Rackham Çeviri Türkçe
182 parallel translation
By the soul of Dulac and Rackham! - Elinore is gone!
Dulac ve Rackman'ın ruhları adına!
There's a print selection... or rather a long print table with Cruikshank, Rackham... and Spy and all those old English caricaturists and illustrators... that I'm not smart enough to know a lot about.
Bir dergi koleksiyonu var. Daha doğrusu, Cruikshank, Rackham ve Spy'ın... ve tanımadığım daha birçok eski İngiliz karikatürist ve illüstratörün eserleri... uzun bir masanın üstünde duruyor.
I am Red Rackham.
Ben Kızıl Rackham.
The name Red Rackham... should make your blood freeze!
Kızıl Rackham ismi... kanını dondurmalı
Rackham, I'm getting angry!
Rackham kızmaya başlıyorum.
Red Rackham is dead!
Kızıl Rackham öldü.
Rackham's treasure!
Rackham'ım hazinesi.
Rackham's treasure here I come!
Rackham'ım hazinesi işte geliyorum.
Rackham's treasure...
Rackham'ım hazinesi.
Rackham's treasure... here we come!
Rackham'ım hazinesi İşte geldik.
Red Rackham's treasure, Here we come!
Kızıl Rackham'ın hazinesi, İşte geliyoruz.
Rackham, Worley, Husk, blow the horns!
Taşkafa, Ustura, Kurukafa. halatların başına.
Father, if you were only to sell Rackham's...
Baba, mesela sen Rackham'ı satsan... - Satmak mı?
How is Mrs Rackham?
Bayan Rackham nasıl?
Mr Rackham?
Bay Rackham?
Rackham, every time I visit her, she has to fight that much more strenuously to compose herself.
Rackham, onu her ziyaret edişimde, kendisini toparlaması için daha yoğun bir savaş verirken görüyorum.
Mrs Rackham?
Bayan Rackham?
Mrs Rackham.
Bayan Rackham.
No, Mr Rackham.
Olmaz, Bay Rackham.
I have brought my..... unquenchable curiosity to bear on the Rackham accounts.
Size, Rackham hesaplarını elden çıkartmaya dair sahip olduğum bastırılamaz meraklarımı sunuyorum.
Oh, Mr Hunt! My name is William Rackham!
Benim adım William Rackham!
You know, Rackham's does manufacture a product for dry skin.
Biliyorsun, Rackham'lar olarak kuru ten için ürün satıyoruz.
Hard at work, Mr Rackham?
Yoğun bir gün müydü, Bay Rackham? - Evet.
On which subject, I've been thinking about this Rackham's catalogue.
Bu arada konu açılmışken, ben bu Rackham broşürü hakkında düşünüyordum.
Let's make the business worthy of the Rackham name.
Haydi şu işi Rackham ismine yakışacak şekilde yapalım.
William Rackham, that is.
William Rackham, o kadar.
Have you remembered that Mr Rackham is away?
Bay Rackham'ın evde olmadığını biliyorsunuz değil mi?
William Rackham.
William Rackham.
Goodness, Mrs Rackham.
Nihayet, Bayan Rackham.
Mrs Rackham, what is your secret?
Sizin sırrınız nedir, Bayan Rackham?
No, indeed, Mrs Rackham.
Evet, kesinlikle Bayan Rackham.
Mrs Rackham, are you looking at anything in particular?
Bayan Rackham, özellikle bir yere mi bakıyorsunuz?
You don't believe in anything except William Rackham.
Sen William Rackham dışında hiçbir şeye inanmıyorsun zaten.
Mr Rackham!
Bay Rackham!
Mrs Rackham!
Bayan Rackham!
Mrs Rackham's room.
Bayan Rackham'ın odası.
And will Mrs Rackham be joining us?
Bayan Rackham da bize katılacak mı?
I had hoped this would go without saying, but it would be best if you could take care of Sophie in a manner that allows Mrs Rackham to go about her general business without actually seeing Sophie.
Bunu söylememeyi umuyordum ama Bayan Rackham'ı işin içine katmadan ve mümkünse o görmeden Sophie'ye göz kulak olabilirsen çok iyi olur.
Miracles are rare, Mrs Rackham.
Mucizeler çok nadir olur Bayan Rackham.
Hard at work, today, Mrs Rackham?
- Bugün yoğunsunuz herhâlde Bayan Rackham.
Mr Rackham?
Bay Rackham!
I just, I need to check for Mrs Rackham.
Bayan Rackham'a bakıyordum da.
Mrs Rackham?
Bayan Rackham!
Oh, Rackham.
Yapma Rackham.
I say, Rackham. Lord Watson.
- Sana diyorum Rackham.
Clara, I am surprised to see Mrs Rackham sitting up.
Bayan Rackham'ı otururken gördüğüme şaşırdım Clara.
Mrs Rackham, please!
- Lütfen Bayan Rackham!
Erm, Mr Rackham, that's very generous.
Çok cömertsiniz Bay Rackham.
And Mr Rackham's asking for you.
Bay Rackham sizi çağırıyor.
I find it very hard to believe that Mrs Rackham could have made her way out into the world without the help of someone.
Bayan Rackham'ın, birinin yardımı olmadan dışarı çıkmayı becerebileceğine inanmak gerçekten de çok güç.
My God, William Rackham.
Vay anasını, William Rackham.