English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ O ] / Outposts

Outposts Çeviri Türkçe

137 parallel translation
They struck settlements and outposts like a whirlwind of destruction killing, burning, spreading terror through the countryside.
Yok edici bir kasırga gibi, yerleşim yerlerine ve ileri karakollara saldırdı. Bütün bölgede öldürerek, yakarak ve dehşet saçarak.
So, here they are, the dog-faced soldiers, the regulars, the 50-cents-a-day professionals, riding the outposts of a nation.
'Sert bakışlı askerler, günlük 50 sent maaşlı düzenli profesyoneller, burada bulunan Amerika Birleşik Devletlerinin öncüleri,'
Those are their outposts.
İleri karakolları.
Marine outposts around the world have fallen to the Japanese.
Dünyadaki askeri karakollar Japonların eline düştü.
While waiting, thought I'd check a few of our outposts informally.
Beklerken şubelerimizden birkaçını ziyaret edeyim dedim.
You would punish your outposts... after deserting us and leaving Jamuga to defend the camp?
Gözcüleri mi cezalandıracaksın? Camoka'ya kampı koruma görevi vermedin mi?
The patrols to the steppe! Warn all outposts, not to let a gopher pass!
Bütün karakolları uyar, o hainin geçmesine izin yok!
No more our outposts.
Artık bizim karakollar.
God in his wisdom decreed that Lithuania, Poland and the Baltic States should serve as the outposts of Europe, in order that the civilized nations of the West might be protected from the Muscovite barbarians.
Litvanya, Polonya ve Livonya'nın ; barbar Moskovalıların, modern Avrupalı ailelerin içine sızmasını engellemek gibi kutsal bir görevi var. Orası Avrupa'nın sınır karakoludur.
Patrolling outposts guarding the Neutral Zone between planets Romulus and Remus and the rest of the galaxy received emergency call from Outpost 4.
Karakollar Romulus ile Remus arasında tarafsız bölgede devriye gezerken 4. Karakoldan acil çağrı aldık.
We may defend ourselves, but, if necessary, to avoid interspace war, both these outposts and this vessel will be considered expendable. Captain out.
Kendimizi savunabiliriz ama gerekirse, bir uzay savaşından kaçınmak için bu iki karakolu ve bu gemiyi feda edebiliriz.
Both Earth outposts gone. And the asteroids they were constructed on pulverized.
İki karakol üstünde bulundukları göktaşıyla beraber yok oldular toz oldular.
Outposts 2, 3 and 8 are gone.
Durumunuz ne? Karakol 2, 3 ve 8'i kaybettik.
Contact remaining outposts, have them signal us any sightings
Kalan karakolları aramaya başla.
The Romulans have crossed the Neutral Zone, attacked our outposts, killed our men. - Mr. Stiles... - Add to that the fact
Romulanlar tarafsız bölgeyi geçerek adamlarımıza saldırıp öldürdüler.
Only a few exploratory outposts survived.
Sadece bir kaç keşif kolu hayatta kaldı.
Make sure the outposts are set for the night.
İleri karakolların geceye hazır olduklarına emin ol.
The Klingons claim to have honoured the truce but there have been incidents, raids on our outposts.
Klingonlar anlaşmaya uyduklarını iddia ediyorlar ama olaylar var...
Call in your outposts.
Adamlarını topla.
Jolly, if we miss just one of these Cylon outposts, we'll never know what hit us.
Jolly, eğer bu Cylon karakollarından sadece birini kaçırırsak, bizi neyin vurduğunu asla bilemeyiz.
Whereas, you know, you seem to be saying... that, uh... it's inconceivable that anybody could be having a meaningful life today... and, you know, everyone is totally destroyed... and we all need to live in these outposts.
Oysa sen günümüzde herhangi birisinin anlamlı bir hayatı olmasının tasavvur edilemeyeceğini, herkesin mahvolmuş durumda olduğunu ve merkezlerden çok uzak yerlerde yaşamamız gerektiğini söylüyor gibisin.
Casualties were said to be light in skirmishes along the Santa Fe trail... as a number of alien outposts were overrun and destroyed.
Santa Fe yolu boyunca birkaç uzaylı karakolunun basılıp yokedildiği. çatışmalarda kayıpların az olduğu belirtiliyor.
These planets were once outposts of that empire.
Bu... bu gezegenler o imparatorluğun uç karakollarıymış.
Outposts.
Uç karakollar.
Two Federation outposts in Sector 30 have been destroyed.
Onun olumlu bir katkı yapmasına yardım edecek bir yol bul.
Outposts have been destroyed.
- Buraya aşık oldum. - Gerçekten mi?
Do you think that we attacked your outposts?
Etkilenen bütün sistemleri inceledik.
Why entire outposts, on both sides, have been carried off.
Motor koruma alanının güvenlik limitlerine yaklaşıyoruz. Bilgisayar, fiziksel taramada gözden kaçabilecek tüm maddeleri listele.
Outposts destroyed.
Mikulaklar onu hâlâ kullanıyor olabilir.
These are various outposts on starbases where I've detected unusual activity over the past few months.
Bunlar son birkaç aydır, alışılmadık bir faaliyet saptadığım yıldızüsleri ve karakollar.
It is identical to what happened to the outposts of the Neutral Zone.
Tarafsız Bölge'deki karakollara olanlarla tamamen aynı.
There are four colonies, and nine outposts throughout the sector.
O sektör boyunca 4 koloni ve 9 karakol var.
The T'Ong crew will awaken near several Federation outposts.
T'Ong mürettebatı Federasyon karakollarının yakınında uyanacak.
These nomadic marauders have raided other outposts in neighboring sectors.
Kendilerine "toplayıcı" diyen bu göçebe yağmacılar komşu sektörlerindeki... diğer uç karakolları da yağmalamıştı.
Now you take your standard jungle outposts,
Şimdi de şehrin dışındaki şu orman sığınağını düşün.
Federation outposts have been warned.
Tüm Federasyon karakolları uyarıldı.
Warnings have gone out to all outposts along the border as well as several independent vessels in nearby sectors.
Sınır boyundaki tüm karakollara ve yakındaki... birkaç bağımsız gemiye gereken uyarılar yapıldı.
He has been identified as the commander at the massacre of the Norkan outposts.
Norkan karakolundaki katliamın komutanıydı.
The massacres in the Norkan outposts, for example.
Ya Norkan karakolundaki katliamlar.
We could put out a coded query to all Federation outposts.
Bölgedeki Federasyon karakollarına şifreli bir mesaj gönderebiliriz.
I trained as a medical technician and served at several outposts.
Tıbbi teknisyen olarak eğitilip, birkaç karakolda görev aldım.
We do not make surprise attacks on manned outposts.
Sivillerin bulunduğu karakollara sürpriz saldırılar yapmayız.
Capt Jean-Luc Picard, Lt Worf and Dr Beverly Crusher landed on Celtris III, brutally attacked one of our outposts and killed over 55 men, women and children.
Kaptan Jean-Luc Picard, Teğmen Worf ve Dr. Beverly Crusher Celtris 3'e inip, karakollarımızdan birine acımasızca bir saldırıya giriştiler ve 55'den fazla erkek, kadın ve çocuğu öldürdüler.
The Breen have outposts in this sector.
Bu sektörde Breen karakolları da mevcut.
I still have nightmares about the raids on the Haru Outposts, but at least I was sure about what I was doing then.
Haru ileri karakoluna yapılan baskınla ilgili hala kabuslar görüyorum, fakat en azından o zaman ne yapmak üzere olduğumdan emindim.
Mr. Worf, how long until the storm reaches the outposts?
Bay Worf, fırtınanın karakola ulaşmasına ne kadar zaman var?
We have the villages and hamlets, and here and there the various small farms. Outposts, religious encampments, water mills -
Burada : kasaba, tek tük evler, çiftlikler köyler, manastırlar, değirmenler...
Investigations are happening on all outposts.
Tüm ileri karakollarda soruşturmalar yürütülüyor.
I sent word to my Homeworld, which will be relayed to our outposts.
Anavatana bilgi verdim. Bu bilgi ileri karakollara da aktarılacak.
Lord, the outposts.
Gözcüler, efendim.
We are here because our outposts, which border on the Neutral Zone, were also attacked.
Yapısal bozulmaya 12 dakika.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]