Painless Çeviri Türkçe
641 parallel translation
You will oblige me greatly if you wíll assist in makíng this incident as painless as possible.
bu olayın mümkün olan en acısız şekilde gerçekleşmesi için... eğer bana yardım ederseniz size fazlasıyla minnettar kalacağım.
- Painless so far.
- Şimdilik acısız.
You'll be happy to know, Mr. Holmes, that your death will be a painless one.
Ölümünüzün acısız olacağını öğrenmek sizi mutlu edecektir, Bay Holmes.
It's painless.
Acıtmaz.
The drug I've brought with me is effective in three seconds... and painless.
Yanımda getirdiğim siyanür, 3 saniyede etkisini gösterir. ve acı hissetmezsiniz.
It's painless and effective immediately.
Acısız ve etkisini hemen gösteriyor.
See? Quick and painless.
Fausto, gördün mü, bir dakikada bitti!
Yes, it was quite quick and painless.
Evet, hızlı ve acısız oldu.
completely painless.
Tamamen acısız.
- L for lethal. lnstant, painless.
- Öldürücünün Ö'sü. Anında, acısız.
The rest is painless.
Ameliyat acısız gerçekleşecektir.
How was it, painless?
Nasıl, acısız oldu mu?
Someday surgery must and will be made painless.
Bir gün cerrahi muhakkak acısız olacaktır.
In spite of today's failure... I am convinced that the answer to painless surgery... now lies within my grasp.
Bugünkü başarısızlığa rağmen acısız cerrahinin parmaklarımın ucunda olduğuna inanıyorum.
The advisability of his conducting a further demonstration... of his... painless operation technique.
İleride yapılabilecak bir gösterimin yapılabilirliğinin uygunluğu....... Acısız ameliyat tekniğinizin.
Look. I'm convinced that I have here the formula that will lead to painless surgery.
Acısız cerrahiye yol gösterecek formülün burada olduğuna inanıyorum.
But, Jonathan... somewhere within these pages... lies the answer to painless surgery.
Ama Jonathan bu sayfaların arasında bir yerde acısız ameliyatın cevabı bulunuyor.
I hope it'll be painless.
Umarım acısız olur.
Painless?
Acısız?
Only death is painless.
Yalnızca ölüm acısızdır.
To be entertained, cured, cuddled, in quick, painless salvation?
Eğlenmek, şifa bulmak, kucaklanmak mı? Hızla, acısız bir kurtuluş mu?
They tell you what its ingredients are and how it's guaranteed to exterminate every insect in the world, but they do not tell you whether or not it's painless.
İçindekileri anlatıyorlar ve dünyadaki tüm böcekleri nasıl öldüreceğini söylüyorlar. Ama bunun acısız olup olmadığını söylemiyorlar.
And I say, insect or man, death should always be painless.
Böcek ya da insan için ölüm her zaman acısız olmalı.
Very quick... and very painless, mein fuhrer.
Çok hızlı ve çok acısızdır Führer'im.
Argon once wrote, " Painless May...
Aragon bir keresinde şöyle yazmıştı : " Acısız Mayıs...
Dying the second time is painless and possibly an advantage to you.
İkinci kez ölmek acısız ve senin için avantaj olur.
I have an American specialty, painless childbirth.
- Adelina! Amerikan tarzı, sancısız bir doğum.
All right, Sonny Jim, this is all going to be quite painless.
Pekala Sonny Jim, hiç acı duymayacaksın.
Will I have a painless childbirth?
Ağrısız doğum yapacak mıyım?
It's a painless operation.
Acısız bir operasyon.
- It's painless and quick.
- Çabuk ve acısız.
You've made it neat and painless.
Sen bunu hazmedilebilir, acısız hale getirdin.
So neat and painless, you've had no reason to stop it.
O kadar acısız hale geldi ki, durdurmak için sebebin kalmadı.
Quite painless, actually, but there is no known antidote.
Oldukça acısız ama bilinen bir panzehiri yok.
Well, that was painless Looks like I owe you a favor
Zor olmadı. Size bir iyilik borçluymuşum gibi geliyor. Boşver.
A painless death.
Acısız bir ölüm.
Quite painless.
Tamamen ağrısız.
But this is painless.
- Ama bu acısız.
'This brutal face-to-face with our own selves was not painless,'especially for Estelle.
'Kendimizle yaptığımız gaddarca yüzleşme acısız değildi,'özellikle de Estelle için.
Once it was a part of the rehabilitation process and as such quite painless and, I might add, useless, too.
Rehabilitasyon amaçlı kullanılırken, acısızdı, ve yararsızdı.
The chair is no longer painless.
Bu koltuk artık acısız değil.
Silent, painless, free.
Sessiz, acısız, özgürce.
- Known as Painless Pole.
- Ağrısız Polonyalı denir.
Well, well, well. Must be Painless Polish Day in the shower tent.
Duş çadırında Ağrısız Polonyalı Günü olmalı.
Painless Polish Day?
Ağrısız Polonyalı Günü mü?
Painless?
Ağrısız mı?
Painless said " What does it matter?
Ağrısız " Ne önemi var?
- Painless has a couple of years left in him.
- Ağrısız'ın daha birkaç yılı var.
Painless is a dentist, and a dentist shouldn't read.
Ağrısız bir dişçi ve dişçiler fazla okumamalı.
Relatively quick and painless death.
Oldukça çabuk ve acısız bir ölüm.
It's a painless operation.
Ama alırsanız, canım yanmaz mı? Acısız bir ameliyat.