Quoi Çeviri Türkçe
124 parallel translation
- Merci de quoi?
- Merci de quoi?
- Il n'y a pas de quoi, monsieur.
- Hiç önemli değil bayım.
Therefore, between us was a certain je-ne-sais-quoi... I couldn't name and which we both lacked... but occurred only when our 2 wills were combined.
İkimizin arasında adını açıklayamayacağım ama gereksiniz duyduğumuz tuhaf bir durum vardı ama sadece ikimizin arzuları birleştiğinde meydana geliyordu.
- Pas de quoi.
- Pas de quoi.
He's looking for a girl with that certain je ne sais quoi for his new play.
Yeni je ne sais quoi oyunu için bir kız arıyor.
Je ne sais quoi?
Je ne sais quoi?
Oh, you're so je ne sais quoi... I could just eat you.
Ah, öyle şeysin ki... seni yiyebilirim.
- Exterminator. - Quoi?
İmha edici.
I have brought my je ne sais quoi and my portfolio all the way here to London to see you, the one and only Lady Holiday.
Yanıma tüm resimlerimi ve kalitemi de alıp, Londra'ya geldim sizi görmeye, tek ve biricik Bayan Holiday'i.
Now, then, harmless little pieces, but you put them all together, and there's a certain je ne sais quoi.
Şimdi, ise. Bu zararsız küçük parçalar. Bir araya getirildiğinde ortaya kim bilir ne çıkar.
Il n'y a pas de quoi.
Il n'y a pas de quoi.
There is, you will agree, a certain "je ne sai quoi,"
Siz de takdir edersiniz ki, taze ve sert bir havucun
something very special about a firm, young carrot.
"je ne sai quoi" durumu, yani özel bir çekiciliği vardır.
- Bien súr. Pour quoi pas?
Sizin şiddetli sadakatiniz içinizden geliyor.
He has a... he has a certain... ( clicking )... james dean je ne sais quoi.
Onun kesin bir James Dean, je ne sais quol.
She's got that, uh... je ne sais quoi, that, uh...
Bir tür ne bileyim... - Çok seksi bir kiz.
Because you were so je ne sais quoi.
Şey, çünkü çok gizemli bir kızsın.
- Quoi?
- Quoi! ?
je ne sais quoi.
je ne sais quoi *.
A zest for life, a je ne sais quoi that was hard to resist.
Yaşama çoşkusu, ne olduğunu bilmediğim karşı konulması çok zor bir şey.
Pour quoi?
Neden?
I'm sleeping days, I'm up nights... I'm served all sorts of je ne sais quoi to eat... drinking wines.
Gündüz uyuyorum, gece ayaktayım adını bilmediğim şeyler yiyorum şarap içiyorum.
There is no magic, there is no sparkle, there is no je ne sais quoi.
Sihir yok, parıltı yok, "je ne sais quoi" yok.
You really have that certain je ne sais quoi, don't you?
Sen de gerçekten je ne sais quoi var değil mi?
And the French people stared at me with that look in their eyes of, "Quoi?"
Fransızlar bana dik dik baktılar, gözlerinde de şu ifade vardı ; ( Ne? ) "Quoi?"
" Quoi?
( "Ne? )" Quoi?
Ensemble pour toujours, quoi qu'il arrive.
Ne olursa olsun birlikte bir ömür boyu.
You still have that Bouquet de Bourbonje ne sais quoi.
Hala burbon kokuyorsun, bilmem anlatabildim mi?
Sleeping with the girlfriend of a mobster may have had a certain je ne sais quoi.
Eminim Rus mafyasının sevgilisiyle yatmak da "je ne sais quoi" ydı.
- Je ne sais quoi?
- "Je ne sais quoi" mı? - Evet.
Hey, un peu de service ici, quoi!
Bir tane daha verir misin?
You've got a worldly quality, a certainje ne sais quoi.
Çünkü kendine has bir kaliten, ışıltın var.
And I will hand them out in two weeks based on participation, exercises and je nai sais quoi.
Onları iki hafta içinde ben seçeceğim. Katılımı, performansı ve yeteneği temel alacağım.
The first moment I saw her I knew we had a certain, you know, je ne sais quoi.
Onunla ilk karşılaştığımızda, aramızda bir, bilirsin, je ne sais quoi hissettim.
I thought I had a certain je ne sais quoi.
Kime sorduğuna bağlı. Düşünüyordum ki kesinlikle "Tarif edilemez" birşeydim.
Je ne sais quoi, check.
Karizması yerinde.
Je ne sais quoi.
Anlatılamayacak nitelikteyim.
Quoi?
Neyi?
- Quoi?
" - Quoi?"
He told me about the quoi.
- Mary. - Bakın.
He wouldn't shut his piehole about the quoi.
Haberlerdeki adam. Hartman Hughes.
What is it?
C'est quoi?
It's got a certain je ne sais quoi.
Güzel bir dekorasyonun var.
It's really coming together isn't it? It has a certain je ne sais quoi.
Sanırım bana da öyle geldi
So give me jubilance peppered with rapture and sprinkled with just a dash of je ne sais quoi.
O yüzden coşkuyla karışık fıkır fıkır zımbırtılarla dolu bir sevinç ifadesi ver.
- Thank you.
Teşekkürler.. - Pas de quoi.
- Mais ca ne va pas, ou quoi! - Listen! - Mais tu me laches?
Dinle beni, bende...
- Peter's problem with Mary - Le problème de Pierre avec Marie. - C'est quoi comme problème?
Petrus'un Meryem'le yaşadığı sorun onun bir kadın olarak bu sözleri söylemesi yüzünden miydi yoksa, kendini bir numaralı havari pozisyonuna sokmasından mıydı?
It's got a certain je ne sais quoi.
Harika eminim işe yarar
Yes, it has a certain je ne sais quoi doesn't it?
Dediğin gibi, evet
Je ne sais quoi.
Devam et