Owner's Çeviri Türkçe
2,495 parallel translation
The owner says the alley's been closed for ten days to resurface the floors.
Sahibi buranın 10 gündür kapalı olduğunu döşemelerin yenilendiğini söyledi.
She was trying to warn the owner she saw a gun.
Silah gördüğü konusunda dükkân sahibini uyarmaya çalışıyormuş.
No fingerprints apart from the owner's.
Sahibinden başkasına ait parmak izi yok.
The car was reported stolen. There was no proof that the owner drove it.
Arabanın çalındığına dair ihbar gelince sürücüsünün kimliği bir türlü saptanamamış.
No, no, no, we can say that the previous owner was a neat freak or an elegant old lady, and she just kept it around in case her grandkids came to visit.
Yok, yok, diyebiliriz ki eski sahibi temizlik takıntılıymış ya da zarif yaşlı bir bayanmış ve belki torunları ziyarete gelir diye saklıyormuş bilgisayarı.
He's a respected business owner, the Cambridge Carriage Company, a highly regarded dealer in rare vehicles.
Nadir bulunan yüksek fiyatlı araçların satıldığı saygın bir işletme olan Cambridge Araç Firması'nın sahibidir.
You're the owner and sole proprietor of Bar Karma, Inc.
Sen Bar Karma A.Ş.'nin tek sahibisin.
I have a solid relationship with Jo, the company's owner.
Jo ile, yani şirketin sahibi ile sağlam bir diyalogum var.
The owner's an ex-cop who registers a ballistics profile of every gun that he sells.
Sahibi, sattığı her tabancanın balistik profilini kaydeden eski bir polismiş.
Well, he shot and killed a young woman in a robbery attempt earlier tonight, before the bodega owner killed him.
Bu gece o adam bir soygun sırasında genç bir kadını vurup öldürmüş. Sonra dükkân sahibi onu öldürmüş.
A bodega owner just recognized the sketch.
Bir dükkân sahibi resmi tanımış. Hadi gidelim.
The knife lets its owner transfer its disease or his injury to anyone.
Bıçak, sahibinin hastalığını veya acısını herhangi birine aktarabilmesini sağlıyor.
But when you find money, the land owner gets half of the cash.
Ama para bulursan... Arazi sahibi yarısını alır.
I told the owner to wait in the restaurant across the street.
Kulübün sahibine sokağın karşısındaki restorandaki beklemesini söyledim.
Marlon borrowed a bike the day before the murder. He then returned the bike to the owner yesterday afternoon.
Solly'nin elinde ve giysilerinde silah atışı kalıntı analizi yapıldı mı?
"A hand appears from offscreen " and fumbles to slap down on the snooze bar, " we follow up the arm and land on its owner, Mike Bradsky,
Ekranın dışından bir el görünür el yordamıyla erteleme tuşuna basar kolu takip ederek yukarı çıkarız.
Who's the owner?
Sahibi kim?
The one who rules the Safavid, the Mamelukes of Egypt the Abbasids, the regions of Syria Palestine and the Hejaz the silk and spice roads, the seas, and the deserts the one sole owner of the eternal inheritance of the Ottomans.
Safevilere, Mısır Memlûklerine, Abbasilere, Suriye, Filistin, Hicaz mülküne, İpek ve Baharat Yolu'na, denizlere, çöllere hükmeden, Osmanlı mülkünü ebedi kılan mirasın yegâne sahibi.
Well, as the team owner, you and your lawyers must know why we want to talk to you.
Takım sahibi olarak, siz ve avukatlarınız neden sizinle konuşmak istediğimizi anlamalısınız.
We have worked for 35 years and we depend... on two words of the house owner!
35 senedir çalışıyoruz ve sokakta kalıp kalmamamız mal sahibinin iki dudağının arasında!
It's nice to be the owner, isn't it? Yeah.
- Patron olmak güzel, değil mi?
Well, it's his house until I finish with repairs, then it'll be the new owner's house.
Burası onun evi tamiratları bitirene kadar sonra yeni sahibinin olacak.
As the owner you should be there to the bitter end.
Sahibi olarak sonuna kadar kalmalısın.
It's just until the owner is ready to take it back.
Sadece sahibi kediyi geri almaya hazır hissedinceye kadar...
The owner's not ready to take it back.
Sahibi hala onu geri almaya hazır değilmiş.
The owner of Shitty Wok has actually paid for what he calls a tower of peace to symbolize harmony between the two restaurants.
Zehir Tava'nın sahibi iki lokanta arasındaki uyumu sembolize etmesi için Barış Kulesi denilen bir yapıya epey para harcadı.
He's the owner of this place
Bu yerin sahibi.
It's the owner of the driving school
Sürücü kursunun sahibiydi.
'Cause the elderly owner was recently put into a nursing home, and the family can't afford to keep him any longer.
Çünkü atın ihtiyar sahibi geçenlerde bakım evine yatırılmış. Artık ailesinin ona bakmaya maddi gücü yetmiyormuş.
He memorized the entire owner's manual to my car on the way over here.
Olamaz. Buraya gelirken arabamın kullanıcı kılavuzunun tamamını ezberledi.
Gallery owner... that's great.
Galeri sahibi demek. Harika. - Angelo.
And in the meantime, the owner's glass is always full.
Bu esnada da barın sahibinin bardağı her zaman dolu oluyor.
The story is, you're the daughter of Himesh Bhai,... the owner of King Motels and Resorts, USA.
hikaye şu... Himesh Bhai'nin kızısın, Amerikadaki Kral Oteller zincirinin sahibi.
Let's talk to the owner.
hadi sahibi ile konuşalım.
There's one gallery owner that's been interested in Lee's work.
Bir galeri sahibi vardı. Lee'nin çizimleriyle ilgileniyordu.
So, the owner is concerned with the team's image.
Takımın sahibi, takımın imajı konusunda endişeleniyormuş.
And it's very short-sighted for the owner to let a contractor start building that way.
Müteahhitin inşaata böyle başlamasına izin vermek ev sahipleri için büyük basiretsizlik.
It's the owner.
Sahibiymiş.
Then owner man gets greedy, lowers the age to 55.
Yaş sınırını 55'e indirdi. Aniden... - Beyefendi acaba...
He's the proud owner of an oldsmobile, license 0-baker-4-3-zebra-Alpha.
- Bir tane Oldsmobile'i var. Plakası : ZB43ZA.
I hear McKernon Motors is getting a new owner.
Duyduğuma göre McKernon Motors'un yeni bir sahibi varmış.
The owner of this house wouldn't be allowed by the planners to fit uPVC windows or stone cladding, but he's allowed to festoon the parking space outside his house with a hideous Chrysler PT Cruiser.
Fakat buradaki evin sahibi pencereleri için.. ... PVC kaplama yada taşları sarmak için izin alamamış ama evin önündeki park alanını bu iğrenç Chrysler PT Cruiser'la dolduruyor.
He's a jewelry-store owner that Van Stone flagged from his newlywed bandits files.
Van Stone'nun "Yeni Evli Haydutlar" dosyasından çıkardığı mücevher dükkânı sahibi eleman.
And since I told Alex she'd be a great dog owner, we went to the shelter, but turns out she's only qualified to take care of a snake.
Ve ortaya çıktı ki tek bakabileceği hayvan bir yılanmış.
There are tons of songs just floating around It's just another song with no owner
Tonlarca gün yüzüne çıkmamış şarkı var İşte bir tanesi daha
The owner wrote the messages down in her phone log.
Dükkân sahibi, mesajları telefon defterine yazmış.
I'm Turtle, friend of Vince's, and future owner of the best Italian restaurant in Los Angeles.
Ben Turtle, Vince " in arkadasi ve Los Angeles'in ilerideki en iyi italyan restoraninin sahibiyim.
He's a part owner of a weed shop.
Bir ot dükkanının ortağı.
Owner goes in the back, sees Roy cleaning out the display cases, grabs a gun, they trade shots.
Dükkan sahibi arkasından içeri girmiş Roy'un vitrinleri boşalttığını görmüş, silahını çekmiş, çatışma çıkmış.
The owner took one in the shoulder, but he said he got Roy, too.
Dükkan sahibi omuzundan yaralanmış ama Roy'un da yaralandığını söylüyor.
I killed the owner and his wife.
Sahibini ve karısını öldürdüm.