Poker Çeviri Türkçe
4,188 parallel translation
_
Bizim evde babamın bu akşam, poker gecesi var.
This cardiac event of mine- - if I was taking a shower or watching TV, playing poker at the commerce,
Bu kardiyak vak'ası- - Eğer ben duş alırken, televizyon izlerken ya da poker oynarken olsaydı, şimdiye ölmüş olurdum, değil mi?
I just realized this might be the last time we'll play poker together.
Bunun beraber oynadığımız son poker olduğunu yeni farkettim.
Promise me this is not the last time we're gonna play poker together.
Bunun birlikte oynadığımız son poker... olmayacağına söz verin bana.
Well, as a champion poker player, I am a student of body language.
Şampiyon bir poker oyuncusu olduğumdan beden dilinden anlarım.
Overextend himself doing the Lord's work or, uh, knock back too much Jameson's at the monsignor's poker game?
Tanrı işini yaparken kendine çok mu yüklenmiş yoksa... Jameson'ın yerinde monsenyör pokeri oynarken... fazla mı kaçırmış?
So you can tell them how I whipped your ass at poker?
Onlara seni pokerde nasıl soyup soğana çevirdiğimi söyleyeyim mi?
You got a nice poker face.
Tam bir poker suratına sahipsin.
Poker game.
Poker de.
I told you that that friend of mine from business school is throwing that big poker event tonight, and he invited all of his broker buddies and it's going to be a great chance for me to do some networking
Bu gece iş arkadaşımın büyük poker günü. Bütün broker dostlarını davet etti. Bazı bağlantılar kurabilmem için büyük bir şans.
Well, you know, if I traveled 5,000 miles to visit a guy, and he left me for a "special poker night,"
Yani ben 5,000 mil uzaklıktan görmeye geleceğim O ise "özel poker gecesi" için beni bırakacak.
First of all, it's- - it's poker.
İlk olarak, o poker.
You saying I got a bad poker face?
- Kötü bir yalancı olduğumu mu söylüyorsun?
Leo runs book and poker clubs.
Leo'nun kitap ve poker kulüpleri var.
Let'em stay on the poker club.
Onlar da gitsin poker kulübünü araştırsınlar.
The man was killed in one of Adanan Al-Ahmadi's safe houses with his jihadi poker buddies.
O adam Adanan Al-Ahmadi'nin güvenli yerlerinin birinde onun cihatçı poker kankalarıyla beraber öldürüldü.
We understand your first shipment of video-poker machines is coming in next week.
Sanıyoruz ki bir sonraki video poker makinesi teslimatınız gelecek hafta.
All your little pokie machines, they all got a secret twin.
Bütün o poker makinelerin, hepsinin gizli birer ikizi var.
Fella said he played in a backroom poker game with Wes at the Savoy.
Adam, Wes'le Savoy'da gizli odada poker oynadığı söyledi.
None of Wes's poker buddies have anything other than a few misdemeanors.
Wes'in poker arkadaşlarının ufak çaplı cürümlerden başka suçu yok.
Your poker pal, Wes Sutcliff.
- Poker arkadaşın, Wes Sutcliff.
Their personas are the royalty of poker.
Karakterleri pokerin ayrıcalıklarını taşıyor.
You know my favorite card in poker, Chris?
Pokerde en favori kartım nedir biliyor musun Chris?
Listen, I was just thinking that you might like to pop along to our poker group.
Poker grubumuza belki katılmak istersin diye düşündüm.
I don't actually know how to play poker.
Ben aslında pokerden anlamam.
An occasional bachelor party, a poker tournament, a circus performance, something like that.
Ara sıra olan bekarlığa veda partileri poker turnuvaları sirkler, gibi şeyler olduğunda.
The "art of civilized bushwhacking" is an old term for the game of poker.
"Medeni sanata pusu kurmak" poker oyunu için eski bir tabirdir.
I got him at poker table number four.
4 numaralı poker masasında.
Yeah, that's what we call poker.
- Evet, poker oynarken öyle deriz.
Me and the guys, we, uh, we have a poker night there every Wednesday.
Arkadaşlarla her çarşamba poker gecesi yaparız.
Three guys can vouch that he was playing poker - with them that night.
Üç kişi, o gece onlarla poker oynadığını doğruluyor.
Not much of a hand at poker, I'm afraid.
Bir el pokerden farklı değil, korkarım.
- It's a poker thing.
- Poker tabiridir.
But I did run into the dealer from your poker game, Stacey.
Ama poker oynadığın yerdeki krupiye Stacey ile karşılaştım.
What does that have to do with poker?
Bunun pokerle ne ilgisi var peki?
I don't know what you're playing, - but it's not poker, pal.
- Ne oynuyorsun bilmiyorum ama bu poker değil dostum.
You can't really win at poker unless you get the cards.
Pokerde kart almadan kazanamazsın.
Because you're a man, a flawed, troubled, but trying, striving, and when you get past this, which you will, you'll go back to being the same scholarly, poker-faced Rabbi Dave that we all know and love and fear, a little bit.
Erkek olduğun için eksik ve kusurlusun ama deniyorsun çabalıyorsun. Bunu atlattığın zaman da, kesin atlatacaksın, geriye dönüp hepimizin çok sevdiği aynı bilge, suratsız Haham Dave olacaksın. Biraz da korkuyoruz ama.
I'm gonna get my poker table.
Poker masamı alıyorum.
Do you think marty weaver would allow me to sit quietly and learn the customs of his poker night?
Sence Marty Weaver sessizce oturup poker gecesi geleneklerini öğrenmeme izin verir mi?
Okay, so that awkwardly concludes the father tribute portion of our poker game.
Tamam, yani bu poker oynumuzun babaları anma kısmını garip bir şekilde bitiriyor.
All I wanted to do was drink beer and play poker with my buddies.
Yapmak istediği sadece dostlarımla bira içip, poker oynamaktı
You know, every Wednesday night, my daddy would take me to his regular poker game.
Her çarşamba gecesi, babam beni poker oyunlarına götürürdü.
Did I tell you guys that my boss invited me to play poker with him tonight?
Çocuklar, size patronumun beni bu gece poker oynamaya davet ettiğini söylemiş miydim?
Crazy thing, he never invites anybody to play poker with him.
İşin ilginci, kendisi kimseyi poker oynamaya davet etmez.
Fireplace poker goes through my lip... But still, 20 years later, here we are.
Ateşi harlamak için kullanılan demir dudağımı deldi ama yirmi yıl sonra, işte buradayız.
So you're telling me Annie's fate is tied up in a game of liar's poker?
Annie'nin kaderi yalancıların oynadığı bir poker oyununa bağlı diyorsun yani?
Okay, "double norwegian slapem and grabem" poker is the game.
Pekâlâ, ikili Norveç ve Teksas pokeri oynuyoruz.
I've always got an ace up my sleeve when I play poker.
Poker oynarken daima kozumu saklarım.
Aside from a little weasel with a good poker face?
O kurnazlığın ve duygusuz yüzün altında ne var?
♪ hard times in the bombast, get the backlash, too fast ♪ this ordinance to allow video poker within Chicago's city limits is a sham.
Chicago eyaleti sınırları içerisinde video poker makinelerine izin vermek tamamen bir oyundan ibaret.