Petty theft Çeviri Türkçe
173 parallel translation
In Germany during the last war, it was noticed that, with people who'd suffered personal loss or deprivation, even amongst the so-called decent middle class, there was a tendency to develop indifference towards the law and to indulge in looting, black market and petty theft.
Son dünya savaşı esnasında bir yakınlarını kaybeden... ya da yoksunluk hisseden Almanya'daki kültürlü sayılabilecek... orta sınıfa mensup insanlar arasında bile... kanunlara aldırmazlık ve yağmacılık ile... adi hırsızlık vakalarına katılım eğilimleri görülmüştür.
Well, there's been a lot of petty theft going on in this neighborhood.
Şey, bu civarda oldukça fazla hırsızlık oluyor.
Being sought by the authorities of the territory of Arizona. Come to jail for petty theft.
Cezaevinden çıktıktan sonra, gittiği yerlerde birkaç küçük hırsızlık yaptı.
One petty theft... 2 hold-ups, 3 burglaries, 4 robberies... 5 murders... won't stop the bourgeoisie from exploiting us.
Küçük çapta bir hırsızlık 2 silahlı soygun, 3 ev soygunu, 4 gasp 5 cinayet burjuvaziyi bizi sömürmekten alıkoyamayacak.
Taking all circumstances into account, the Court founds that here accused Antic Petar, made five crimes of petty theft, Article 249 of criminal code, and for another 18 of which there were no physical evidence.
Bütün koşullar hesaba katılarak, mahkeme sanık Antic Petar'ın, ceza kanunun 219. maddesinde belirtilen beş küçük hırsızlığa... ve somut kanıtlar olmamasına rağmen, başka 18 suça karıştığına karar verdi.
Beginning with petty theft, DeSilva finally committed a crime which would cost him his life.
Başlangıçta küçük hırsızlık ama sonunda DeSilva hayatına mâl olacak suçu da işlemiş.
Petty theft, grand larceny.
Küçük soygun, büyük hırsızlık.
- The people in this county have been blaming every transgression, every mutilation and every petty theft for the last 15 years on some character that nobody has ever seen before.
- Bölgedeki insanlar 15 yıldır bütün yanlışlıkların, sakatlıkların, ufak hırsızlıkların suçunu henüz hiç kimsenin görmediği bir karakterin üzerine atıyor.
You don't think that's a little extreme for petty theft?
Sence de küçük bir hırsızlık için bu biraz fazla değil mi?
Quark has reason to feel guilty, but he usually doesn't resort to petty theft to fleece his clients.
Quark'ın suçlu hissetmesi için çok sebep vardır ama genellikle müşterilerini hırsızlık ile kazıklamaz.
I'll miss the aggravation, the petty theft...
Çileden çıkarmanı, küçük hırsızlıklarını...
I picked him up six months ago on petty theft. A good guy who got in with the wrong people.
Dünya Kuvvetleri İstihbaratı Dr. Everett Jacobs için firari alarmı verdi.
I picked him up six months ago on petty theft.
Altı ay önce yiyecek çalarken yakaladım.
He has been charged three times with petty theft, twice for disorderly conduct and several dozen times with trespassing.
Evet, efendim. Üç kez adi hırsızlıkla iki kez ahlaka aykırı davranış ve birkaç düzine izinsiz girişle suçlanmış.
It's only petty theft and so forth, but I can't help feeling that if I had been part of his life then he wouldn't be so troubled now.
Adi hırsızlık ve benzeri ama hayatının parçası olsaydım bu kadar sorunlu olmazdı diye düşünmekten geri duramıyorum.
But it still boils down to petty theft.
Ama gene de önemsiz bir hırsızlık işi.
He's being held on four counts of petty theft.
Dört ayrı adi hırsızlık iddiasından dolayı tutuluyor.
You know, wills, petty theft, that sort of thing.
Vasiyet, küçük çaplı soygunlara falan.
We're talking about petty theft. I've already assigned two deputies.
Birkaç adi hırsızlık olayı söz konusu o kadar.
Fraud, petty theft, aggravated assault.
Dolandırıcılık, yemek hırsızlığı, silahlı saldırı.
We support rigged games, petty theft, con jobs pickpocketing, black marketeering and barter but nothing violent.
Hileli oyunlar, hırsızlık, üç kağıtçılık yan kesicilik, kara borsa ve takas işleri yaparız ancak şiddete karşıyız.
Prostitution, soliciting, petty theft.
Fuhuş taciz, küçük hırsızlıklar.
That's petty theft.
Ufak bir hırsızlık olmuş o halde.
Arrestedforvandalism... petty theft, drugs, the whole bit.
Şiddet, hırsızlık uyuşturucu suçlarından tutuklanmış.
Some guy they picked up on a petty theft heist for stealing shrimp.
Karides çalmak gibi ufak bir suçtan yakalanmış adamın birisi.
I'm sick of these petty theft
Buradan hemen gitmeliyiz.! Hadi, dostum. Ben bu küçük soygunlardan sıkıldım.
Petty theft, grand theft, theft, theft, theft.
Ufak hırsızlıklar, araç hırsızlığı, hırsızlık, hırsızlık.
Tom Sheridan, wanted in Beacham County. Petty theft, check fraud. Warner Drysdale, wanted in Sacramento.
Tom Sheridan, hırsızlık ve çek sahtekârlığından Beecham İlçesi'nde aranıyor.
Petty theft, vagrancy.
Onların bilgisayar dehasıydı.
Property line disputes, petty theft, one assault.
Bahçe sınırı kavgaları, küçük hırsızlıklar ve bir saldırı şikâyeti var.
More conversation and less petty theft and getting hit with pool cues.
Önemsiz hırsızlardan ve bilardo sopasıyla dayak yemekten ziyade daha çok sohbet olacak.
You know, petty theft, street crimes mostly.
Bilirsiniz, küçük hırsızlıklar, sokak suçları.
In the system for BE petty theft.
Gary Logan. Adi hırsızlıktan sabıkalı.
Petty theft.
Hafif suça girer.
Conspiracy, racketeering, evidence tampering... fraud, theft, grand theft, petty theft...
Komplo kurma, şantaj, kanıtları yok etme, sahtekarlık, hırsızlık, büyük ve küçük çapta hırsızlık..
It's petty theft list.
Bu ufak bir hırsızlık olayı.
- I mean, petty theft -
Yani, küçük hırsızlıklar...
Well, he's a personable young man, who filches a bit here and there, sorts of petty theft, so he can dress well and take a girl about and then, suddenly, he goes off, with a revolver,
Oradan buradan ufak çaplı yürüten cana yakın bir gençti. İyi giyinip, kız arkadaşını gezdirmek isteyen küçük hırsızlar gibi.
Busts for petty theft.
Ufak çapta hırsızlıktan yaklanmış.
Armed robbery, petty theft, burglary, narcotics sales and rape.
... silahlı soyguın, küçük hırsızlık,.. ... ev soyma, uyuşturucu satışı,.. ... ve tecavüz.
Took to petty theft to finance a worsening drug habit.
Kötüleşen uyuşturucu sorununu karşılamak için ufak çapta soygunlara başladı.
Don't blow this hauling him in for petty theft.
" Bunu küçük bir hırsızlığa dönüştürerek mahvetme.
Oh, yeah, look at this : Petty theft, narcotics, gambling charges...
Evet, şunu dinle, ikinci derece hırsızlık, uyuşturucu, kumar suçlamaları...
Well I'm sure that's a very expensive undertaking. But do you really have to resort to petty theft in order to fit in?
Çok masraflı bir girişim olduğundan eminim ama işi hırsızlığa vardırman şart mıydı?
WHO WAS ARRESTED IN OCTOBER'82 FOR PETTY THEFT IN TONAWANDA, NEW YORK.
82 Ekim'inde küçük bir hırsızlık yüzünden Tonawanda, New York'ta tutuklanmışsın.
Drug possession, petty theft.
... uyuşturucu bulundurma ve adi hırsızlık gibi.
well, mrs. Hastings, your husband did time for petty theft and fraud.
Bayan Hastings, zamanını hırsızlık ve üçkagıtçılıkla geçirdi.
In the system for BE petty theft.
Adi hırsızlıktan sabıkalı.
Auto theft, petty larceny.
Oto hırsızlığı, ufak hırsızlık.
Petty crimes, mostly theft.
Adi suçlar işlemiş biri, çoğunlukla hırsızlık.
Auto theft, couple BEs, mostly petty stuff.
Araba çalma, birkaç BE ve önemsiz eşyalar.