Our history Çeviri Türkçe
1,589 parallel translation
As in any other one time in our history, their precise nation. This day belongs to you. Victoria for the exterminación of the police of the buzzings... or death.
Tarihi yazarken ülkenizin size ihtiyacı var Bugün sizin gününüz.
and talented, to impersonate on stage the great heroes of our history as those gentlemen on the wall have done before you.
ve yetenekli oyunculara ihtiyacı var, duvarda gördüğünüz beyefendiler sizden önce, tarihimizin en büyük kahramanlarını sahnede canlandırdılar.
A glorious moment of our History has been recreated in an immortal work of art.
Tarihimizin şanlı anları sanatımızın ölümsüz eserinde yeniden canlandırıldı.
What's different here is that the Government, for the first time in our history didn't follow its own regulations, which require that a hearing be held, promptly after capture, if there is any doubt.
Ancak buradaki tek fark hükümetin, Amerikan tarihinde ilk kez tutuklamanın hemen ardından, herhangi bir şüphe varsa bir yargılamanın gerekliliğini içeren kendi mevzuatlarını takip etmemesidir.
It's a big deal because it rewrites our history.
Bu büyük bir şey, çünkü bütün mazimizi yeniden yazıyor.
In the dawn of our history, we men of Rome were strong and fierce but also uncouth and solitary creatures.
Tarihimizin şafağında biz Romalı erkekler, güçlü ve vahşiydik ama aynı zamanda kaba ve yalnız yaratıklardık.
It had happened far too many times in our history.
Tarihimizde çok defa oldu. Biliyorduk.
And given our history, I need you to tell me right now exactly what you were doing this morning.
Ve onlara hikayemizi anlattın, Şimdi bana bu sabah.. ne yaptığını anlatacak mısın?
I mean, in terms of you and me and Rory and our history.
- Yani sen, ben ve Rory. Geçmişimiz.
We look to our history.
Tarihimize bakarak.
You have to admit, our history has been a little bit checkered.
Geçmişimizin biraz değişik olduğunu kabul etmelisin.
You can now write our history faster.
Artık hikayemizi daha hızlı yazabilirsin.
How will our history?
Hikayemiz nasıl gidiyor?
He hoped to write our history so far and see.
Hikayemizi bitirene kadar bekle. O zaman anlayacaksın.
Why you left? to write our history?
Neden hikayemizi yazmayı kestin?
- That's Scottish history, our history!
- Bu İskoç Tarihi, bizim tarihimiz!
Now our history?
Şimdi de tarihimizi mi değiştirecekler?
You know, maybe our history for the next hundred years.
Belki de gelecek birkaç yüzyıldaki tarihimizi.
I thought our history teacher was trying to hitch a ride, you know?
Tarih hocamız servise binmeye çalışıyor sandım da.
It is not just the guilt... it is also a fact that we, with our history have a certain responsibility.
Mesele suçlu aramak değil ki, mesele tarihimize karşı belirli bir sorumluluğumuzun olmasıdır.
What will remain of the records of our history and culture a hundred years after people?
İnsanlardan yüz yıl sonra, tarihimiz ve kültürümüzle ilgili kayıtlardan geriye neler kalacak?
Our form of capturing knowledge, information, our history, our advancement is typically either in a computerized form, in a cd, or in a printed paper like this.
Bizim bilgilerimizi, tarihimizi, gelişmemizi saklama yöntemimiz genellikle ya bilgisayar CD'leri ya da bunun gibi basılmış kağıtlardır.
Human scientists once predicted that our history and culture would live on through our radio and television broadcasts, which carry on through the universe toward the infinite, perhaps to be tuned in by an intelligent species on a distant planet.
Bir zamanlar bilim adamlarının, tarihimizi ve kültürümüzü gösteren radyo ve televizyon yayınlarının, evrenin sonsuzluğuna doğru yayılırlarken belki de başka bir gezegendeki zeki türler tarafından yakalanabileceğini düşünürlerdi.
It's part of our history.
Geçmişimizin bir parçası.
He's told me a way we could find out more about our history, more about Sarah.
Geçmişimizle ilgili, Sarah hakkında daha çok bilgi edinebileceğimizi söyledi.
You decreased our numbers at a critical time in our history.
Tarihteki böylesine önemli bir zamanda sayımızı azalttın.
Nothing in the history of our clan has ever been more important.
Aile tarihimizdeki hiçbir şey bundan daha önemli olmadı.
Did you ever meet any person from our religious history?
Dini tarihimizden önemli bir kişiyle tanıştın mı hiç?
She has caused a lot of panic among our web programmers and she's deplaced perhaps the greatest player in the history of players!
Web programcılarımız arasında paniğe neden oldu ve belki de oyuncular tarihindeki en büyük oyuncu yerini aldı.
In our department, In the department of scientific communism. In the department of history.
Bizim, Bilimsel Komünizm bölümünde Tarih Bölümünde.
This single sheet of paper could entirely rewrite the history of our country.
Şu kağıt parçası bile, ülkemizin tarihini yeniden şekillendirebilir.
For years, my ancestors were forced to record the true history of our people in secret, beyond the eyes of the Goa'uld.
Yıllar boyu halkımız atalarımın gerçek tarihini gizlilik içinde, Goa'uld'un gözlerinden ötede, kaydetmek zorunda kaldı.
Worst intel in our history.
Tarihin en berbat istihbaratı.
This may be the greatest day in the history of our planet.
Gezegenimiz için, bu gün büyük bir gün olabilir.
Wow, our assassin's gun has quite a history.
Suikast silahımızın sabıkası kabarık.
I assure you, we are providing you with all the latest Asgard technology, as well as a knowledge base including our entire recorded history.
Emin olun ki, size en yeni Asgard teknolojisinin yanında kayıtlı tüm tarihimizi içeren bir bilgi merkezi veriyoruz.
THE DIRECTOR, CRIMINAL INTERNATIONAL JUSTICE... basing on our experience... and in the history of Iraq... it was very probable that if the USA was intervening... and it was capturing Baghdad... we would face to civil massive disturbances.
onlara anlattım... YÖNETMEN, ULUSLARARASI CRİMİNAL SUÇLUSU... tecrübelerimizle temellediriyor... ve Irak tarihinin içiyle... acaba araya girseydik muhtemelmiydi... ve Bağdat'ı zapetmek... biz sivillerin büyük zorunlarına bakacağız.
One of our agents has a history with her.
Ajanlarımızdan biri olan Jack Bauer'ın onunla uzun bir geçmişi var
Not only's our deaf kid a mild case of gastroenterites, this fax means medical history.
Hastamızda hafif bir mide iltihabı var ama bunun yanında bu faksta hastalık geçmişi var.
Never before in our nation's history has a motto been so tried and so necessary.
Ulusumuzun tarihinde hiçbir düstur... bu kadar layık ve bu kadar lüzumlu olmamıştır.
And here, I made you a copy of the notes from our "History of Feminism" seminar since you missed the first class.
İlk dersi kaçırdığın için sana Feminizm Tarihi seminerinin notlarının fotokopisini çektirdim.
Well, I don't know how you could possibly know more than our national history book
Nasıl bizim ulusal tarih kitaplarımızdan fazlasını bilebilirsin bilmiyorum.
Our family history lies here.
Ailemiz buraya bağlı.
This is the first time in history that our government has declared genocide while it's still actually happening.
Tarih boyunca ilk defa hükümetimiz olayların gerçekleştiği esnada açıklama yaptı.
And since history's first draft will be written in our logs...
Tarih bizden önce davranmadan kendi seyir günlüklerimizi yazsak iyi olacak...
There's more chaos, war, pollution now than ever before in our recorded history.
Şu anda kayıtlı olan tarihimizde daha çok kaos savaş, kirlilik var
In fact, if you factor in the party expenses and all the pieces you gave away, I believe your store has run the biggest opening-day deficit in our company's history.
Aslında, partiye yaptığın masrafları... ve hediye ettiğin elbiseleri düşünürsek, sanırım şirket tarihinde, açılış gününde en çok zarar eden mağaza seninki olacak.
Our soldiers and a few American weapons, and those would be history.
Askerlerimiz ve bir kaç Amerikan silahı, sözüm ona bunlar tarih.
The decision is not completely in our favor, but for the first time in Israeli history the Supreme Court decided not to uproot all the trees but merely prune half of them.
Karar tam anlamıyla istediğimiz gibi çıkmadı. Fakat İsrail tarihinde ilk defa Yargıtay bütün ağaçların sökülmesi değil bir kısmının budanması yönünde bir karar verdi.
Throughout history, it has supercharged human development and it could allow us to take charge of our future.
Tarih boyunca, eğitiimin ve teknolojinin gelişimine hız katmıştır ve geleceğimizi yönlendirmemizi de sağlayabilir.
Ibn Warraq to authentically criticise Islam, and have it be heard by people, especially the secular liberals of the sort who donít trust our take on this, but it seems to me that you have different historical moments in the history of Islam that are distinct,
Özellikle, bizim konuyu ele alış tarzımıza pek güvenmeyecek olan lâik liberallere. Ama bana öyle geliyor ki ;. ... İslam tarihinde farklı tarihsel anlar da var.