Overdosed Çeviri Türkçe
233 parallel translation
Mislaid among the broken wrists... the chest pains, the scalp lacerations... the man whose fingers were crushed in a taxi door... the infant with a skin rash, the child swiped by a car... the old lady mugged in the subway, the derelict beaten by sailors... the teenage suicide, the paranoids... drunks, asthmatics, the rapes, the septic abortions... the overdosed addicts... the fractures, infarcts, hemorrhages, concussions, boils, abrasions... the colonic cancers, the cardiac arrests... the whole wounded madhouse of our times.
Kırık kolların, göğüs ağrısı çekenlerin, kafası yarılanların parmakları taksinin kapısına sıkışmış adamın isilikli bir bebeğin, araba çarpmış bir çocuğun metroda kapkaççıya kurban giden yaşlı bir kadının, denizcilerin dövdüğü bir zavallının intihara teşebbüs eden bir gencin, paranoyakların sarhoşların, astımlıların, tecavüze uğrayanların, bebek düşürenlerin uyuşturucu komasına girenlerin bacağı kırılanların, kanserli hastaların, kalp krizi geçirenlerin yanında yatıyordu. Orası bir tımarhaneden beterdi.
Overdosed.
Aşırı doz almıştı.
- No, not if he overdosed on the drug.
- Eğer aşırı doz aldıysa ölmüş olamaz.
Three weeks before her final coma, Sunny overdosed on aspirin.
Onun son komasından üç hafta önce, Sunny aşırı derecede aspirin almıştı.
Your father overdosed on digoxin.
Aşırı dozda digoxin almış.
Billy Hanson overdosed on drugs?
Billy Hanson uyuşturucu komasında?
Loved the way you overdosed.
Evet. Dizide oynamıştın.
Caroline, how well did you know this boy that overdosed?
Aşırı doz alan bu çocuğu ne kadar tanıyordun?
She overdosed.
Aşırı dozdan öldü.
Nate overdosed.
Nate aşırı doz almış.
She overdosed.
Altın vuruş yaptı sonunda.
His medication. He's overdosed.
Aşırı doz ilaç aldı.
Rebecca overdosed on Prozac.
Rebecca aşırı dozda Prozac aldı.
Did you know that the day you visited me in the hospital was the day Rebecca overdosed?
Beni hastanede ziyaret ettiğin gün Rebecca'nın aşırı dozda ilaç aldığı gün olduğunu biliyor muydun?
He overdosed. Look, you know all this.
Bakın, bunları zaten biliyorsunuz.
Your client had contact with Sam Cavanaugh the night he overdosed.
Müvekkiliniz, Sam Cavanaugh'un aşırı doz aldığı gece onunla konuştu.
I read about that kid who overdosed.
Aşırı dozda ilaç alan çocuğun haberini okudum.
Why, he overdosed or something?
Niye, aşırı doz filan mı almış?
She overdosed and whoever was with her didn't do shit... but roll her up and throw her away.
Aşırı doz almış ve onun her kim beraberse bunun için bir şey yapmamış direk olarak halıya sarıp atmışlar.
Overdosed on "E." Nineteen years old.
Aşırı dozda extacyden ölmüş.
Did you know that she overdosed on Vicodin?
Aşırı dozda Vicodin aldığını biliyor muydunuz?
A guy... overdosed.
Birisi... aşırı doz aldı.
She overdosed.
Aşırı dozdan.
I don't remember any of this, but this is what I found out when she overdosed choking on her vomit.
Bunların hiçbirini hatırlamıyorum. Ama bunları o, aşırı dozdan ölmek üzereyken kendi kusmuğunda boğulurken öğrendim.
Kinky overdosed.
Kinky aşırı doz aldı.
Did you supply him with the heroin he overdosed with?
Aşırı doz aldığı eroini ona siz mi verdiniz?
A guy comes in overdosed on heroin, comatose. He's gonna die. You inject him with this drug, and it blocks the opiate receptors in the brain.
Örneğin aşırı dozda eroinden komaya girmiş bir adam gelirse ve adam ölmek üzereyse ona bu ilacı verdiğinizde uyuşturucu hazneleri doğrudan beyne gider.
Then she overdosed on pills.
Ardından aşırı dozda hap içmiş.
And about six years ago, he overdosed.
Ve yaklaşık altı yıl önce, aşırı doz kullandı.
I overdosed on a noncaloric fat replacer?
Kalorisiz, kilo aldırmayan şeyden fazla doz mu aldım?
But the official story became that she found Maureen's overdosed body in the tub.
Ama resmi kayıtlar cesedin küvette bulunduğu şeklindeydi.
So, uh, he, uh, overdosed with his meth behind the wall?
Yani, uh, adam, uh, duvarın arkasında kendi tozuyla aşırıdoz mu oldu?
Your witness overdosed before she could testify.
Tanığınız ifade bile veremeden aşırı dozdan gitti.
He was alone in the house when Angelina overdosed, he didn't have an alibi, he was fumbling in his interviews with the police, and he had a motive.
Angelina aşırı doz almışken Albert evde yalnızdı. Kendisini aklayacak.. ... bir tanığı da yoktu.
Speaking of overindulging, uh, Angelina overdosed.
İpin ucunu kaçırmaktan bahsetmişken Angelina aşırı dozdan gitmişti.
If Albert overdosed Angelina, he also made the children fabulously rich.
Angelina'ya aşırı doz veren Albert ise eğer, çocukları da fazlasıyla zengin etmiş oldu.
Same reason he thinks this kid overdosed.
Çocuğun aşırı doz almasını düşünmesiyle aynı sebepten.
Taylor overdosed?
Taylor aşırı dozdan mı öldü?
And she overdosed on sleeping pills.
ve fazla uyku hapı almış.
I think I overdosed Elly.
Sanırım ilacı fazla verdim.
God, he's overdosed.
Tanrım, aşırı doz almış.
That he overdosed?
"Yüksek doz aldı" mı?
But what if she wasn't murdered, if one of the condoms broke and she overdosed?
Cesedi garajdan götürenle, oraya bırakan da aynı kişi değilmiş. Ya öldürülmediyse? Kondomun biri patlayıp, aşırı dozdan gittiyse?
You overdosed on heroin last night.
Dün gece aşırı dozda eroin kullandın.
Or she took the drugs herself and overdosed.
Ceset nerede? Alarm kapatılmıştı değil mi?
She overdosed right in front of it.
O tabelanin onunde cok uzun sure kaldi.
You overdosed him.
- Ona aşırı doz verdin.
- He recently over- - - overdosed, yes.
- Aşırı doz aldı, evet. Burada dilekçenizde yazıyor.
last year, before you knewjustin, he overdosed.
Geçen sene, sen daha fark etmeden, aşırı doz aldı.
Listen, there's a woman here, Selma Hanks, who died here after she overdosed on sleeping pills.
Aşırı dozda uyku hapı yüzünden ölmüş.
Overdosed.
Yüksek dozdan gitmiş.