Padre Çeviri Türkçe
825 parallel translation
The Jumping Padre, always first out of the plane?
Paraşütçü, daima uçaktan ilk atlayan.
You, Padre, your business is sin.
Sen peder, senin işin günahla.
Although his 11 mission churches are spread out over a 4,000 square miles area, the Padre can overcome the handicap of distance by flying from his main parish, Saint Josef's in Mosquero, to wherever his duties take him.
4000 mil-kare alana yayılan 11 misyoner kilisesi olmakla birlikte, peder, görevli bulunduğu kendi ruhani bölgesi olan Mosquero'daki Saint Josef's'ten gelmenin uzaklık dezavantajının üstesinden, uçakla uçarak gelebiliyor.
Next morning as he's eating breakfast in the parish house, a young girl from the village comes to see the Padre.
Ertesi sabah evinde kahvaltı yaparken, köyden genç bir kız Peder'i görmeye geliyor.
The Padre says that he will, at once.
Peder onunla konuşacağını söylüyor.
The Padre talks to the young mother : husband away on business, baby's sick, getting worse, no doctor nearby.
Pederle genç anne konuşuyor : " Kocam işte, bebek hasta.. ve durumu kötüleşiyor, yakınlarda doktor yok,
And that, really, is the only reward ever asked by the Spirit of Saint Josef's flying Padre.
Ve gerçekten de, Spirit of Saint Josef'in uçan pederi ödülü hakeden tek kişi.
- Hey, padre.
- Ulu peder! - Umarım o gün gelir ve seni zafer alayında kucaklarım. .
Padre Velasco speaks highly of you.
Padre Velasco senin hakkında iyi şeyler söylüyor.
Of course, padre.
Emredersiniz, peder.
That's the truth, padre...
Gerçek bu, peder...
Only lovers secrets, padre.
Sadece aşık sırları, peder.
What do you think padre?
Ne düşünüyorsun, peder?
Padre, I swear that...
Padre, yemin ederim ki...
Thanks, Padre, but I don't need any.
Teşekkürler, Peder, fakat hiçbirine ihtiyacım yok.
So you went to see Padre Velasco...
Demek Peder Velasco'yu görmeye gittin...
Even you, Padre Velasco.
Sen bile peder Velasco.
Thanks for everything, Padre.
Herşey için teşekkürler peder.
As you say, Padre.
Nasıl isterseniz, peder.
- Your Bible, padre.
- İnciliniz, peder.
You looking for it too, padre?
- Siz de mi altın peşindesiniz?
- Good evening, padre.
- İyi akşamlar, peder.
The padre'd say the devil.
Peder, şeytanın olduğunu söylüyor.
Padre, this is Mr. Lockhart.
Peder, bu Bay Lockhart.
Padre.
Peder.
I'm ready right now, Padre.
Şu anda hazırım Peder.
- Buon giorno, Padre.
- Günaydın, Peder.
Goodbye, Padre.
Hoşça kal Padre.
Gracias, Padre.
Gracias, Padre.
But, Padre, we're not here to marry.
Ama, Rahip Bey, evlenmek için bulunmuyoruz burada.
- Hi, Padre.
- Merhaba, Padre.
- You keep out of this, Padre.
- Sen bu işe karışma, Papaz!
Padre.
Padre?
Hi, Padre!
Merhaba!
Il padre de questo bambino sta partendo.
Bu çocuğun babası hareket etmek üzere.
- Sargento, consígase un padre por ahí.
- Sargento, consígase un padre por ahí.
So, Padre, there's no need for you to cancel any of your arrangements for tonight's concert, except, I want to talk to the lads
Bu yüzden, Padre, bu akşam ki konser için yapılan hazırlıkların devam etmemesi için bir neden yok, ama öncesinde gençlerle konuşmak istiyorum.
Now listen, padre.
Dinleyin, peder.
We're under fire, padre.
Ateş altındayız, peder.
For God's sakes, padre, stop that damn noise.
Tanrı aşkına peder, şu gürültüyü kes.
Hi, Padre.
Selam Padre.
Now, wait, Padre.
Hayır Padre.
Padre.
Padre.
I hate this as much as you do, Padre.
Bundan ben de nefret ediyorum, Padre.
- Morning, Padre.
- Padre.
- Good morning, Padre.
- Günaydın Padre.
That was a marvellous sermon this morning, Father.
Sabahki ayin çok güzeldi Padre.
It think it's busted, Father.
Galiba bozuk Padre.
- Father Cluzeot, meet Miss Dedham.
- Padre Cluzeot, Bayan Dedham.
- Pardon me, Padre.
- Özür dilerim Padre.
That's what I wanted to tell you padre.
Sana söylemek istediğim şey buydu peder.