English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Q ] / Qualified

Qualified Çeviri Türkçe

2,304 parallel translation
Well, obviously, you're respectful and highly qualified.
Belli ki, saygın ve oldukça yeteneklisiniz.
Which makes me uniquely qualified to comment on its horror. Objection, your honor.
Bu da beni onun yargılanması için mükemmel bir şekilde vasıflandırıyor.
Let me just say that I'm half as qualified and twice the price of a therapist.
Diyelimki ben yarı kalitede ve iki kat pahalılıkta bir terapistim.
The other one. The one I'm qualified to speak to.
Gelen diğeriydi, benim konuşma yetkim olan.
He's the only man who's really qualified.
Şuan için bu görev için yeterli olan tek kişi o.
And better qualified.
- Ve daha kalifiye. - Bu seferlik.
There will never be anyone less suited for the post or worse qualified than I am.
Görev için, benden daha az uygun ve daha az kalifiye biri hiç olmayacak.
I'm not really qualified to answer that question.
Bu soruya yanıt verecek yeterlilikte değilim.
- She is a teaching fellow who is not qualified to make this call.
- Amelia... - Bu kötü bir fikir. İşe yarayabileceğini düşünüyorsa...
I have done dozens of procedures in the third ventricle. - I am more than qualified. That's why you hired me.
Harvard'dan birincilikle mezun oldum, ihtisasımı Johns Hopkins'de yaptım üçüncü ventrikülle ilgili yüzlerce uygulama yaptım.
And choosing from among the many qualified candidates who have offered themselves for this position, i was determined to choose an individual who would carry forward the momentum that outgoing police Chief Thompson has established.
Ve bu pozisyon için aday olan bir çok vasıflı aday arasından seçim yapıyorum, ayrılan polis şefimiz Thompson'ın yerleştirdiği momentumu ileriye taşıyacak birini seçmekte kararlıyım.
If someone less qualified takes over from pope, you'll be miserable.
Eğer senden daha kötü niteliklere sahip birisi işi alırsa kahrından ölürsün.
Um, of course you're qualified.
Tabii ki nitelikli birisin.
You are a qualified anthropologist,
Sen saygın bir antropologsun.
A person like that isn't qualified to pick up a weapon, is he?
Aslında silah taşımasına izin verilmeyecek birinden hiç de farklı görünmüyorum, değil mi?
I--I'm not physically qualified for that, hank.
Bunun için bedenen yeterli değilim, Hank.
This is absurd. I have qualified immunity.
Bu anlamsız benim dokunulmazlığım var.
Saying that I... I was on house arrest for a hit-and-run doesn't exactly scream "qualified candidate."
Bir vur-kaç olayı yüzünden ev hapsinde olduğumu söylemek pek de "nitelikli aday" diye bağırmıyor.
And even though you are Grossly under-qualified, you have a certain Desperation that I am responding to.
Az vasıflı olmana rağmen sende farkettiğim bir çaresizlik var.
We're qualified to tell these things.
Bu şeyleri söyleyecek kadar vasıflıyız.
I don't think I'm qualified to answer that.
Ben cevap vermek için uygun olacağımı düşünmüyorum.
Okay, Ari, name one person who is more qualified than me.
Tamam, Ari, bu işe benden daha uygun bir isim söyle.
Let qualified people do the work instead.
Bunun yerine ehil olan insanlara işini yapmalarına izin vermelisin.
When you talk about qualified people doing this work, are you including yourself in that?
Bu işteki ehil olan insanlardan bahsederken kendini de dâhil ediyor musun?
Doing this job with several other more qualified people than yourself.
Böyle bir işi yapmak senden başka farklı birkaç konuda... -... birçok ehil insan ister.
Before we enroll, I'd like to see whether the Association is qualified to teach us
Biz kayıt önce, ben görmek istiyorum olup Derneği bize öğretmek için nitelikli
Only ten of us qualified.
Sadece onumuz seçildik.
CIA management feels that you two are uniquely qualified for this mission.
CIA Başkanı ikinizin..... bu için biçilmiş kaftan olduğunuzu düşünüyor.
What makes you think you're qualified to help anyone?
Yardım edebilecek bir insan olduğuna nasıl karar veriyorsun?
Trustees of the hospital feel that makes you uniquely qualified.
Hastane yöneticileri bunun için son derece uygun olduğun kanısında.
You're, um... Well, you're a bit over-qualified.
Sen... bunun için fazla niteliklisin.
I'm the only doctor in this hospital that's qualified to do this procedure, and today, that puts me at a real disadvantage.
Bu hastanede bu işlemi yapabilecek seviyede olan tek, doktor benim ve bu, bugün beni çok dezavantajlı bir duruma soktu.
- You are a felon, here on qualified parole, with a history of strikingly poor judgment.
Yetersiz muhakeme geçmişinden dolayı şartlı tahliyeden burada bulunan bir suçlusun sen.
Is that a spook cover deal, or are you actually qualified for that?
Bu sahte ajan kimliğin mi yoksa gerçekten yetkin var mı buna?
I need someone better qualified.
Daha iyi nitelikleri olan birisine ihtiyacım var.
Well, it was my opinion that there wasn't anyone qualified or dedicated enough to supervise you...
Peki, bu benim düşüncem olmasıydı kimse yoktu nitelikli ya da yeterince adanmış Eğer denetlemek...
And I have a really hard time understanding how two qualified engineers can spend the better part of a month working on this thing and not crack it.
İki kalifiye mühendisin bir ayını bunun üzerinde geçirip sonuç bulamamasını anlamakta zorlanıyorum.
He had no family. But Vance was qualified.
Ailesi yoktu ama Vance göreve uygundu.
And you believe yourself qualified To be the arbiter of that?
Peki bu konuda belirleyici olacak kadar kapasiten olduğunu düşünüyor musun?
Either you can have this baby and leave it on the steps of the firehouse for someone more qualified to raise it, or... I can help you fuck it up.
Ya daha tecrübeli birinin alıp da büyütmesi için bu bebeği itfaiye binasının merdivenlerine bırakırsın ya da işleri batırmanda sana yardımcı olabilirim.
Well, obviously, you're more than qualified, but are you sure it won't be weird? I mean, we're friends.
Tabii ki sen fazlasıyla yeterlisin ama tuhaf olmadığından emin misin?
Guess I am qualified for field work after all.
Sanırım sahaya çıkacak yetenekteymişim.
- Don't really think I'm qualified.
- Thunder Muscle'ın içinde...
Just the way you are qualified to deliver.
İkisi de deli gibi istiyor.
I can't give you the test - I'm not qualified.
Testi sana ben yapamam. Eğitimini almadım.
All right, now, I want, uh, memos from each of you, typewritten, telling me why you think you're qualified for the job, all right? Keep them brief.
Tamam, şimdi ikinizden de neden bu işe uygun olduğunuzu anlatan bir yazı istiyorum kısa olsun, tamam mı?
We just qualified.
Ama seçildik.
The girl's volleyball team Also qualified in their league.
Kız voleybol takımı da seçilmiş.
We qualified, so we're free to go,
Seçildik, yani istediğimiz gibi gidebiliriz.
You're not qualified.
Sen ehil değilsin.
I'm fully qualified.
Tamamen yetkim var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]