?
Thanks for coming, orla.
Geldiğin için sağ ol Orla.
Doctors are obliged to report any knife wounds, orla, unless they suspect that it's self-harm.
Kendi kendini yaraladığını düşünmezlerse doktorların bu tip yaralanmaları bildirmeleri gerekir Orla.
- Actually... I wouldn't mind you having a look at this, orla, just to see how bad it is.
Aslında senin bakmanın bir sakıncası yok Orla, baksana, ne kadar kötü.
- Orla's father had days to live.
Babasını günleri sayılıydı.
I thought you and orla would enjoy spending that much money, Harry.
Orla'yla birlikte bu kadar parayı güzel güzel harcarsınız diyordum.
- Orla's not the type of woman who's impressed by money, Vernon.
Orla'nın parada pulda gözü yok Vernon.
- I figured if it came to it and orla found the cash she'd realize it was for her.
İş o notaya gelir de çantayı Orla bulursa ona bıraktığımı anlayacağını düşündüm.
Me, you and orla.
Sen, ben, Orla.
Orla.
Orla.