Paddles Çeviri Türkçe
515 parallel translation
- All right, give me one of them paddles.
- Pekâlâ, bana da şu küreklerden birini verin.
When I've those paddles in my hands, I have enough to worry about.
Ben denizdeyken yeterince endişeliyim zaten.
People send paddles every day.
İnsanlar her gün kürek postalıyor.
This is apparently a souped-up job for I noticed this had a 1620 chassis with 1750 paddles.
Görünüşe göre bu desteklenmiş bir işti, çünkü 1750 pedallı 1620 model bir şasiye sahip olduğunu fark ettim.
- Sailor, back at the paddles!
- Denizci, kürekleri topla!
Connect the paddles.
- Küreklerinizi birleştirin!
Paddles up!
Kürekler yukarı!
Take your paddles!
Küreklerinizi alın!
3-4-Paddles.
Üç dört Paddles.
3-4-Paddles, move the ball around.
Üç dört Paddles, topu çevir.
- Get me the paddles.
- Masaj aletini verin.
Get me the paddles.
Masaj aletini verin.
Few more paddles and we're there, Bowie.
Birkaç kürek daha alıp, gelelim Bowie.
They were in a filing cabinet. Along with some dildos, some paddles and some... You know what I'm talking about.
Dosya dolabındaydılar,... ayrıca vibratörler, kürekler vardı...
I don't think both of his paddles are in the water.
Küreklerinin ikisi de suda kalmış.
" My heart is like a rainbow shell That paddles on a halcyon sea ;
Kalbim rengarenk bir deniz kabuğu Sakin denizde kürek çeken
Put some gel on those paddles!
Biraz Jel sür paletlere!
Let's put down our paddles simultaneously and walk away from this.
Aynı anda raketlerimizi bırakalım ve masadan uzaklaşalım.
Let's beat our paddles into ploughshares, Sam.
Raketlerimizi barış içinde bırakalım Sam.
That's why they call those paddles.
Bunlara bu yüzden raket diyorlar.
Charge up the paddles.
Şarj edin.
Paddles!
Pabuçlar!
Start by cleaning off that table, and get some new paddles and balls.
Masayı temizlemekle başla ve yeni raketlerle top al.
Would you like some paddles to go with them?
Yanında ped de ister misiniz?
Whoever took the paddles for Ping-Pong... and didn't return them, please do so to the office immediately.
Eğer pin pon raketlerini alıp geri getirmediyseniz... Iütfen acilen ofise bırakın.
Paddles!
Şok vereceğiz!
You have paddles.
Çeltikleriniz var.
- Your paddles have been replaced- -
- Raket yerine bunları- -
I'm charging the paddles.
Ben pedleri ısıtacağım.
Where's the paddles?
Şok aleti nerede? Getirin.
Be prepared with those paddles.
İşlemlere hazır olun.
I wanted him out of my life, along with your Elvis plates and your whips and your paddles, and your big...
Onu hayatımdan çıkarmak istiyordum. Ve Elvis sofra takımlarını kırbaçlarını, küreklerini ve kocaman...
Let's grab the paddles and do some practice runs.
Kürekleri alın da biraz antrenman yapalım hadi.
Pull in your paddles!
Küreklerinizi içeri alın!
Paddles!
Elektrotlar!
Paddles.
Elektrotlar.
- Paddles!
Tokaçlar!
And he got that game with the foam paddles and the Velcro ball.
Ve bu cırt-cırtlı topla oynanan Velcro oyunundan almış.
Paddles. 200 joules.
- Şok verelim.
You think the paramedics showed up this morning and tried paddles on him?
Doktorlar sabah gelip şok vermiş olmasınlar?
Get the paddles ready, 200.
Elektrotları hazırla, 200.
- Internal paddles.
İç pedallar.
Get the paddles over here too.
Pedalları da getir.
We need to shock him back into sinus. internal paddles!
Şokla sinüs ritmine döndürmeliyiz. İç elektrotlar!
- What are those paddles for, Dr. Ross?
- O pedallar ne için Dr. Ross?
- All right, the paddles.
- Pekala, pedallar.
- The doctors are taking out paddles.
- Doktorlar pedalları hazırlıyor.
Paddles.
Pedallar.
Paddles!
Pedallar!
We're trying internal paddles.
İç pedal deniyoruz.
Paddles! Move!
Haydi!