Quarter to Çeviri Türkçe
1,374 parallel translation
She got into the room at quarter to five.
Odaya 17 : 15'te gelmiş.
That's one quarter to one third of the annual catch around the world.
Bu, dünya çapında tutulan yıllık miktarın çeyreği ile üçte biri arasında.
It's a quarter to 8 :
sekize çeyrek var.
It must have been about... a quarter to 12 : 00... and I see this woman standing at the side of the road.
Sanırım geceyarısına çeyrek falan vardı o kadını gördüm, yolun kenarında duruyordu.
It's a quarter to 12PM.
11 : 45.
It's a quarter to.
Çeyrek var.
I told you. "Rebecca"'s been running since a quarter to eight, and at quarter to eleven we've got "The Wages of Fear."
Söyledim. "Rebecca" 8'e çeyrek kala başladı. Ve 11'i çeyrek geçe "The Wages of Fear." var.
You're to be at Mr. Wolfe's at a quarter to 11, not a second later. But why?
Randevuları unutun. 1 1'e çeyrek kala Bay Wolfe'un yerinde olmalısınız.
We had to step on it to get back to the brownstone by a quarter to 11 : 00.
1 1 " e çeyrek kala taş eve varmak istiyorsak acele etmeliydik.
The money should be in my hands... exactly at quarter to five.
Para, en geç beşe çeyrek kala... kesinlikle elimde olmalı.
Give quarter to an agent of the Beast?
Canavarın bir yardımcısına yardım mı edeceğiz?
My mum got me up at quarter to seven to give me a birthday present.
Annem yediye çeyrek kala doğum günü hediyemi vermek için beni uyandırdı.
I'll pick you up at a quarter to.
Seni çeyrek kala alacağım.
You have to wait till the next quarter.
Sonraki dönemi beklemek zorundasın.
You have to wait till the next academyc quarter.
Bir sonraki akademik yılı beklemelisin.
Okay, now, guys, I'd really like to settle this before the fourth quarter starts.
Tamam beyler. Bu konuyu dördüncü çeyrek başlamadan halletmek istiyorum.
Yeah, but you forced me to flip a quarter, okay?
Evet ama beni çeyreklik atmaya zorladın!
They told me to ride a horsy and I'm not a baby but I would have played with the carpet cleaner and I didn't have a quarter anyway.
Bana oyuncak ata binmemi Söylediler ve ben bebek değilim Ama halı süpürgesiyle de oynayamadım Çünkü bir çeyrekliğim yoktu
I'm going to one-quarter impulse.
Çeyrek yol hızla ilerlemeye başlıyorum.
Take us to one-quarter impulse.
Çeyrek itiş gücü.
I'm going to take the quarter from my right hand and place it into my left hand.
Onu sağ elimden alacağım ve sol elimin içine koyacağım.
I'm hoping to get to phase two some time in the next quarter.
Bir süre sonra ikinci aşamaya geçeceğim.
You don't have to work for the county for five and a quarter an hour.
Sen, günde 5 buçuk saat çalışmıyorsun.
Right now let's go to Malibu... where last night's downpour of almost a quarter inch of rain... resulted in disastrous flooding and massive mud slides... along the Pacific Coast Highway.
Şimdi, Malibuya geçiyoruz.. Dün geceden bu yana mt. kareye düşen10 lt. yağmur... Sel ve su baskınları heberleri alıyoruz
Want to Dimp-a-size your meal for a quarter more?
Bir çeyrekliğe süper boy yapmak ister misin?
came to North America with the Spanish. Left to roam free, they became the famous Mustang. Today's cowboys'most loyal companion is the quarter horse.
Kuzey Amerika'ya İspanyollarla gelen... ünlü Mustang'ler bugünün kovboylarının en yakın dostlarıdır.
As to second-degree mixed, those born to a half-Jew and German or one-quarter Jew, three-quarters German, equals German.
İkinci derece melezler, yarı Alman, yarı Yahudi doğanlar,.. ... veya çeyrek Yahudi, üç çeyrek Alman olanlar, Alman sayılıyor.
Yeah not to mention the quarter I just had Bottom line says it all, pal.
Evet ama, çeyrek kadar bile olsa, dip çizgi hepsini söyler dostum.
Yes. He went to bed a quarter of an hour ago.
Evet, on beş dakika önce yattı.
I know that is why I've reduced from half to a quarter bottle.
Biliyorum, o yüzden günde yarım şişeden çeyrek şişeye indirdim.
He gave me a quarter of what I was gonna get in the will... and that enabled me to go out and start writing.
Bana mirasından bırakacağı paranın çeyreğini verdi ve bu da yazmaya başlamam için bir fırsat oldu.
Just over nine minutes to go in the quarter, and they need to score on this drive.
Devreye girmek için 9 dakikaları kaldı ve bu çeyrekte golü bulmak zorundalar.
Said I was going to forgive Smythe's loan... and keep my mouth shut... or they'll make sure I didn't see daylight for a quarter of a century.
Smythe'ın borcunu unutmamı ve çenemi kapatmamı söylediler. Yoksa 25 yıllığına içeri tıkarlarmış.
Do you happen to know who would inherit Gregory's quarter?
Gregory'nin payı şimdi kime miras kalacak biliyor musunuz?
Freshman rules. They all get to play one quarter.
Hepsi bir çeyrek devre oynuyor.
I'm going to use my quarter of the profits to establish an outpost specializing in obsolete engine components.
Bir ileri mevki tesis etmek için hurda malzemeleri kıymetlendirmeye kendi kamaramı kullanacağım.
You know what, I-I-I may have... swallowed a-a quarter once or twice, but this seems to me to be a little bit different
Biliyor musun, ben bir ya da iki kez yutmuş olabilirim ama bu bana biraz farklı görünüyor
As a newborn, he already weighs a quarter of a tonne, and his legs aren't yet used to bearing any weight at all, so he'll spend the rest of the morning learning how to walk.
Yeni doğmuş olanlar halihazırda çeyrek ton kadardır. Ve bacakları bu kiloyu kaldıramayacağı için günün kalanında nasıl yürüyebileceğini öğrenmekle geçirecek.
A quarter of the world's population of Ridley's turtles come to this one beach on a few key nights each year.
Dünyadaki kaplumbağa nüfusunun dörtte biri her yıl birkaç akşam bu sahile geliyor.
The risk of eggs being exposed by the surf may be partly why turtle arribadas tend to occur around the last or first quarter of the moon.
Suyun yumurtaları ortaya çıkarma tehlikesi kaplumbağaların arribada'larını ayın ilk ya da son evresinde gerçekleştirmelerinin nedeni olabilir.
He's bent over like he's trying to pick up a quarter which is probably how he threw out his back to begin with
Çeyreklik kaldırackamış gibi eğildi, muhtemelen başta da öyle incitti.
450 mile to Danver. Quarter tank of gas, and no money.
Danver'a 700 kilometre yol var, depo çeyrekte ve para yok.
Take a look at my watch, buddy boy. It's a quarter to 11 and I don't see it.
Ve hala göremiyorum.
I see trespassers. Irish, who do jobs for a nickel that niggers do for a dime and a white man used to get a quarter for.
İrlandalılar, beyaz adamın çeyrek dolara zencilerin on sente yaptığı işi beş sente yaparlar.
I got a connection who wants to buy a quarter's worth.
Bir çeyrek değerinde mal almak isteyen bir tanıdığım var.
I got a guy, reliable, wants to buy a quarter's worth.
Güvenilir bir adamım var, çeyreklik mal almak istiyor.
The suitcase was sandwiched between a quarter-ton of frozen crawfish and a dalmatian that gave birth to a litter of 17 over lake okeechobee.
Çanta, 250 kilo donmuş balık ve 17 tane daha doğuran dalmaçyalının kutusunun arasındaydı. Dalmaçyalı, Okeechobee gölünün üzerindeyken doğurmuştu.
With a quarter left to play, it's the Horsemen...
Son çeyreğe gelindiğinde, Kırmızı Süvariler....
Unfortunately, we won't be able... to quarter you here.
Maalesef, seni buraya... yerleştiremeyiz.
The guy said at a quarter after, he's going to start killing people.
Adam çeyrek geçe dedi. Öldürmeye başlayabilir.
It's a quarter to 5 : 00.
5'e çeyrek var.
tomas 217
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
tone 191
today 4533
touche 95
toto 177
toes 106
to infinity and beyond 21
toma 39
tomo 54
today is my birthday 30
tone 191
today 4533