Output Çeviri Türkçe
661 parallel translation
Online N2 reactor maintaining output of 90 %.
N2 reaktörünün enerji çıkışını % 90'a ayarlayın.
{ Woman ( BG ) } Output of auxiliary components is currently climbing.
Yedek motorun güç dolaşımı yükseliyor.
Auxiliary component output has reached 80 %.
Yedek enerji düzeyi girişi % 80'ye ulaştı!
Actually, I can no longer locate his brain output.
Aslında, beyin çıktısının yerini artık tespit edemiyorum.
The output of gold continued...
Altının getirisi devam etti...
Don't worry. She's just a fan for my literary output.
Edebi ürünlerimin hayranı.
Output is excellent.
Üretim mükemmel durumda.
Besides, they increased output.
Ayrıca, bunlar üretimi artırdı.
As you can imagine, such a screen requires the output of great amounts of atomic energy.
Böyle bir tabaka, çok büyük miktarlarda atomik enerji gerektiriyor.
Vital lag in industrial production... coal mining output can be stepped up... electric kilowatt hour consumption not up to its potential.
Üretimde gerileme var, kömür madenlerinin üretimi artırılabilir, elektrik tüketimi inebilir.
It can be overloaded... but by increasing the power output... and sliding through radar frequencies as fast as possible... what happens is the firing mechanism... reads the higher amperage as proximity to the target... and detonates the warhead.
Aşırı yüklenebilir... fakat çıkış gücündeki artış... ve radar frekansındaki yüksek değişim,... hedefe yaklaştıkça yükselen akımın... ateşleme mekanizmasını faaliyete geçirip... başlığı patlatmasından kaynaklanıyor.
If you had a transistor about this size and power output and a thin enough wire, could you mend it?
Bu boyutta bir transistör ve enerji çıkışı olsa ve yeterince ince bir tel, onarabilir misiniz?
Management did away with them to increase output.
Yöneticiler, üretimi artırmak için böyle yapıyorlar.
Keep it up, Mr. Chekov. Channel the entire output of reactors one, two and three, into the relay stations.
Bir, üç arasındaki reaktörlerin gücünü istasyonlara verin.
Sensors not recording normal energy output.
Sensörler normal enerji çıktısını kaydetmiyor.
Energy output zero.
Enerji çıktısı sıfır.
Now, it might be done by generating a strong pinpoint charge of M-rays on some of these selected wavelengths and tying them in with the combined output of all our engines. Right away, sir.
Belki yoğunlaştırılmış güçlü M-ışınlarını yaratabilir ve tüm üretilen enerjimiz toplamıyla bunu birleştirebiliriz.
Energy output increasing beyond measurable levels, captain.
Enerji yayımı ölçüm ötesinde artıyor.
The output will be at least 10000 bushels of rice.
En az 100 ton prinç fazladan elde edebiliriz.
The faster output.
böyle ölüm yakışır.
S.D.T. Energy output is 1.8 to 3.0 joules with rate two to three milliradians.
S.D.T. enerji çıkışı 1.8 ve 3.0 jul arasında 2 ve 3 mili radyan oranında.
Your output is very low.
Üretimin çok yavaş.
I worked for productivity, I increased output, increased it!
Verimlilik için çalıştım. Üretimimi artırdım, üretimimi!
He couldn't put more emphasis on increasing the output of cereals, and...
Tahılların üretimini artırmaya daha çok önem veremezdi ve...
So naturally, we tend to stick to our comedy output.
Akşam sekiz en çok izlenen saat olduğundan komediye devam.
So their output has increased about the same percentage, which I thought the governor might regard as good news.
Sonuç olarak, çalışma verimlilikleri aynı oranda artmış, düşündüğüm gibi vali bunu iyi haber olarak göz önünde tutabilir.
The Bumangi sausage factory has a daily output of over 2000 pounds prime first-quality sausages.
Bumangi sosis fabrikamızda günde 900 kilogramın üzerinde birinci sınıf sosis üretmekteyiz.
economic and market analyses trend forecasts, input-output relations... to name a few.
İktisadi analizler, pazar analizleri gidişat tahminleri, girdi-çıktı bağlantıları bunlardan birkaçı.
Industry cried out for coal, but output fell and went on falling.
Endsütri kömür için çırpınırken, kömür üretimi yerlere düşmüştü.
Output went on falling and falling.
Kömür üretimi düşmeye devam etti.
Within one year his graphic output has tripled as he turns from dry-point to etching to wood-cut to lithography in black and white and colour,
Bir yıl içerisinde, asitsiz kullanılan hakkâk kaleminden tahta resim kalıbını asitle aşındırarak siyah, beyaz ve renkli taş baskı tekniğine geçerek, grafiksel çalışmalarını üçe katlar.
It recorded the magnetic output from the artificial gravity system there.
Oradaki yapay yerçekimi alanının manyetik çıkışını kaydetmekte kullanılırmış.
These seeds... are the entire output of cultivation.
Bütün mahsulden çıkan tohum bu kadar.
I have turned on the under-floor heating system and I have also tripled its output.
Zemin ısıtmasını açtım ve derecesini üçe katladım.
BUN has stabilized at 40.2, good output of 1 600cc's.
BUN 40.2 de stabil, 1600 cc'de çıkış gücü iyi.
- Let's open zoo garden. I thought you scientists are able to find a way out of this situation, and then output better than this, feeding the enemy.
Bilimadamlarının mantıklı bir çözüm üreteceğini sanmıştım,
Am boosting output.
Çıktı gücünü artırıyorum.
You can expect increased output on our hydroponics shortly.
Su bitkilerinin üretimini kısa zamanda arttırmayı hedefliyoruz.
Input, output...
Giriş, çıkış...
Computer output is at maximum!
Bilgisayar çıktısı maksimumda!
I have to get to that input / output tower, and communicate with him.
Şu Giriş / Çıkış kulesine ulaşmalıyım. Böylece onunla iletişime geçebilirim.
It's the difference between the output of the generator signals.
Jeneratörün gönderdiği farklı sinyallerle. Görüyor musun?
Is her output on standard interface?
Çıkışı standart arayüz mü?
I can rewire the output right here.
Çıktıyı yeniden düzenleyebilirim. Tam burada.
Dr. Brace said something about rewiring this output.
Dr. Brace, bu çıktıyı yeniden düzenleyeceğim falan dedi.
You can put it right next to the output dial.
Onu çıkış panelinin yanına koyabilirsin.
One day, my wife explained to me that, for the past 15 years, my output as a poet had dealt entirely with the part of our lives in which we discovered each other.
Bir gün, karım geçen 15 yıIın hesabını çıkardı,... Bir şair olarak eserlerimi, tamamen birbirimizi keşfettiğimiz... zaman diliminde vermişim.
Decepticons. ( Supervisor ) If you can use your computer skills to step up our efficiency, Chip, we'll be able to double our weapons output.
Bilgisayar yeteneklerinizi bizim kullanırsan, Chip,... iki kat silah üretimi yapabiliriz.
Bandages, 9 percent. In 1983, Oceania's coal output... reached 630 million tons.
Bandaj % 9 1983 yıIında, Okyanusya'nın kömür çıktısı 630 milyon tona ulaştı.
In 1976, coal output was 605 million tons... an increase of 4.1 percent.
1976 yıIında, kömür çıktısı 605 milyon tondu % 4,1 artış olmuş.
We are at full output, Enterprise.
Tam kapasite yayındayız, Enterprise.