Poivre Çeviri Türkçe
12 parallel translation
Would you take this away, please, and - and bring me the steak au poivre?
Bunu alır mısınız, ve bir de steak au poivre lütfen?
My eyes feel like steak au poivre, so I ask you again, where the hell am I?
Gözlerim biberli biftek gibi yanıyor. Tekrar soruyorum, hangi cehennemdeyim?
Could I get a steak au poivre and a salade vert? .
Bana steak au poivre ve salade vert.
Is that steak au poivre?
Karabiberli biftek mi o?
You know, the last time we had steak au poivre, 6 people died.
En son karabiberli biftek yediğimizde altı kişi ölmüştü.
Because I wouldn't be eating steak au poivre right now if you did.
Çünkü inansaydın şu anda karabiberli biftek yiyor olmazdım.
You're wearing Caron Poivre, which is a good fragrance for you, but it's being ruined by the oil.
Caron Poivre sürmüşsün, senin için iyi bir koku ama yağ bunu mahvediyor.
" Hopefully, you won't make the same mistake again,'mon se poivre
Bugün bunu gönderdi. Umarım bir daha aynı hataya düşmezsin. "Mon sel et poivre."
You bought her Caron's Poivre perfume?
Ona Caron'un Poivre parfümü mü aldım?
Thank you. Because without peppercorns, it's not steak au poivre.
Çünkü çekilmemiş bibersiz, bu biftek değil.
I'll lure him to my condo in Miami, drug his steak au poivre drive him out to the Everglades, slather him with chicken fat and then toss him to the gators.
Onu Miami'deki evime çekip bifteğine zehir katacağım arabayla Everglades'e götüreceğim, kokuşmuş tavuk yağına boğacağım ve sonra timsahlara yedireceğim.
He got the house in Lake Placid, and I got exclusive rights to the steak au poivre.
O, Placid Gölü'ndeki evi aldı. Ben de karabiberli bifteğin haklarını aldım.