Patent pending Çeviri Türkçe
49 parallel translation
I've got patent pending on that!
Bunun patenti bende.
- Patent pending.
- Patenti benim.
Hmm. Patent pending, patent pending, patent pending.
Patenti benim, patenti benim, patenti benim.
- Patent pending.
- Patenti bende.
This computer program, which I designed- - patent pending- - accepts a full array of digital input, processes it and then projects it as a three-dimensional holographic image.
Bu benim tasarladığım bilgisayar programı- - Patenti beklemede- - dijital girdilerin dizilerinin tamamını kabul ediyor, onları işleme sokuyor ve daha sonra üç boyutlu holografik görüntü olarak yansıtıyor.
- Yeah, the patent pending part.
- Evet, "patenti beklemede" kısmını.
Well, isn't Flakes, like, patent pending or something?
Flakes'in patent hakkı gibi bir şeyi yok muydu?
The Rutherford Diet, patent pending, is based on scientific research.
Patent başvurusu yapılan Rutherford Rejimi, bilimsel araştırmalara dayanmaktadır.
- Patent pending.
- Patent başvurusunun sonucunu bekliyorum.
Patent pending.
Patent için başvuruldu.
Patent pending five.
Bekletilen patent beşliği?
Okay, what I did was modify my mass-recognition program- - patent pending- - to scan the photographic reconstruction of the crime scene to find areas of comparatively less chaos.
Peki, bütün yaptığım, kitle tanıma programımı beklemedeki doku yani suç alanındaki foto grafik yeniden yapılandırmaları tarayıp, daha az karmaşık alanları bulması için ayarlamaktı.
The homeless man on my street has a patent pending for a time machine.
Sokağımdaki evsiz adamın da zaman makinesi sertifikası var.
We call it the mu-tent, patent pending.
Bize ona süper-çadır diyoruz, patenti yakında çıkar.
- Patent pending!
- Patenti bana ait!
Patent pending.
Patenti beklemede olan.
Patent pending.
Patentini alacağım.
Patent pending. Whassaaaa!
Patent başvusuru yapıldı.
The Pre-Shtup, patent pending.
"Evcilik" sözleşmesi o. Patentini alacağım.
The Ho-be-gone Sleep System... by Stinson... patent pending.
Kaşarlara Son Uyku Sistemi. Stinson imzalı. Patent başvurusu yapıldı.
The Heavy Set Go... by Stinson... patent pending.
Ağırlığa Duyarlı Yallah Sistemi. Stinson imzalı. Patent başvurusu yapıldı.
The Escape from Bitch Mountain... by Stinson... patent pending.
Kahpe Dağı'ndan Kaçış. Stinson imzalı. Patent başvurusu yapıldı.
Patent pending.
Patent bekliyor.
Or even the Lambor-cuzzi, patent pending.
Hatta Lambor-kuziden bile. Patenti alınacak.
- A Bat-Submarine, patent pending.
- Bat-Denizaltı, patent bekleniyor.
By using the Leslie Knope seamless merger supesystem... patent pending... Pawnee and Eagleton and their parks departments will be fully integrated within the next 6 to 12 months.
Leslie Knope kusursuz birleşme süper-sistemi sayesinde - patent beklenmektedir - Pawnee ve Eagleton ve bu şehirlerin parklar müdürlükleri önümüzdeki 6 ila 12 ay içerisinde tamamen entegre olmuş olacaktır.
Patent pending.
Patentini bekliyorum.
Patent pending.
Patenti beklemede.
This doesn't say "patent pending."
Patent başvurusu yapıldı yazmıyor burada.
Patent pending.
Patent bekleniyor.
Patent's pending
Patenti alınmış.
Nine patents, six pending.
dokuz patent, altısı da beklemede.
We did the trapeze, the high wire, and the spectacular Carpathian catapult, on which patent is pending.
Trapez, ip cambazlığı ve patent bekleyen muhteşem Karpatyalı Fırlatmasını yaptık.
Patent-pending.
Patent'ini almama ramak kaldı.
Our patent's pending. We bought that technology.
Biz o teknolojiyi satın aldık.
- Look,'cause he was more than just a good heart surgeon. He had 16 patents pending. So he could afford to play treasure hunter.
- Çünkü iyi bir kalp cerrahı olmakla beraber elinde 16 patent olduğu için define avcılığı için parası vardı.
The real head-scratcher features 32 patent-pending "nogginizers"
Kafa rahatlatıcının patentli titreşim fırçaları vardır.
For a little bit extra, we offer patent-pending date-stamping.
Bazı küçük ekstralarımız da var, "patent başvurusu tarih kaşesi" gibi.
The patent's pending, of course.
Tabi daha patenti yok..
FDA patent approval pending, but, hey, they haven't said no.
Sağlık Bakanlığı onayını bekliyoruz. Ama hey, hayır da demediler.
Trademark pending.
Hala patent bekliyor.
The Room with a Screw... by Stinson... patent pending.
Stinson imzalı. Patent başvurusu yapıldı.
The patent is still pending, which is probably why they didn't want to tell us what it was.
Patenti hâlâ beklemede, muhtemelen bu yüzden bize ne olduğunu söylemek istemediler. Peki ne bu?
Is it, um, uh, patent-pending?
Acaba, um, uh, patenti alındı mı?
Trademark pending.
Patent bekliyorum.
Patent pending.
Tüm hakları saklıdır.