Quite recently Çeviri Türkçe
110 parallel translation
It seems she has quite recently and suddenly begun to entertain.
Son zamanlarda birdenbire sefahata kavuşmuş.
Come to think of it, I did see him quite recently. - But not to speak to.
Şimdi aklıma geldi, bu yakınlarda gördüm, ama konuşmadık.
Quite recently too.
Hem de yakın bir zamanda.
It must have been quite recently.
Zor bir dönemde olmalısın.
I completed it only quite recently.
Daha geçenlerde bitirdim.
- Quite recently.
- Epey yeniyim.
And then quite recently, the Kenyan minister for agric. and fish, fell nearly 12 miles, during a Nairobi debate in parliament ; although this hasn't been ratified yet.
Kenya Tarım Bakanı Nairobi'de parlamento tartışması sırasında 20 km kadar düştü fakat bu doğrulanmadı.
But she's engaged quite recently to a young barrister, Quincy Morris.
Ancak geçenlerde genç bir avukatla nişanlanmıştı, adı da Quincy Morris.
Until suddenly, quite recently, they disappeared.
Yakın bir zamana kadar... Sonra ortalıktan kayboldular.
I've only just learned quite recently
- Onu artık çok iyi tanıyorum.
I just mention that until quite recently my wife was a successful stockbroker.
Eşimin kısa süre öncesine kadar başarılı bir borsacı olduğunu söylüyorum.
She came over from Russia, quite recently.
Kısa bir süre önce Rusya'dan geldi.
Julie told me it was quite recently.
Julie kısa süre önce öldüğünü söyledi.
Sir, quite recently you were kind enough to suggest that I go on a little holiday trip around the country.
Efendim, bir ara ülke içinde küçük bir tatil seyahatine çıkmamı önerme nezaketini göstermiştiniz.
Why, quite recently, I acquired these Lobi crystals from a very strange creature called a Morn.
Tam olarak bu taşları, kendilerine Morn denen bir kültürden temin ettim.
My sister by the way, sadly passed away. Quite recently. You killed your own sister?
Bu arada, kız kardeşim geçen gün sessizce aramızdan ayrıldı.
Yes, but she's become one quite recently.
Evet ama son zamanlarda lezbiyen oldu.
Until quite recently gentlemen, I believed myself to be an ape.
Zamanla ben de bir maymun olduğuma inandım.
[Man] And you've actually seen these paintings quite recently.
Siz, bu resimleri yakında gördüğünüzü iddia mı ediyorsunuz?
Just the one time Quite recently
- Bir kere.
Quite recently.
Yakın zamanda.
Jane, i was wondering, um, have you been religious all your life, or is it something that's happened to you quite recently?
Jane, hayatın boyunca dinine düşkün birimiydin yoksa bu... daha sonra olan bir şey mi?
until quite recently the deep coral reef was the big dark boy on the map of life but each new discovery leads us to the new connection
Çok yakın zamana kadar derin mercan resifleri yaşam haritasının kara deliğiydi. Fakat her bir yeni bulgu bizi yeni bağlantılara yönlendiriyor.
Somebody did betray your parents somebody who, until quite recently, I believed to be dead!
Birileri onlara ihanet etti yakın zamana kadar ölü olduğunu sandığım biri!
- quite recently, to tell you the truth.
- Çok yakın zamanda, gerçeği söylemek.
With MRI's, and P.E.T. scans, we can actually pinpoint and surgically treat... brain tumors and strokes that were, until quite recently, inoperable.
MRI'le, ve P.E.T. taramaları ile işaretleyip ameliyat edebiliyoruz... daha düne kadar ameliyat edilemeyen tümör ve inmeleri..
Up until quite recently I was, married and living with a man.
- Evet. Benim için kolay değil. Yakın zamana kadar evliydim ve bir erkekle yaşıyordum.
Up until quite recently, I was married and living with a man.
Yakın zamana kadar evliydim ve bir erkekle yaşıyordum.
Now, that was... that was... quite recently.
Bu... bu oldukça yakın geçmişteydi.
Until quite recently, scientists didn't know how bats fly around in total darkness. Could they have paranormal extra-sensory perception?
yarasaların koyu karanlıkta nasıl uçtukları bilimsel araştırmalar öncesinde muammaydı çok duyarlı, ruhsal sensörleri olabilir mi?
Yes, we moved here quite recently.
Evet, buraya yeni taşındık.
No, I am quite busy recently.
Hayır, fazlasıyla meşgulüm.
Just recently, one of our rays was used for quite another purpose.
Yakın zamanda, ışınımız, tamamen farklı bir amaç için kullanıldı.
Yes, I've been drinking quite a bit recently.
Evet, son zamanlarda biraz fazla içiyorum.
Your mother is quite an expert. She recently taught me.
Annen tam bir uzman, son zamanlarda ondan ders alıyorum.
Often the recently dead are quite rattled by the experience.
Genelde yeni ölüler bu deneyimden sinir olurlar.
Quite luxurious, for someone who has only recently moved out on her own.
Yalnız yaşamak için daha yeni taşınan biri için epeyce lüks.
Actually, Lauren's roommate said she was quite nervous about meeting this guy, because she'd put on some weight recently.
Oda arkadaşı Lauren'in bu adamla buluşacağı için biraz sinirli olduğunu söylemişti,... çünkü son zamanlarda biraz kilo almış.
Just recently, she has told them "no!", and quite right too.
Son seferinde kabul etmedi ve çok da haklıydı.
Quite recently.
Yakın bir zamanda.
It's been quite wet recently.
Bu aralar orası çok çamur.
They've recently come into quite a bit of capital and I know that they need architects.
Geçenlerde epeyce bir kazanç sağladılar ve mimarlara ihtiyaçları olduğunu biliyorum.
We were told there'd been quite a few of them recently.
Bize son zamanlar bir kaç olay yaşandığını söylediler de.
Recently graduated Cambridge, gourmet cook, plays polo and rugby, and is known as quite a ladies'man.
Cambridge'den yeni mezun, gurme bir aşçı, polo ve rugby oynayan, tam bir hanımefendi erkeği olarak tanınan.
It's been quite chilly recently but with the nicer weather a lot of fans came tonight
Son günlerdeki dondurucu havanın... yerini güzel havaya bırakmasıyla... çok sayıda taraftar bu gece stadı doldurdu.
Monica amended her will quite often, as recently as last week.
Monica özellikle geçen hafta sık sık değiştirdi.
'Cause in spite of all the hassles, things have been quite good recently.
Yaşadığımız zorluklara rağmen, son zamanlarda işler gayet yolunda gidiyor.
Well, perhaps I got more excited than I should have, but I recently found out that Betty Applewhite is quite the poker player, and so, I have, uh, invited her to join our weekly game.
Belki gereğinden fazla heyecanlandım ama Betty Applewhite'ın çok iyi bir poker oyuncusu olduğunu öğrendim. Ve onu haftalık oyunumuza davet ettim.
Look, up until very recently this lab was entirely under water, quite possibly for over ten thousand years.
Bak, son zamanlara kadar bu oda su altındaydı. Büyük olasılıkla 10 bin yıldır.
I recently measured myself and I'm quite large.
Daha yeni ölçtüm aletimi ve çok büyüğüm.
Well, my wife left the house recently and it's been quite devas- -
Bu yakında karım evi terk etti. Çok yıkıldım ama yine de -
recently 385
recently divorced 22
quite 566
quite interesting 19
quite the opposite 151
quite well 74
quite often 32
quite the contrary 91
quite a bit 64
quite literally 47
recently divorced 22
quite 566
quite interesting 19
quite the opposite 151
quite well 74
quite often 32
quite the contrary 91
quite a bit 64
quite literally 47
quite a few 36
quite nice 19
quite sure 96
quite a lot 58
quite good 34
quite a while 18
quite right 315
quite so 150
quite a sight 16
quite all right 51
quite nice 19
quite sure 96
quite a lot 58
quite good 34
quite a while 18
quite right 315
quite so 150
quite a sight 16
quite all right 51