Priss Çeviri Türkçe
59 parallel translation
Because Miss Priss is gonna have pups.
- Çünkü Bayan Priss'in yavruları olacak.
One of Miss Priss'pups.
Bayan Priss'in yavrularından biri.
I'm sick and tired of running Miss Priss all around... buying her grilled lobster and dropping her off at midnight sharp.
Prensesi sağda solda gezdirip ıstakoz ızgara ısmarlayıp, gece yarısı bırakmaktan bıktım artık.
All right, Miss Priss, cut that out.
Pekala Bayan Titiz, kes şunu.
- Everybody thinks I'm a priss.
- Herkes benim cins biri olduğumu düşünüyor.
Diane, in a million years, you could never be a priss.
Diane, sen asla, cins biri olamazsın.
- I'm sorry I called you a baboon. - Think nothing of it. President Prince, President Princess, President Priss....
- sana maymun dediğim için üzgünüm - bu konuyu düşünme başkan prens, başkan prenses, başkan pres... hey, sorun nedir evlat?
Peter's priss.
Peter'in abayı yaktığı kız.
Especially with little Miss Priss over there.
Özellikle Bayan Priss oradayken.
- I got Miss Priss on my back now.
- Artık arkamda Bayan Priss var.
You expect to score with some goody-goody choir girl priss?
Koroyu saf ve temiz kızları kandırmak için mi kullanıyorsun?
Just because I don't get drunk and barf every weekend, people say : "There's that goody-two-shoes choir girl priss."
Her hafta sonu partilere gidip kusana kadar içmek ve sonra insanlar arkandan "Bak işte şu kızı becermiştim." derler.
Must be tough when you're such a priss.
Bu, bir parazitsen kolay olmamalı.
- What's wrong with you, Miss Priss? - Ooh!
Neyin var Bayan Priss?
Now you're this little priss with a conscience.
Şimdiyse bilinçli bir kadın gibi davranıyorsun.
Bit of a stuck-up little priss, aren't we, love?
Biraz sıkışmış bir lezbiyeniz galiba aşkım, öyle değil mi?
So I've become a right little priss.
Bu yüzden gelip küçük bir kaltak oldum.
Prickle Priss.
Dikenli Priss.
Oh, I'm sorry, did I hurt your little Miss Priss feelings?
Pardon. Senin bayanlık duygularını mı üzdüm?
Hey, I bet you 100 bucks Saracen gets up on Coach's daughter before Smash even touches that Waverly priss-ass Grady.
100 dolarına varım ki, Smash, Waverly "Namus Abidesi" Grady'ye elini bile süremeden Saracen, Koç'un kızını yatağa atacaktır.
I'm still learning how to speak priss.
Erdemli konuşmayı daha yeni öğreniyorum.
Martin Priss, Martin Princess, Fartin'Prince, Martin the Brown-Nosed Reindeer...
Martin Titiz, Martin Prenses, Osuruklu Prince, Kahverengi Burunlu Ren Geyiği Martin...
That you're a priss.
Bir prenses olduğunu söyledi.
"Breakfast club." You were the priss.
"Kahvaltı Kulübü". Sen kötü kadındın değil mi?
Yeah no one knows you're actually a priss.
Hiç kimse senin aslında bir şıllık olduğunun farkında değil.
They're all fooled, but... you really are a priss.
Onları kandırabilirsin ama sen tam bir şıllıksın.
Must you always be such a priss?
Sen, bu kadar tutucu olmak zorunda mısın?
- Don't be such a priss.
- Kancık olma hemen.
Well, her name is Priss.
Adı Priss.
Priss?
Priss?
Priss.
Priss.
Priss!
Priss!
Priss, say something!
Priss, bir şey söyle!
Priss and I were just talking.
Priss'le konuşuyorduk.
- I thought I'd take Priss over to DU.
- Priss'i DU'ya götüreyim dedim.
For somebody suicidal, like Priss, that could be a real boost.
Priss gibi intihara meyilli biri için bu işe yarayabilir.
Where's Priss?
Priss nerede?
- Against Priss?
Priss'e karşı mı?
Priss is a rat.
Priss tam bir yılan.
Don't blame Priss.
Priss'i suçlamayın.
Priss was honest.
En azından Priss dürüsttü.
- Priss?
- Priss mi?
- Of course Priss.
- Tabii ki, Priss.
Priss dumped you?
Priss seni terk mi etti?
Priss was such a bitch.
Priss tam bir sürtüktü.
Little miss priss?
Sen mi, küçük hanım?
What is that? I don't act like some priss, do I?
Çok titiz bir hâlim yok değil mi?
You spit like a priss.
Titiz gibi tükürüyorsun.
What was that priss ever right about?
O homo kıIıklı ne konuda haklıydı?
Don't be a priss.
Sakın bir rahip olma.
You need to do it before he marries Little Miss Priss.
- Ben kazanırım. - Evet.