Please don't tell him Çeviri Türkçe
130 parallel translation
Please don't tell him I was here.
Lütfen geldiğimi ona söylemeyin.
Please don't forget to tell him to let me in
Lütfen beni içeri almasını söylemeyi unutmayın.
Please don't ever tell him.
Lütfen ona söylemeyin.
Please don't tell him.
Lütfen ona söyleme.
Please don't tell him I'm here.
Lütfen ona burada olduğumu söyleme.
No, don't tell him, please!
Lütfen, hayır.
Please don't tell him!
Ona söyleme!
But please, don't tell him any more than that...
Ama lütfen, daha fazla birşey söylemeyin...
- Please don't tell him.
- Lütfen babama söylemeyin.
- Please don't tell him!
- Lütfen ona anlatma!
But please, don't tell him of our plans.
Ama ona planlarımızdan bahsetme.
Please don't tell him I'm here!
N'olur ona burada olduğumu söylemeyin!
Please don't TELL him!
Lütfen sakın bişey söylemeyin!
If that's Steve, Please don't tell him you know about his problem.
Eğer Steve ise lütfen sorununu bildiğini belli etme.
I can't tell you why, so please don't ask me, but for Paul's sake, for both our sakes, I tried to come to terms with him.
Nedenini söyleyemem o yüzden lütfen sormayın ama Paul'un hatırına, ikimizin hatırına, onunla anlaşmaya çalıştım.
Please, don't tell my father. I haven't told him.
- Lütfen babama söylemeyin.
Don't tell him anything, please.
Ona bir şey anlatma, lütfen.
Please don't tell him.
Lütfen Ona söylemeyin Bayan Minchin.
No, please, don't... don't... don't tell him.
hayır, lütfen yapma.yapma, ona söyleme. -
- Please don't tell him.
- Mecburum.
- Please don't tell him I'm here.
- Burada olduğumu söylemeyin.
Please tell him the Toyman is calling time-out on his little games and don't be tardy.
Söyleyin ona ; Toyman oynama süresinin bittiğini söylüyor. Ve acele edin.
Please don't tell him my name.
Lütfen, ona adımı söyleme.
Please, don't tell him about the shoes, huh?
Lütfen, ona ayakkabılardan bahsetme, tamam mı?
- No, please don't tell him.
- Hayır, lütfen söylemeyin.
Fine. But this time if a boy calls, please don't tell him I'm wrist-deep in poopie.
Pekala, ama eğer bir çocuk ararsa, sakın ona b.ka battığımı söyleme
Please, don't tell him.
Lütfen ona söyleme.
Dylan, please, don't tell me to send him away.
Dylan, onu göndermezsen çok sevinirim
Please don't tell me that the police found him.
Onu polisin bulduğunu söyleme sakın.
And, fuck... please don't tell him about us, Justine.
Ve lanet olsun... Lütfen ona bizden bahsetme Justine.
But please, don't tell him I gave it to you.
Ama sakın benim verdiğimi söyleme.
And please don't tell him
Ayrıca, ona benim olduğumu söylemeyin.
Mr. Warren, please don't tell him.
Bay Warren, lütfen ona söylemeyin.
Please don't tell him.
Lütfen söylemeyin.
No, please don't tell him.
Hayır, lütfen ona söyleme.
But please don't tell him we had this conversation.
Ama lütfen, bu konuşmayı yaptığımızı Sean duymasın.
Please don't tell him I told you but El's in trouble.
Lütfen sana söylediğimi söyleme ama El'in başı dertte.
Please don't tell him what I told you.
Lütfen bu konuştuklarımızı ona söylemeyin.
Please don't tell him.
Lütfen ona anlatma.
Please, think about it, but don't tell Eero yet, - just give him my love and say everything is alright.
Bunu lütfen düşün. Ama Eero'ya henüz söyleme. Ona sevgilerimi ilet ve her şeyin yolunda olduğunu söyle.
No, he doesn't, and please don't tell him!
Hayır, bilmiyor, ve lütfen ona söyleme.
Please, kid, if you find Scudder, for God's sakes- - don't tell him you talked to me.
Lütfen, evlat, Scudder'ı bulursan, Tanrı aşkına- - ona benimle konuştuğumu söyleme.
Please don't tell me you got him a cake.
Ona pasta aldığını söyleme bana lütfen.
Well, please don't tell him that.
Sakın bunu ona söyleme.
Please, don't tell him.
Iütfen, ona söyleme.
Please don't tell him you saw me, or where to find me.
Lütfen ona beni gördüğünüzü ya da nerede olduğumu söylemeyin.
And he'd probably beat me up if he found out, so, please don't tell him, okay? - Okay.
Ve muhtemelen öğrendiğinde beni öldürecek, bu yüzden ona söyleme olur mu?
Please don't tell him that we met.
Lütfen ona buluştuğumuzu söyleme.
Please Don't Tell Him.
Lütfen ona söyleme!
Thank you, and please don't tell him where I am.
Teşekkür ederim ve de lütfen nerede olduğumu söyleme ona.
No, no, please, please, please, please don't tell him.
Hayır, hayır.. Lütfen ama lütfen O'na söyleme.
please don't kill me 179
please don't touch me 30
please don't hurt me 189
please don't leave 64
please don't worry 50
please don't be mad at me 43
please don't cry 105
please don't hate me 28
please don't leave me alone 16
please don't shoot me 34
please don't touch me 30
please don't hurt me 189
please don't leave 64
please don't worry 50
please don't be mad at me 43
please don't cry 105
please don't hate me 28
please don't leave me alone 16
please don't shoot me 34