Page Çeviri Türkçe
11,250 parallel translation
Okay, MSNBC's home page just uploaded video of them at Michigan Park.
MSNBC ana sayfasi az önce onlarin Michigan Park'taki bir videosunu yükledi.
We're on the same page regarding Arkady.
Arkady konusunda aynı fikirdeyiz.
On the back are dates and page counts.
Arkasında tarihler ve sayfa sayıları var.
Why would you do that? ! They were just threats, so if I didn't hit the page count,
Korkutmak içindi onlar, sayfa sayısına erişemezsem o zaman postaya verecektin!
Come on, it's in page seven.
Hadi ama, yedinci sayfada.
This'll make front page news.
Gazetelerde ilk sayfaya çıkacak.
" Start with page ten and dream about the apple trees.
"Sayfa ondan başla ve elma ağaçlarını hayal et."
Page ten.
Sayfa on.
Page four, post 103.
Dördüncü sayfa. 103. mesaj.
Let's start him on a dopamine drip and page general surgery.
Dopamin damlası başlayın ve genel cerrahiyi arayın.
Maya's Facebook page.
Maya'nın Facebook sayfası.
Someone page Dr. Harris.
Dr. Harris'e haber verin.
I'll page another resident.
Başka bir asistan çağıracağım.
Sign my senior page with our sombrero pic. Yay.
Sombrerolu kişisel sayfamı imzala.
Every page was filled.
Her sayfa doldurulmuştu.
After my last talk about the Deaton case in Georgia, John sent me a three-page letter of errors.
Georgia'daki Deaton davası hakkındaki konuşmamdan sonra John bana 3 sayfa düzeltme yazısı gönderdi.
Let's get him into trauma one, and page Karev!
- Bir numaralı travma odasına götürelim. Karev'i çağırın!
- Let's page O.B.!
- Kadın doğumu arayın!
Have them page me when her contractions - become more frequent, okay?
- Kasılmaları sıklaşınca haber verir misin?
The 12-page resumes and the phone calls and the polite vetting and...
12 sayfalık özgeçmişler, telefon konuşmaları, sabıka kayıtları.
We're just not on the same page anymore.
Artık pek çok konuda farklı düşünüyoruz.
It was a three-page monologue.
Üç sayfalık bir monologdu.
I thought so until i skimmed through every page, And there's nothing written or hidden inside.
Her sayfayı inceleyene kadar öyle sanmıştım ama içinde yazılı veya saklı bir şey yok.
So, Chad, tell us, how long have you been a page with "S.N.T."?
Chad, söyle bakalım, "S.N.T" de ne kadar zamandır rehber olarak çalışıyorsun?
lfl tip off ajournalist... it would make the front page
Bunu bir gazeteciye çıtlatsaydım... sür manşet yaparlardı.
This is her college group page. She's got to be here
Bu okulunun grup sayfası, burada eklidir.
Okay, you need to take him to the NICU and page Karev.
Pediatrik yoğun bakıma çıkarın ve Karev'i çağırın.
Page Shepherd and Torres.
Shepherd'ı ve Torres'i çağırın.
It was just page after page, and it...
Sayfalarcaydı...
I still check her facebook page, like, ten times a day.
Facebook sayfasına hala günde on kez falan bakıyorum.
I appreciate you being on the same page.
Aynı tarafta olduğumuza sevindim.
Oh, we're not on the same page.
- Aynı tarafta değiliz.
He doesn't want to be renegotiating while he's on the front page of the Journal being accused of killing people.
Journal'ın ön sayfasında cinayetle suçlanırken tekrar görüşülmek istemiyor.
Pick a page at random, tell me the number, and I will tell you exactly what their client did to them.
Rastgele bir sayfa seçip numarasını söyleyin ben de size onların müvekkilinin ne yaptığını söyleyeyim.
Page 627, Mr.- -
Sayfa 627, Bay -
I threw an 1,100-page brief at an office window.
100 sayfalık dokümanı ofis camından fırlattım.
So, if you'll take a look at the first page of your agenda- -
Eğer dosyanızın ilk sayfasına bakacak olursanız...
Their home page looks like it's some sort of investment firm.
Sitelerine bakılırsa bir tür yatırım şirketi.
Your IMDb page is a list of Indian stereotypes :
IMDb sayfan Hint stereotipleriyle dolu :
I just want us to be on the same page.
Ben sadece ikimizinde olaya aynı yaklaşmamızı istiyorum.
I know you've been looking at my Facebook page again.
Yeniden facebook sayfama baktığını biliyorum.
Looked at your Facebook page.
- Facebook profiline baktım.
Somebody page cardio.
Kardiyolojiye haber verin.
And would someone page me, please, next time Pierce hulks out?
Pierce bir kez daha kendini kaybederse beni çağırmayı unutmayın.
I bet it's going to be Ellen Page.
Kesin Ellen Page olur.
Oh, you know what? It'll still be on your IMDb page, so...
Yine de film IMDb sayfanda olacak.
We can't fight a blank front page.
Boş bir ön sayfayla savaşamayız.
Yeah, how about next time you page me before you have me arrested?
- Tabii, bir dahakine beni tutuklatmadan önce çağrı atsan nasıl olur?
Okay, so we're all on the same page, right?
Pekâlâ, hepimiz hemfikiriz değil mi?
Yeah, we're not really on the same page.
Evet, gerçekten aynı sayfada değiliz.
Page Dr. Levine and book an O.R.
Dr. Levine'i ara.