Paprika Çeviri Türkçe
231 parallel translation
I don't recommend the goulash, but the paprica liver... simply prewar!
Gulaş'ı tavsiye etmem, fakat paprika ciğer... tam savaştan önceki gibi!
It's the paprika makes it pink.
Biber pembeleştiriyor..
I'm just gonna let them simmer a little, cut in a few of Bill's carrots, add a soupcon of paprika, a dash of lemon.
Bunları biraz kaynatacağım, içine Bill'in havuçlarından ve biraz paprika, bir damla limon koyacağım.
Well, four fried-fish six paprika-fish...
Dört kızarmış balık altı baharatlı balık...
Paprika-fish for me!
Baba baharatlı balık!
And paprika-fish?
Peki baharatlı balık?
They open the program with something called Hot Paprika.
Programa başladıkları parçanın adı, Hot Paprika.
She looked at me with an expression that made me blush like a paprika.
Bana öyle bir baktı ki domates gibi kızardım.
Like a paprika, I swear.
Domates gibi, yeminle.
Could use a little paprika.
Biraz biber kullanabiliriz.
Have you got any paprika? - Red pepper.
Giulietta, kırmızı biber var mı?
Chicken paprika with red cabbage.
Paprikalı, kırmızı lahanalı.
With the chicken paprika we should have some white wine.
Paprikalı tavuğun yanına biraz beyaz şarap gerekiyor.
On top of chicken paprika, red cabbage, buttered noodles... And that dame hasn't touched any of it.
Paprikalı tavuğun kırmızı lahananın..... ve tereyağlı şehriyenin üstüne.
Just as the coffin is about to be closed, the mourners sprinkle parsley and paprika over the deceased.
Tam tabutu kapatacaklarken,... yas tutanlar merhumun üzerine maydanoz ve paprika serpiştirmişler. En azından bu hikaye korkutucu değilmiş!
Does it need some paprika?
Kırmızı biberi eksik mi olmuş?
Rasim, tell the old girl to heat the paprika.
Rasim, söyle kıza sıradakine hazırlansın.
Yes, it's spice time, and the lucky spice is... Paprika!
Evet, baharat zamanı şimdi, Ve şanslı baharat da kırmızı biber.
Paprika.
Ve biber.
Paprika, vegetables?
Kırmızı biber, sebze?
You know, the only words I know in Hungarian are paprika and goulash.
Benim Macarcam Paprika ve gulaştan ibarettir.
Mimma, but from now on we'll call her... Paprika?
Mimma ama bundan sonra adı şey olsun... Paprika?
- Paprika!
- Paprika!
Do you give this?
Hey Paprika, ağzına alır mısın?
Pola's own Paprika with the consoling ass!
Teselli edici götüyle Pola'lı Paprika!
Bye, Paprika.
Hoşçakal Paprika.
Paprika.
Paprika.
You're Paprika, aren't you?
Sen Paprikasın, değil mi?
You want some "Paprika" on your cock?
Sikinin üstüne "kırmızı biber" isteyen var mı?
Poor Paprika... and Franco?
Zavallı Paprika... Ya Franco?
- Paprika.
- Paprika.
- Paprika, great name for whore!
- Paprika, bir orospu için harika bir isim!
Paprika, a good friend and terrific ass.
Bu Paprika, iyi bir arkadaşım ve manyak bir götü var!
Paprika!
Paprika!
Marry me, Paprika.
Evlen benle, Paprika.
Paprika for friends.
Arkadaş arasında Paprika.
Shall we toast our marriage Paprika?
Evliliğimizin şerefine kadeh kaldıralım mı Paprika?
Paprika!
Paprika! ...
We must be strong Paprika!
Güçlü olmalıyız Paprika!
It's a splendid array of fish, shellfish, garlic, paprika- - Hey!
Balık, istiridye, sarmısak, kırmızı biber- -
- A little paprika...
- Birazıcık biber...
Rosemary goes with mutton, saffron with fish, oregano with chicken, paprika with veal.
Biberiye koyun etiyle, safranlı balık, kekikli tavuk, kırmızı biberli dana etiyle gider.
It had oregano, garlic, paprika.
Kekik, sarımsak ve karabiber atmıştım.
The second mistake is placing the paprika next to the nutmeg on the spice shelf.
Elbette ikinci hata da kırmızıbiberi Hindistan cevizinin yanına koymaktır.
- I have changed my name to Paprika.
Adımı pulbiber olarak değiştirdim.
Just Paprika.
Sadece pulbiber.
You know, Salt-n-Pepa? Paprika?
Tuz ve karabiber gibi bir şey.
Tomatoes, paprika, melon, water-melon.
Domates, biber, karpuzumuz, kavunumuz var.
Sister Agnes, is there too much paprika?
Bu toy savaş zamanı romantizmi tıkırında gitti tâ ki Bay Matzerath kaçınılmaz bir biçimde ortaya çıkana kadar.
Paprika?
Pulbiber mi?
Paprika Dolittle.
Pulbiber Dolittle.