Outdated Çeviri Türkçe
401 parallel translation
outdated fool.
Parçalara ayrıl, modası geçmiş aptal.
You possess amazing powers, too much for outdated cyborgs to handle.
Müthiş güçlerin var. Eski cyborgların üstesinden gelmek için çok fazla, öyle değil mi?
Maybe my data on sex is a little outdated, too.
Belki benim seks hakkındaki malumatlarımın da modası geçmiştir.
Is that outdated?
Eski olmak mı bu?
You're outdated.
Eskimişsin.
All outdated now, like the spinning wheel.
Çıkrık gibi onlar da tarih oldu.
Who knows what we may accomplish... against the outdated Baron Gruda and his outdated world?
Ne başarabileceğimizi kim bilir, geri kafalı Baron Gruda'ya ve onun eskimiş dünyasına karşı?
Are outdated.
Modasının geçtiğini düşünüyor.
Old but not so long outdated.
Eski fakat o kadar modası geçmiş değil.
It was okay before, but it's outdated nonsense now.
Eskiden öyle olabilirdi, fakat artık o fikirler tarih oldu.
You ask anybody... except that outdated reporter friend of yours... and you'll find that today the average man wants to know why.
Zamanı geçmiş... muhabir dostunuz dışında kime sorarsanız sorun... sıradan insanın nedenleri bilmek istediğini göreceksiniz.
Perhaps love of country is outdated.
Ülke sevgisi, çağdışı oldu belki.
Herr General, I see now I have notions of honour... which are outdated.
General modası geçmiş bir onurum olduğunu biliyorum.
They're not outdated.
Modası geçmedi.
Dear colleague, I realize French methods are outdated, that our police are too manic, that you have the secret of the stiff upper lip, but I didn't think Scotland Yard levitated tables.
Bakın, Fransız yöntemlerinin modası geçmiş olabilir, tamam. Polisimiz karışıklık çıkartır, bu da tamam. Yöntemlerinize ait ufak sırlarınız da olabilir.
With his outdated weapon?
Bu çağ dışı silahla mı?
- Me? For you and people your age, love is outdated.
Sana ve yaşıtlarına göre aşk demode.
That sort of humour is outdated.
O tür nükte eskide kaldı.
You know, I've been thinking of that writer you told me about, and it is my opinion... that your detective stories are the normal recreation... of snobbish, outdated, life-hating, ignoble minds.
Bana bahsettiğin yazar hakkında düşünüyordum da ve bana göre senin dedektiflik hikayelerin modası geçmiş züppece, hayattan nefret eden, alçak zekaların normal eğlencesi.
France was despaired. A man of 73 years he went to substitute one of 68, e Weygand had passed this year in the Syrian, it was outdated.
Fransa artık o kadar çaresizdi ki 73 yaşına gelmiş ve son bir yılını Suriye'de geçirmiş birisi Genelkurmay Başkanlığı'na atanıyordu.
We'll get outdated.
Bizim zamanımız geçecek.
Jealousy is outdated.
Kıskançlık duygusu demode oldu.
By hanging on to outdated imperialist dogma... which perpetuates the economic and social differences in our society.
Toplumumuzda ekonomik ve sınıfsal ayırıma yol açan çağdışı ve emperyalist bir kuramı sürdürerek mi?
It's such a bourgeois idea, such an outdated prejudice!
Öyle burjuvazi bir fikir, öyle köhne bir ön yargı ki!
A prejudice in never outdated.
Ön yargının modası hiçbir zaman geçmez.
Having cleared away the outdated, we've got mile after mile and acre after acre of land, for our future prosperity.
Bu güncelliğini yitirmiş yeri temizlediğimizde,... kilometrelerce uzunlukta ve hektarlarca genişlikte alanımız olacak. Gelecekteki refahımız için.
He speaks for himself and others who cling to timid, outdated and unrealistic policies.
Hem kendisi hem de pısırık, modası geçmiş ve gerçekçi olmayan politikalara bağlı olanlar adına konuşuyor.
then you update part that is outdated!
Ne zaman bi parçasını değiştirisen modası geçer!
Let us for once, not follow our outdated opinions.
"Bir kere olsun çağdışı saçmalıkların peşinden gitmeyelim."
Frankly, Dr. Hill? Your work on brain death is outdated.
Açıkçası doktor Hill beyin ölümü ile ilgili çalışmalarınızın artık hükmü yok.
Those are outdated concepts, all right? Excuse us.
Bunlar eskimiş düşünceler tamam mı.
AND CERTAIN OUTDATED EXTRADITION LAWS, THE GRINGO WHO PUT THE "S" BACK IN "SIESTA",
Tabii bunda suçluları iade yasasının da payı var.
No, I'm gonna tell them you're the finest soldier I ever trained. And in four days I showed them where to patch up their outdated program!
Herkese senin hayatımda gördüğüm en iyi asker olduğunu söyleyeceğim.
And where it says the FCC ruling on Metro's Memphis transmitter is pending, that's outdated. FCC approved it Friday.
Ve FCC'e göre Metro'nun Memphis vericisi inceleniyor bunun zamanı geçmiş.
That means no comments about her shaking hands, her... fading strength, or her... outdated dress that doesn't fit anymore on, yet this, another birthday.
Titreyen ellerinde, azalan gücünden, üzerine olmayan demode elbisesinden bahsedilmeyecek. Ve yine doğum günü olduğundan da.
A future in this shell! Forced to cover myself with fabric because of outdated human morality.
Modası geçmiş insani değerler yüzünden... kendimi kumaşlarla örtmek.
The old ideologies are outdated.
Eski ideolojilerin zamanı geçti.
They're outdated, they're no use any more.
Modaları geçti, daha fazla kullanılmazlar.
- You're pretty fast, but a bit outdated.
- Hızlısın ama modan geçmiş.
- No, that is DX2046, it's outdated.
- Hayır o DX2046, eski model.
You think we sell outdated stock?
Tarihi geçmiş ürün sattığımızı mı sanıyorsun?
Or are you, alas, like so many young Englishwomen, a prisoner of outdated inhibitions?
Yoksa siz de çoğu genç İngiliz bayanları gibi modası geçmiş kısıtlamaların tutsağı mısınız?
Frankly, the practice of excluding our first names looks outdated.
Açıkçası, ilk isimlerin yazılmaması modası geçmiş bir adet.
It's all an outdated, patriarchal system based on confrontation.
Karşı gelmeye dayalı, modası geçmiş, ataerkil bir sistem.
Living in that cramped little apartment that outdated furniture, so terribly un-Karl-Farbman-like.
O küçük sıkışık dairede yaşıyor Karl-Farbman tasarımlarına hiç benzemeyen o modası geçmiş korkunç mobilyalarla.
It may be outdated and incomplete
Pek güncel ve tam olmayabilirler ama...
This alarm system is totally outdated.
Alarm sisteminiz zaten yenilenmemiş.
Who says deus ex machina is an outdated literary device?
Hızır gibi yetişmenin, eski bir edebi yazı olduğunu, kim söyleyebilir ki?
It's outdated.
- Hayır, tarihi geçmiş.
- Outdated!
- Modam mı geçmiş?
The outdated one.
Batıl itikatlarım arttı.