English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Q ] / Quit that

Quit that Çeviri Türkçe

1,704 parallel translation
You told me you'd quit that stuff.
Bu boku bıraktığını söyledin sen bana.
Would you quit that, please?
Şunu yapmayı bırakır mısın lütfen!
You're never gonna get a girl unless you quit that dip, Beagle.
Bu soğukluğu bırakmadıkça bir kızın olmaz, Beagle.
Quit talking to that girl!
O kızla konuşmayı kes!
And i thought if warren found out, that he'd quit for sure.
Orası iş yapmıyordu! ve ben Warren'ın emin olmasını bekledim.
What's caused that to quit?
Kesilmeye ne sebep olmuş?
I've quit doing that for a while.
İzlemeyi uzun zaman önce bıraktım.
That's when I quit drugs and moved up here to Sunshine Collective.
İşte o zaman uyuşturucuyu bırakıp buraya, Sunshine Collective'e taşındım.
No, but I'll bet she hooked up with Stark about seven months ago, because that's when he quit his data entry job.
Hayır, bence Stark'la 7 ay önce ortak oldu. Çünkü veri girişi işini o zaman bırakmış.
Quit lookin'at me like that.
bana öyle bakmayı kes.
Quit looking at me like that, pop.
bana öyle bakmayı kes baba. lütfen.
That's why he quit?
Bu yüzden mi bitirdi?
- That's why you quit.
- Bu yüzden bıraktın.
Quit calling me that! They're using the same...! Enemies sighted moving towards G-28!
Bana inanmıyor musun?
I mean, quit looking at me like I'm crazy'cause that's not fair.
Yani, bana sanki deliymişim gibi bakmayı bırak, çünkü bu adil değil.
I almost quit politics after that. Any idealism I had about public policy or sanctity of government was completely obliterated by what you did.
Kamu siyasetiyle veya devletin kutsallığıyla ilgili tüm idealizmim, yaptığın şeyle tamamen yok oldu.
I thought you quit smoking. Wasn't that the deal?
Sigarayı bıraktığını sanıyordum.
Well, at that point I didn't want to quit.
O aşamada geri çekilmek istemedim.
- I am glad that I made him quit.
Onu istifa ettirdiğim için çok memnunum!
Quit playing with that ring.
Şu yüzükle oynamayı bırak.
As soon as I quit waitressing, that's what I plan to do.
Garsonluğu bırakır bırakmaz o işe atılmayı düşünüyorum.
And my useless number two quit, so now there's no one in charge of orchids, chocolates, or the thing that's made of ice.
İşe yaramaz yardımcım istifa etti,... bu yüzden çikolata, orkide ve buz heykeliyle ilgilenebilecek birisi yok.
That's what you do. When things get tough, somebody's better than you, you quit.
Olaylar sertleşirse, biri senden iyiyse bırakırsın.
Look, I was just thinking, you know... when I heard you were gonna quit The Bench... Look, I just really hate the idea... of not working with you anymore, you know... but I think it's cool that you want to go to school.
Bak, ben düşünüyordum da Bench'i bırakacağını duyduğumda yani, ben seninle beraber çalışamayacak olma düşüncesinden nefret ediyorum.
It's time for me to quit chasing that fairy tale.
Artık, bu peri masalından çıkma vaktim geldi.
What's so good about your job that you can't quit?
Bırakamayacak kadar güzel olan bu işin ne?
That's four days before you quit.
İstifanızdan 4 gün evvel.
She said none of this mattered anymore and that she was gonna quit.
Artık hiçbirini dert etmediğini ve istifa edeceğini söyledi.
And it turns out that you didn't quit at Peregrine, you were fired.
Anlaşılan Peregrine'den ayrılmamışsınız, kovulmuşsunuz.
Wasn't she the one that quit because he couldn't date interns?
Sırf stajyerler ile çıkamam diye bıraktığın kız değil miydi o?
Just quit saying such ridiculous things with that foul mouth of yours!
Sadece şu saçma şeyleri söylemeyi kes!
What happened that Hiro had to quit school?
Ne oldu da Hiro okulu bırakmak zorunda kaldı?
- Did you know that Shin-dong quit? - Who is he?
- Shin-dong'un ayrıldığını biliyor muydun?
Girl, you need to quit sniffing that hairspray you use. Yeah. And if that's Percy, girl, I'm Lil'Kim.
Hepimiz bardağın dolu tarafını görüyorduk.
I'm thinkin'that's why he quit.
Sanırım burnu yüzünden boksu bıraktı.
That when the going gets tough, you just quit?
İşler kötüye gidince pes etmek mi?
Is that why you quit?
Bu yüzden mi bıraktın?
I would have went home with him for free if he would have asked, but I figured I'd make me some money, you know? Hmm. After that, you know, I told my friend, and we both decided to quit waiting tables and do it for a living.
Hiç para vermese de onunla eve giderdim... ama biraz para kazanmam gerektiğini anladım, anlarsın ya? Bundan sonra, bilirsin, arkadaşlarıma söyledim... ve masalarda beklemeye son verip... yaşamak için bunu yapmayı kararlaştırdık.
She was gonna quit the business and run off with that caretaker.
İşten ayırılıp o bekçiyle birlikte kaçacaktı.
Come on, if your job is that bad, why don't you just quit?
Hadi ama, işin bu kadar kötüyse, neden hemen istifa etmiyorsun?
Daydreaming in the park that day, I came to the conclusion that the only right thing to do was confront Mrs. X... and quit.
O gün parkta gündüz gündüz düş kurarken, yapmam gereken en doğru şeyin, Bayan X'le yüzleşmek ve istifa etmek olduğu sonucuna vardım.
No, I mean, sell your family's home, quit your job, everything that you're doing for me.
Yok, yani, aile yadigârı evini satıp, işini bırakmayı kastetmiştim yani, benim için yaptığın her şeyi.
Yeah, man, that's because you quit.
Evet dostum, öylesin çünkü uyuşturucuyu bıraktın.
For this that she did quit playing.
Ondan sonra takımdan çıktı.
- Quit blowing that!
- Şunu öttürmeyi bırak!
And for that reason, I must quit.
İşte bu yüzden, bırakmalıyım.
Dang it, Elmer, will you quit saying that?
Tanrı aşkına, şunu söylemeyi keser misin?
It turns out that you can't quit
Bundan bırakamayacağım sonucu çıkıyor.
That's why I quit smoking.
Sigarayı bu yüzden bıraktım.
"I know that, but I just can't quit"
"Sağlığım için bu iyi olmaz"
"I know that, but I just can't quit"
"Bunu biliyorum, fakat öylece bırakamıyorum"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]