Polis Çeviri Türkçe
69,534 parallel translation
Thank the baby Jesus!
Tanrıya şükür! Bir polis!
Remember Officer Aki?
Çaylak polis Aki'yi hatırladın mı?
Oh, the good cop, my hero.
İşte iyi polis, kahramanım benim.
The world's gone to hell, Officer Krupke.
Dünya cehenneme döndü, Polis Memuru Krupke.
Christopher, wherever you're keeping him, he's a good cop too.
Christopher'ı nerede tutuyorsanız tutun o da iyi bir polis.
How many cops does it...
Kaç tane polis...
Okay. How many cops does it take to fix a water...
Kaç tane polis bir su...
Who's the fucking... cop?
Gördünüz mü bu polis kimmiş?
And he's a ContraCrime cop.
Karşıt Suçlar Biriminde çalışan bir polis.
Christopher, wherever you're keeping him, - he's a good cop too. - Oh!
Christopher'ı nerede tutuyorsanız o da iyi bir polis.
Where are you, Copper?
Nerede kaldın be, Polis?
Sooner or later, the good cop is gonna have to admit that deep down inside, he's a bad guy.
Er ya da geç bu iyi polis derinlerde bir yerde aslında kötü biri olduğunu kabul etmek zorunda kalacak.
Not bad, officer Bailey.
- Fena değilsin, Polis Bey.
A fuckin'hero in blue.
Polis üniforması içinde bir kahramansın.
Just so we're clear, you and that cop are the reason why slink is on his way out.
Durumu netleştirirsek Slink'in kovulmasının sebebi sen ve o polis.
Think about it, officer.
Bir düşün, Polis Bey.
We were never cops.
Hiçbir zaman polis değildik.
Christopher, wherever you're keeping him, he's a good cop too.
Christopher'ı her nerede tutuyorsanız tutun o da iyi bir polis.
How's that investigation going, constable?
Soruşturman nasıl gidiyor, Polis Bey?
That's the first cop car I've seen in ages.
Yıllardır gördüğüm ilk polis bu.
It's just a cop.
Polis, alt tarafı.
- Police help.
- Polis işi için.
I'll meet you at the police station in an hour.
Seninle bir saate polis karakolunda buluşalım.
Police bought the shit when they sold our contracts to a private company.
Sözleşmelerimizi özel bir şirkete sattıklarında polis boka battı zaten.
- We used to be cops, remember?
- Gerçekten polis olduğumuz günleri hatırlıyor musun?
You're not a cop.
Sen polis falan değilsin.
A cunt cop.
Sikik bir polis.
Officer Bailey, will you very kindly fuck off!
Polis Memuru Bailey, rica etsem siktirip gider misiniz?
You ain't a cop.
Sen polis falan değilsin.
He's a cop.
O bir polis.
I didn't know he was a cop when I met him, okay?
Tanıştığımızda, polis olduğunu bilmiyordum. Tamam mı?
We used to be cops, remember?
Polis olduğumuz zamanları hatırlıyor musun?
And that new officer's gonna be there.
Yeni polis hanım da gelecek.
I got caught by a cop.
Bir polis yakaladı beni.
That guy still on the force?
Hâlâ polis mi o adam?
It's fucking cop.
Sikik polis.
On the one hand, he works for ContraCrime... the new breed of cop.
Bir yandan bakarsak Karşıt Suçlar Biriminde görevli yeni nesil bir polis.
Fuck you, cop.
Siktir oradan, polis.
And so long as you have that bomb implanted in your neck, you're no longer a cop.
Ayrıca, ensende o bomba olduğu sürece polis falan değilsin.
Fucking cop!
Sikik polis!
Put the cop act to rest.
Şu polis raconlarını bırak.
No police.
Polis yok.
You think anybody in this fucking department gives a fuck about your deadbeat brother?
Şubedeki hangi polis, senin şu beleşçi ağabeyini sikine takar ki?
The police aren't going to help you here.
Polis yardım edemez sana.
You come with cops, he's dead.
Yanında polis olursa, ağabeyin ölür.
Can you see if the police know anything?
Polis bir şey biliyor mu?
- Someone call the police!
- Polis çağırın.
I thought you two were just cop buddies, but... You can tell me, Vin.
Sadece polis ortağı sanıyordum sizi ama söyleyebilirsin bana Vin.
Even though she's not on the force, she's still playing Detective.
Polis olmasa da hala dedektifi oynuyormuş.
If you know I was police, then you know that guy back in my place helped kill my partner.
Eskiden polis olduğumu biliyorsan oradaki adamın ortağımı öldürdüğünü de bilirsin.
Whoa! Officer?
Polis Bey?