Punctuality Çeviri Türkçe
217 parallel translation
For the punctuality of your Air Force.
Hava Kuvvetlerinizin dakikliği için.
We insist on punctuality in this household.
Bu evde dakiklik konusunda titizizdir.
"Punctuality."
"Dakiklik"
It is the height of punctuality to yawn at the dinner table.
Yemek masasında esnemek dakikliğin en ileri derecesidir.
But I always say, "Punctuality is the politeness of kings."
Her zaman söylerim, "Dakiklik nezaketin en büyük göstergesidir."
The Geographic Society insists on punctuality.
Geographic Society, dakiklikte ısrar ediyor.
But my wife is a stickler for punctuality, and...
Ama karım dakikliğe önem verir ve ikirciklenir, ve...
If punctuality is the courtesy of kings... It's not that of Fré
Dakiklik kralların nezaketiyse Frederick Lemaitre bundan nasibini almamış.
Punctuality is the thief of time, harry says.
Harry, "dakiklik, zamanın hırsızıdır" diyor.
Mr. Nugent's lack of punctuality is no surprise to the district attorney's office.
Bay Nugent'ın dakik olmaması, bölge savcılığı bürosunu şaşırtmıyor.
I like your punctuality.
Dakikliğin hoşuma gidiyor.
I remembered how you liked punctuality.
Senin ne kadar dakik olduğunu hiç unutmadım.
Punctuality is the vice of virtuous women.
Dakik olmak faziletli kadınların bir kusurudur. Seni bırakayım mı?
" I believe my record for attendance and punctuality stands alone.
" Dakikliğime ve sürekliliğime son derece güveniyorum.
You see, in a class of journalism... accuracy is equally as important as punctuality.
Gazetecilik sınıfında... doğruluk da dakiklik kadar önemlidir.
"Punctuality makes perfect."
"Dakiklik mükemmelleştirir."
Well, the geographic society insists on punctuality.
Coğrafyayla ilgilenen şirket dakiklik konusunda çok hassastır.
What he's famous for is punctuality.
Dakikliğiyle ünlüdür.
I appreciate your punctuality.
Dakikliğiniz için teşekkür ederim.
Punctuality is a virtue.
Dakiklik bir erdemdir.
This mechanism is a little slow but I believe we shall arrive with perfect punctuality.
Biraz yavaş bir araçtır ancak zamanında varacağımıza eminim.
"Punctuality, the pride of princes."
"Dakiklik, kralların nezaketidir."
- The renowned Tholian punctuality. - Mr Spock.
Ünlü Tholian dakikliği.
You know how Uncle Joachim insists on punctuality...
Joachim amcayı bilirsin, dakikliği çok önemser.
If there's one thing I like about the Prussians, it's their punctuality.
Prusyalıların hoşuma giden bir yanları, dakiklikleri.
Punctuality.
- Ufak bir birim için harika.
When I was her age, punctuality meant something.
Ben onun yaşındayken dakik olmak önemli bir şeydi.
- I'm a girl for punctuality.
- Kız gibi dakikim.
"Punctuality," my dear fellow. Punctuality.
- Dakiklik önemlidir dostum.
In this house, punctuality, cleanliness and order are the rule.
Bu evde, dakiklik, temizlik ve düzen bir kuraldır.
I am incapable of punctuality.
Pek dakik değilimdir.
As you can see, my dear Elizabeth, my driver believes in punctuality.
Gördüğünüz gibi, Sevgili Elizabeth, benim şöförüm dakikliğin önemine inanıyor.
It was borne with passion, not punctuality.
O tutkuyla yapılmıştı, dakiklikle değil.
If there's one quality that I admire in a person, it's punctuality.
Bir insanda en hayran olduğum özellik, dakikliktir.
Then you must take precaution against lack of punctuality.
Geç kalınmaması için önlem almalısın.
I remember being knocked out by their... their exuberance, their raw power, and their punctuality.
Onların o coşkusu ve enerjisi karşısında afalladığımı hatırlıyorum, ve ayrıca çok da dakiktiler.
I'm a big believer in punctuality.
Dakikliğe çok önem veririm.
- Neither is punctuality.
- Dakiklik kelimesine de.
Their punctuality and their greed.
Çok dakiktirler ve de çok açgözlü.
Punctuality, I have found... is a very good indicator of character.
Dakiklik, bir insanda aradığım... önemli özelliklerden biridir.
Absolutely, it's so amazing that you would say that... because Wendy is known for her punctuality.
Bunu söylemeniz beni çok şaşırttı... çünkü Wendy dakikliğiyle tanınan biridir.
I appreciate your punctuality, Miss...
- Zamanlamanızı takdir ediyorum bayan.
Punctuality, first rule of show business.
Zamanlama, eğlence dünyasının ilk kuralıdır.
You know how important punctuality is to Mr Sakamoto.
Bay Sakamoto için dakikliğin ne kadar önemli olduğunu bilirsin.
He expects punctuality.
O dakiklik bekler.
It is often the case with punctuality Mr. Ferguson.
Davalar genelde dakiklik gerektirir, Bay Ferguson.
The paki's not big on punctuality.
Pakistanlı pek dakik sayılmaz.
Perhaps they don't hold punctuality in high regard?
Belki de dakik olmaya pek değer vermiyorlardır.
Here punctuality is a virtue.
Ama burada dakik olmak bir erdemdir.
Ellen, what does punctuality have to do with love? - Which brings me to me. - Will you explain that to me, please?
Şimdi de sıra bende.
I love punctuality in a woman... don't you...
Bir kadında dakikliğe bayılırım... Ya siz...