Outmatched Çeviri Türkçe
57 parallel translation
In chess, when one is outmatched, the game is over.
Satranç. Biri rakibinden üstünse, oyun biter.
If the Shogunate so chooses, although we know we are outmatched, we will go down with our castle.
Shogunluğun tercihi böyleyse, denk kuvvetler olmadığımızı bildiğimiz halde, kalemizle birlikte yok ediliriz.
I wish them luck, but I think they're outmatched.
Onlara şans dileyeceğim ama, bence oyun dışında kalacaklar.
He knows he's outmatched.
Başaramayacağını biliyor.
My magnificent beast outmatched by a puny, little pigeon?
Benim görkemli yaratığım küçük bir güvercin tarafından mı altedildi?
All else aside, I must say that the Rough-Riders are simply outmatched by these Roughriders.
Hepsi bir yana, Sert-Savaşçılar SertSavaşçılara karşı kolayca üstünlük kurdu.
Though the Muslims prepared as best they could, they were outnumbered and outmatched.
Müslümanlar ellerinden gelenin en iyisi yapsalar da, yine de sayı ve silah olarak güçsüzlerdi.
I think the pup's outmatched, boss.
Sanırım köpeğin şansı yok, patron.
Outsized, outmatched, outnumbered.
Kendinden büyüklerdi, üstünlerdi, sayıca fazlaydılar.
Uh, that's true, but you are clearly outmatched!
Haklısın. Ama siz bizim dengimiz olamazsınız.
Even in the unlikely event that you have to fight one of our own, you shouldn't find yourself too outmatched.
Sonuç olarak yoldaşlarımızla savaşırsanız, muhtemelen çok zorluk çekmezsiniz.
You're outmatched and you're outgunned.
Silahınız ve şansınız çok az.
even though the humans are so outmatched in every way, shape and form, they just gotta suck it up.
İnsanlara hiç şans tanımasalar bile bunu yutacaklardır.
No offense, but don't you think you're a little outmatched?
Alınma ama ondan üstün olduğunu düşünmekte haklı mısın?
Why don't you just say what you really think? That he's too young, he's uneducated, that he's outmatched.
Çok genç eğitimsiz, bana uymuyor söyle.
Because they have no fear doesn't mean they won't be outmatched and killed.
Korkusuz olmaları yenilmeyecekleri veya öldürülmeyecekleri anlamına gelmez.
Their navy is outmatched, powerless to deliver reinforcements.
Donanma destek kuvvet gönderme konusunda yetersiz ve güçsüz kalmıştı.
We are technologically outmatched in every way.
Teknolojik olarak her yönden bizden üstünler.
Nonetheless, I confess to being completely outmatched.
Yine de, tamamen rakipsiz olduğumu itiraf etmeliyim.
But you're clearly outmatched.
Fakat açıkça yenildiniz.
Baby-fae like you is totally outmatched. Oh, no.
Senin gibi bir yeni fae'nin yapabileceği bir şey yok.
So you've traded up when it comes to transport once again, you're outmatched.
Bakıyorum da ulaşım aracınızı geliştirmişsiniz. Ama bir kere daha sayıca azınlıktasınız.
Strength-wise, we're outmatched.
Ona gücümüz yetmez.
You're outmatched, unskilled vagrant that you are.
Kazanma şansı olmayan yeteneksiz bir serserinin tekisin.
You stand outnumbered. But not outmatched.
Sayı olarak az olabilirsiniz ama onlardan aşağı kalır yanınız yok.
You're a bit outmatched.
Pek şansın yok.
Um, look, we were just a little outmatched is all.
Sadece bu fırsatı kaçırdık, hepsi o.
You're outmatched.
Sen onun dengi değilsin.
Our forces are outmatched.
Bizden kalabalıklar.
We're outmatched.
Şansımız yok.
You are way outmatched by that crazy albino.
O beyaz saçlı herife eş değer bir rakip değilsin sen.
You're hopelessly outmatched.
Ne yazık ki senden üstünüz.
The Army is here trying to contain the violence but clearly, it is outmatched.
Ordu burada şiddeti önlemeye çalışıyor ancak zayıf kaldılar.
Yet, those two boys outmatched yöur army!
Ta ki, o iki adam senin bütün ordunun işini bitirene kadar.
When I knew I was outmatched, I teleported to this safe haven, almost unscathed.
Onun ayarında olmadığımı anladığımda neredeyse hasar görmeden bu güvenli sığınağa kendimi ışınladım.
And you are sorely outmatched.
Ve sen hiç dengin olmayan biri ile karşı karşıyasın..
Eh, we won't be outmatched for long.
Uzun süre sayımız eksik olmayacak merak etme.
Though outmatched and overpowered, In the face of earth-shattering odds, The smashers fight on and on.
Denk güçte olmayan ve aşırı güçlü dünya çatlatan garabetler karşısında ama eziciler dövüşmeye devam ediyorlar.
The coloured fighters obviously outmatched.
Zenci boksör kesinlikle daha üstün görünüyor.
And he knew he was outmatched.
Ayrıca sayıca az olduğunun farkındaydı.
You're outgunned. And outmatched.
Silahsız kaldın ve rakibin üstün geldi.
Suddenly, we're outmatched.
- Üstünlük bizim tarafa geçti desene.
And nights when he was outmatched, my dad's strategy was to let'em hit him till they broke their hands.
Karşısındakinin daha güçlü olduğu müsabakalarda da babam bırakır, rakibi ellerini kırana kadar yumruk yerdi.
They can all see that we're simply outmatched here.
Üstünlüğün onlarda olduğunun farkındalar.
Even when you're so clearly outmatched.
Açık bir şekilde güçsüz olduğun zamanlarda bile.
My people are just as outmatched.
Bizimkiler fırsat bile tanımaz.
Your pilots are outmatched, Commander.
Pilotlarınız onunla denk değil Komutan.
You and I, though outmatched, at least know what Spain is and can make best efforts to confront whatever they may send our way.
Rakibimiz bizden üstün olsa da en azından İspanya'nın ne olduğunu biliyoruz ve elimizden geleni buna göre yapabiliriz.
Know when you're outmatched.
Üstün olduğunu biliyorsun.
You are outmatched.
Çok abarttın!
It seems I'm outmatched...
Görünüşe göre sayıca sizden azım.