Pom Çeviri Türkçe
280 parallel translation
- Do you know the Duke of Pom-plum?
- Pom-plum dükünü tanıyor musun?
Do you ride, Pawtuc... Pom...
Ata biniyor musun, Pawtuc...
- The plun... the plun...
- Pom... pom...
I'm sure there's been some fraud.
Mavisakal Pom...
Now, how about a bizarre touch? A tear-drenched pom-pom impaled upon a splinter of glass?
Cama biraz kumaş parçası takılması gibi mesela?
And sell tickets for the cops to come and watch? Pom-poms. I was only trying to lighten Inspector Plodder's day for him, but if you don't like -
Sadece müfettiş Plodder'ın işini kolaylaştırmaya çalışıyordum ama beğenmediysen -
They nicked my pom-pom.
- Cumartesi ponponumu çaldılar!
- My pom-pom.
- Ponpon.
It's the Pom Pom.
Pom Pom.
Pom-Pom!
Pom-Pom!
Uncle Pom!
Pom dede!
Uncle Pom.
Pom dede.
Uncle Pom?
Pom dede?
They had red pom-poms, like cherries.
Kiraza benzeyen ponponları vardı.
I love pom-poms.
Ponponları seviyorum.
They're cherries, not pom-poms.
Onlar kiraz, ponpon değil.
I mean, I can't very well tell them my Swedish pom-pom girl joke, you know.
İsveçli ponpon kız esprimi anlatamam ya.
I remember the first thing I saw down here was one of those damn pom-poms.
İlk olarak burada o lanet ponponlarından birini görmüştüm.
"Pom tittle" what?
Ne?
- Pom-Poms. - Power Bar.
- Power Bar. - Power Bar.
You know, when I first met your mother she was so upbeat and bouncy I used to fantasize about her wearing a skimpy little cheerleader's outfit, shaking her pom-poms...
... iyimser ve enerjikti ki onu o dar ve ufacık amigo kız kıyafetleriyle düşünürdüm. Ve şöyle tutup... - Lütfen baba!
Why don't you just get some pom-poms and start chanting,
Neden iki pon pon alıp tezahürata başlamıyorsun? Greg! Greg!
Some pom-pom waving, back-seat bimbo?
Pon pon sallayan, arka koltuk sürtüğü mü?
From the Poodle, the Pom The Alsatian
Kanişten, Pom'a Alsas çoban köpeğinden
♪ From the Poodle, the Pom The Alsatian
Kanişten, Pom'a Alsas çoban köpeğinden
I want my pom poms.
Ama ben ponponlarımı istiyorum.
Let the pom-pom girls play for you!
Sizin için Ponpon kızların oynamasına izin verin.
Congratulations on your first step, pom-pom.
İlk adımı geçtin tebrikler, Ponpon
# Tiddle-iddle iddle iddle iddle pom-pom to London I shall go. #
# Yaşasın, yaşasın, yaşasın, Londra'ya gidiyorum. #
- There go her pom poms.
- Pom-pom'u geliyor...
Put your pom-poms down. Tiffany Amber Annoying.
Ponponlarını bırak artık seni sinir bozucu Tiffany Amber seni.
Put your pom-pons down.
Ponponlarınızı indirin.
These pom-poms are keeping Butch's hips warm from the cold water.
O pon-ponlar soğuk havalarda Butch'un poposunu sıcak tutuyor.
It'd be interesting to know why. But that's a whole other show. Sir, can I have the Pom over here, please?
- Niçin bitiremediğini öğrenmek enteresan olurdu ama bu şimdiki yarışmamızda konunun dışında.
- Thanks. - The Pom was no problem?
Demek Pomerian bizim için sorun olmadı.
Pom broke his gait. He might as well have taken a dump.
Pomerian yürüyüşünü bozdu, belki de dışkısını bile yaptı.
- With a pom-pom on it? - No one will know it's him.
- Kimse o olduğunu anlamaz.
Worried which pom-pom girl to ask to the pep rally?
Maç öncesi kutlamalarına hangi pon-pon kızı götüreceğin endişesi mi?
- Pom-poms.
- Ponponlar.
A pom-pom meltdown.
Amigo kızı sinir krizi.
I just think there's more to life than memorizing cheers and shaking pom-poms.
Ne oldu? Hayat, tezahürat ezberlemek ve pon pon sallamaktan daha başka bir şey.
Next thing you know, I'll be joining the pom-pom brigade.
Bir de bakarsınız ki pon pon tugayına girmişim ben de.
The girl who writes for the pom-pom parade is, no surprise, out with mono.
Amigo kızların gösterisine şarkı yazan kız, kafiyesiz kalmış.
I'm sorry about the pom-pom crack.
Amigo kız esprisi için üzgünüm.
And look at what they did to my pom-poms.
Bakın pom-pom'uma ne yaptılar.
Work those pom-poms.
Pom-pom işinde çalıştın mı?
Shake those pom-poms.
Pom-pom'u salla.
Pom Pom.
Pom Pom
Phil?
Pom...
- Peppermints.
- Pom-Poms.
- Pom-Poms.
- Pom-Poms.