English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ O ] / Overshadowed

Overshadowed Çeviri Türkçe

73 parallel translation
For men living in a land where death overshadowed them, light has dawned.
Ölümün gölgelediği diyarda yaşayanların üzerine bir ışık doğdu.
No, it's overshadowed,
Yok, gölgede kalmış.
- She moved away from him to explain... Someone had always overshadowed her... dazzled her, silenced her.
Birisinin onu hep gölgede bıraktığını, afallattığını ve susturduğunu açıklamak için ondan uzaklaştı.
Even that is overshadowed by the feats of the most skilled aeronauts of all, the flies.
Ama bu bile en yetenekli pilotların yaptıklarının gerisinde kalıyor. Sinekler.
- Your knowledge is only overshadowed by your stupidity, Starscream.
İyi iş, Soundwave. Ama bu, enerjon küplerini doldurmak için yeterli bir elektrik güç değil.
This abbey's overshadowed by grief yet you would intrude on our sorrow with idle banter!
Bu manastıra acının gölgesi düştü ve siz bos laflarınızla matem tutmamıza izin vermiyorsunuz!
I implored him out of love for me, by all we held dear to tell me why this man overshadowed him.
Aşkımız için ona yalvardım, bu adamın onu neden gölgelediğini anlatması için.
Historically underrated and unfairly overshadowed by the ever-popular cockroach.
Tarihsel olarak, hamamböceğinin haksız bir şekilde geri planında kalmış ve değeri anlaşılamamıştır.
Fistfighting and brawling overshadowed every athletic competition.
Çirkefçe tutumlar, şiddete başvurmalar hemen tüm sportif faaliyetlere gölge düşürdü. Sorunlar artış kaydedince zamanla taraftarın ilgisi azaldı.
I think it's sad that this wonderful artist's memory... is overshadowed by all those stories...
Bu harika ressamı bu gibi hikayelerle gölgelendirmek bence çok üzücü.
But another discovery almost overshadowed the Genesis Rock.
Ama bir başka keşif yüzünden, neredeyse Genesis Taşı'nın üstünlüğü gölgeleniyordu.
Rangers'quarter-final victory today was overshadowed by violence which broke out inside Ibrox with little more than a minute to play and spilled onto the streets.
Bugün maçın başlamasına 1 dakika kala Ibrox'ta çıkan ve sokaklara da yayılan şiddet olayları Rangers'ın çeyrek finaldeki galibiyetine gölge düşürdü.
The escalating violence, tragic loss of human life, and threat of all-out war was overshadowed today by the announcement of the Oscar nominations.
Yükselen şiddet, insan hayatının trajik kaybı ve bütün savaş tehditleri, bugün Oscar adaylarının açıklanmasıyla ikinci planda kaldı.
I'm not going to let you get overshadowed by your brothers, Iike you always do.
Bir tören. Ağabeylerinin senin önüne geçmesine izin vermeyeceğim, hep böyle yapıyorsun.
At the quantum level, the force we're | most familiar with - gravity - was completely overshadowed by | electromagnetism and these two new forces.
New Mexico'da çölün ortasındaki çelik bir kulenin tepesinde, bu anıtın 30 metre yukarısında ilk atom bombası patlatıldı.
Overshadowed by the Standard Model, string theory became a backwater of physics.
Standart model tarafından gölgelenmiş olmasına rağmen, string teorisi, fiziğin sakince sırasını bekleyen teorisi haline geldi.
At the battle fronts in Europe, tens of thousands were dying every day, but the fate of the great Cunard liner overshadowed them.
Avrupa'daki cephelerde hergün onbinlercesi ölüyordu ama dev yolcu gemisinin kaderi hepsini gölgelemişti.
Lindsay's achievements in high school... had always overshadowed Michael's.
Lindsay'nın lisedeki başarıları... Michael'ı hep gölgede bırakmıştı.
Her breasts overshadowed my vision... as if there was nothing else in the world.
Onun gözsü görüşüme gölge düşürdü sanki dünyada başka birşey yokmuş gibi.
Totally overshadowed by nothing but scandals and pure laziness.
Skandallardan ve tembellikten başka birşeyle anılmıyorsun.
And despite enthusiastic reviews, my book release was overshadowed by another literary event.
Eleştirmenlerce övgüye değer bulunmama rağmen... kitabım bir başkasının gölgeside kaldı :
And the effects of Lindsay and George Michael's "Afternoon Delight" was overshadowed -
Ve Lindsay ile George Michael'ın "Afternoon Delight" ile yarattığı şoku gölgede bırakan...
You mustn't let your faith be overshadowed by guilt.
Suçun, inancının üzerine gölge düşürmesine izin vermemelisin.
He was always overshadowed by the top student.
İyi öğrenciler tarafından hep küçük düşürülmüş.
You see, it has become increasingly apparent that I have become the story here at the Yale Daily News and that I have overshadowed our journalistic efforts.
Benim burada Yale Daily News'da herkesin dilinde olduğum ve gazetecilik çabalarınızı gölgelediğim açık ve seçik ortada.
I feel I may have gotten overshadowed a bit.
Biraz gölgelenmiş hissettim.
It reminds you of the time when you were important, before Caesar overshadowed you.
Yeri gelmişken söyleyeyim Caesar sizi, arkada bırakmadan önce önemli olan sizdiniz.
In the wake of yesterday's events, I've realized that my position on the Supreme Court nomination hearings has been overshadowed by my wife's abduction, and though it's in no way an excuse, her disappearance has taken its toll on my... emotional and mental well-being, and I hope Judge Rainer can forgive my earlier comments pertaining to his character.
Dün olanların ardından,... eşimin kaçırılmasıyla gölgelenen,... Yüksek mahkeme seçimlerindeki,... durumun farkına vardım,... bu bir mazaret değil ama onun kayboluşu benim duygusal ve zihinsel olarak karar vermemi güçleştirdi,... ve umarım Yargıç Rainer onun karakteri hakkında yaptığım yorumlar nedeniyle beni affeder.
If I'm gonna be overshadowed... I would at least like it to be by someone... who basks in me when I get home at night.
Eğer birinin gölgesi altında kalacaksam o en azından ben gece eve geldiğimde benim yanımda olacak biri olmalı.
Having Merlin's consciousness downloaded into his mind, could have overshadowed Daniel completely.
Merlin'in bilincinin onun beynine yüklenmesi, Daniel'i tamamen bastırmış olabilir.
A stunning reversal of fortune for an aristocrat of politics whose long career was overshadowed by a bad economy a third-party candidate, Ross Perot, and a secret war in Nicaragua.
Kariyeri kötü ekonomi ile gölgelenen bir siyaset aristokratının şansının müthiş şekilde ters dönmesi üçüncü parti adayı, Ross Perot, ve Nikaragua'daki gizli savaş.
More than any other place on China's coastline, Inner Deep Bay demonstrates that, with help, resilient nature can still thrive, even when boxed in and overshadowed by towering cities like Shenzhen.
Bu bölge, Çin'in diğer kıyı alanlarına kıyasla biraz özveriyle doğal yaşamın gelişiminin sürdürülebileceğinin hatta bunun Shenzhen gibi dev metropollerin gölgesinde bile yapılabileceğinin en büyük kanıtıdır.
But Zeus'affection for Metis is overshadowed by a dark prophecy that threatens his grip on power.
Fakat Zeus'un Metis'e olan düşkünlüğü, gücünün tehlikeye düşeceği yönündeki bir kehanetle gölgelenir.
I think I'm probably a fair king, just a little bit overshadowed by this... this - grrr!
Adil bir kral olduğumu düşünüyorum, bu biraz büyünün gölgesinde... bu - grrr!
I'll have you all know that I've been crafting that for quite some time now. But recent events have overshadowed my prepared remarks.
Şimdiye kadar hünerlerimi gösterdiğimi bilmenizi isterim ama son zamanda olan olaylar değişmez düşüncelerime gölge düşürdü.
Our joy, inspired by the successful ascent on Nanga Parbat overshadowed the fact that the brothers have gone Messner with the planned route and were lost.
Nanga Parbat'a yapılan başarılı tırmanıştan duyduğumuz mutluluk Messner kardeşlerin planlanan rotayı terkederek kaybolmalarından dolayı gölgelendi.
I'm so glad this tragedy overshadowed haiti.
Bu trajedinin Haiti'yi bile gölgede bıraktığına o kadar memnunum ki
I'm tired of my dancing being overshadowed by all of you guys'singing.
Şarkılarınızla dansımı gölgelemenizden bıktım.
Next to Superman, even Lex Luthor's greatness is overshadowed.
Superman'in yanında, Lex Luthor'un ihtişamı bile gölgeleniyor.
Unfortunately, this event was completely overshadowed by the death of David Bruce, the famous baseball player.
Ne yazık ki, bu olay aynı gün ünlü beyzbol oyuncusu David Bruce'un ölümüne denk geldiği için toplumun ilgisini çekmedi.
Mr. Nixon's running mate on the gop ticket, ambassador Henry cabot lodge, was almost totally overshadowed on election day by the popular concentration on the principles.
Bay Nixon kendisi gibi Cumhuriyetçi Parti'den seçimlere katılan Büyükelçi Henry Cabot Lodge'u, ilkeleriyle dikkatleri üzerine çekip seçim günü tümüyle gölgede bıraktı.
Do you feel that his Mars work has overshadowed his other accomplishments?
Onun Mars çalışmasının diğer çalışmalarının gölgesinde kaldığını düşündüğünüz oldu mu?
I wouldn't say overshadowed, but... certainly that's the direction he's moved in since I knew him, sure.
Tam olarak öyle olmasa da evet... fakat onu bilime sürükleyen asıl şey bu Mars konusudur diyebilirim.
" overshadowed by her radiant beauty.
"... yalnızca onun parıldayan güzelliğini gölgede bırakıyordu.
Now to return to one of the top stories tonight, the shockingly brief rise and fall of Reed Rockwell, whose foiling of a coffee-house robbery on Tuesday was overshadowed by his arrest and subsequent confession.
Şimdi de bu gecenin en çok konuşulan olayına göz atıyoruz Reed Rockwell'in şok edici bir biçimde yükselişi ve düşüşü. Kendisi salı günü bir kahve evi soygununda, kahraman olarak gösterilmişti. Fakat bu olayı, tutuklanması ve polise yaptığı itiraflar takip etti.
He doesn't realize that the whole point of the evening will be completely overshadowed.
Tüm gecenin olaylar yüzünden tamamen gölgede kalacağının farkında değil.
I know what it's like to be the one in the background, overshadowed.
Geri planda olmanın ne demek olduğunu bilirim bir gölge gibi olmanın.
And thankfully, their embarrassment was overshadowed by the rise of Fascism.
Allah'tan bu utançları, artan faşizmin gölgesinde kalmış.
- I don't know if the bullies overshadowed nellie Or if they just made it a really good scene.
- Zorbalar Nellie'yi gölgeliyor mu, yoksa sadece güzel bir sahne mi çıkartıyorlar, bilmiyorum.
We mustn't allow him to be overshadowed.
Zavallı Alfred. - Onu gölgede bırakmasına izin vermemeliyiz.
the extraordinary if restrained action taken in the Persian gulf early this morning was overshadowed through the day by scenes such as wall street has never witnessed as the Dow Jones industrials took off on a fear-fed free fall to close down
Harvey?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]