Proud Çeviri Türkçe
23,054 parallel translation
I swear, she comes out and says, all proud,
Yemin ederim, dışardan geliyor, tüm gururumla söylüyorum,
I've been meaning to say how proud I am of you.
Yani demek istiyorum ki seninle gurur duyuyorum.
Javier, I'll have you know that French Canadians are proud descendents of Parisian culture.
Javier, Fransız asıllı Kanadalılar atalarıyla ve Paris kültürü ile gurur duyan kişilerdir.
- Darling, I am so proud!
- Hayatım, Seninle gurur duyuyorum!
I'm proud of her.
Onunla gurur duyuyorum.
And I am proud of you.
Seninle gurur duyuyorum.
I'm proud of you.
Seninle gurur duyuyorum.
To see me make you proud.
Benimle gururlandığını görmek.
He'd make any woman proud.
Başka bir kadın bundan gurur duyardı.
I am so proud of you, Piero.
Seninle çok gurur duyuyorum, Piero.
I'm quite proud of it.
Ben işimle gurur duyuyorum.
Oh! Well, he must have been very proud of you.
Duyuyordu.
Ezra, I'm proud of you for taking the lead on this rescue mission.
Ezra, bu kurtarma görevine önderlik etmenden dolayı gurur duyuyorum.
I am so proud of you right now.
Şu an seninle çok gurur duyuyorum.
Hmm. I am proud of you, Captain Syndulla.
Seninle gururu duyuyorum Kaptan Syndulla.
For that, I think your grandfather would be very proud.
Bence bunun için büyükbaban seninle gurur duyardı.
I'm really proud of you.
Seninle gerçekten gurur duyuyorum.
The things we're doing, Elliot... the things I'm doing to complete our mission... you'd be proud if you only knew.
Yaptığımız şeyler, Elliot... Görevimizi tamamlamak için benim yaptıklarım bilseydin gurur duyardın.
Oh, look, proud grandpa.
Bakın kim gelmiş, vakur dedemiz.
All right, I'm gonna do you proud.
Seni gururlandıracağım. Ve...
She'd be proud looking down, huh?
Yukarıdan seni gururla izliyordur.
We're proud to profess it in Christ Jesus our Lord.
Efendimiz Yüce İsa'ya inanmaktan gurur duyuyoruz.
Eh, he's actually kind of proud of it.
- O aslında gurur duyuyor sayılır.
"I'm black and Irish, and I'm proud."
"Ben zenciyim, İrlandalıyım ve gurur duyuyorum."
Well, I'm black, and I'm Irish, and I'm proud.
Ben zenciyim, İrlandalıyım ve gurur duyuyorum.
I am so proud of you.
Seninle gurur duyuyorum.
You're not proud you're caught.
Yakayı ele vermekle gurur duymuyorsun.
Mummy's very proud of you.
Anneciğin seninle gurur duyuyor.
Rooster, we are the proud parents of a beautiful 85-pound boy.
Rooster, 38 kiloluk bir erkeğin gururlu ebeveynleriyiz.
I was proud of you.
Seninle gurur duyuyordum.
You know, I'm proud of you, too. Yeah?
- Ben de seninle gurur duyuyorum.
- Yeah, well, that was a mistake that I am not proud of.
O yaptığım bir hataydı, gurur duymuyorum.
I'm lucky my daughter has a strong heart and a strong mind and a big mouth just like her mother, who would be so proud to see what a grown woman you've become.
Kızımın güçlü bir kalbi güçlü bir aklı ve hiç susmayan bir çenesi olduğu için şanslıyım. Aynı annesi gibi. Bu kadar harika bir genç kadına dönüştüğün için seninle gurur duyardı.
Mommy's so proud of you.
Anne seninle gurur duyuyor.
I asked Manny if he needed help. He was too proud to admit that he did, so here we are.
Bunu kabullenemeyecek kadar gururlu olduğu için ben de böyle yaptım.
Are we too proud to even do that?
Bunu bile yapamayacak kadar kibirli miyiz?
I'm not proud of it.
Gurur duyuyor değilim.
You know how proud I am of my gender identificadar.
Cinsiyet belirleme radarım konusunda kendimle nasıl gurur duyduğumu biliyorsun.
I'm not proud of stealing, but I'm not unproud of how I'm stealing.
Hırsızlık yaptığım için gururlanmıyorum ama hırsızlık yapma şeklimle gurur duymuyor da değilim.
Oh, I just wanted to tell her how proud I was of how she handled herself today, but she's already asleep.
Bugün olayları ele alışından ötürü onunla gurur duyduğumu söyleyecektim ama uyumuş bile.
Of course I'm proud that this bar breaks even, but I think that you can do better than that.
Tabii ki bu barın ne kâr ne de zarar etmesinden gurur duyuyorum, ama bence daha iyisini yapabilirsin.
Oh, she'd really be proud of you.
- Seninle çok gurur duyardı görseydi.
Revenant proud.
Hortlak ve gururlu.
Suppose some find that something to be proud of.
Galiba bazıları bununla gurur duyardı.
I just wanted to make you proud and do what was best for everyone in Wayward Pines.
Sadece seni gururlandırmak ve Wayward Pines'taki herkes için en iyi olanı yapmak istemiştim.
I'm so proud of you.
Sizinle gurur duyuyorum.
I'm so proud.
Gurur duyuyorum.
I'm proud of you, Dylan.
Gurur duydum seninle Dylan.
Oh, god, he makes me so proud sometimes.
Tanrım, bazen onunla çok gurur duyuyorum.
- Oh, my God, Pete, are you proud of that?
Yuh be Pete, bundan gurur mu duyuyorsun?
You should be very proud of yourself.
Kendinle gurur duyman gerek.