Recess Çeviri Türkçe
958 parallel translation
In view of the gentleman's concern for the senators - - And the fact that he's been talking for 71 / 2 hours and must be tired. - - Would he permit a motion to recess until the morning. -
Madem beyefendi senatörleri bu kadar düşünüyor 7,5 saattir konuştuğunu ve artık yorulduğunu da düşünerek... yarın sabaha kadar bir ara vermeyi düşünür mü?
- Recess, my lord?
- Ara mı efendim?
- Yes, recess.
- Evet, ara.
And while you retire, there'll be a recess for them that's thirsty.
Sen dinlenirken, onların da susuzluğu için bir ara olacak.
I can hardly recess in lieu of a witness who can never appear. - But if federal council wishes to withdraw...
Asla gelmeyecek bir tanık için buna gerek görmüyorum ama Federal Konsey davayı geri çekmek isterse...
You need a recess, Bronco.
Bronco, ben üstleniyorum.
Beda, you can take a recess from that cabbage and turn on the radio.
Beda, o lahanaya biraz ara ver de radyoyu aç bakalım.
There'll be a short recess.
Kabul edildi.
The court will take a short recess to consider the matter.
Mahkeme sorunu düşünmek için kısa bir ara verecek.
- I've called a recess.
- Mola verdim.
This court will be in recess for an hour... and if there's any further disturbance... the rest of the proceedings will be conducted behind closed doors.
Bu duruşmaya bir saat ara verilecektir. Daha fazla rahatsızlık verilirse duruşma kapalı kapılar ardında gerçekleşecektir.
I request a recess.
Bir ara istiyoruz.
I don't want a recess.
Ara falan istemiyorum.
My first day of school, Mother made me eat so much... I couldn't swallow until recess.
Okulun ilk gününde annem beni o kadar yedirmişti ki... teneffüse dek hepsini yutamamıştım.
I know you ought to be spanked with a hairbrush... and sent back to school- - public school- - where they could pound some sense into you during recess.
Yeniden devlet okuluna gönderilmelisin. - Kafana biraz akıl sokabilirler belki.
I think perhaps we had better call recess until after luncheon.
Öğle yemeği arası versek iyi olacak sanırım.
In a recess by the door, a sanitary pail.
Kapı dibindeki kovukta da temiz bir kova.
The recess in the trial of the State versus Selena Cross is over.
Selena Croos dava arası sona erdi.
this morning, just before recess... we were talking about lying and telling the truth.
Bu sabah, aradan önce, yalan ve gerçeği söylemekten konuşuyorduk.
The court will adjourn for a short recess.
Mahkeme kısa bir ara verecek.
If you will excuse me, Counselor, I find that it is now 4 : 30, and I would like to call a recess at this point.
İzin verirseniz, Avukat, görüyorum ki, saat 16 : 30 olmuş, ve ben bu noktada ara vermek istiyorum.
Oh, it is recess.
- Şu an teneffüs.
Just pay a little attention, right? You can eat during recess.
Bırak zıkkımlanmayı da biraz dinle tamam mı?
Mr. Dancer, you asked for the recess.
Bay Dancer, ara verilmesini talep ettiniz.
In view of the evidence concerning rape, which Your Honour has ruled admissible we ask for a 30-minute recess in order that we may bring in a witness we had not anticipated using.
Tecavüzle ilgili, sizin de kabul ettiğiniz kanıtları göz önünde bulundurarak... yarım saat ara verilmesini talep ediyoruz, zira... önceden kullanmayı düşünmediğimiz bir tanığı çağıracağız.
All right, we'll take a 30-minute recess.
Pekala, duruşmaya yarım saat ara verildi.
Recess.
Ara!
We'll recess for lunch.
Yemek için ara veriyoruz.
Recess until 1 : 00.
Saat bire kadar ara.
Your Honour, I'd like to ask for a short recess.
Efendim, kısa bir ara verilmesini talep ediyorum.
Short recess.
Kısa bir ara.
I know time is pressing, I don't want to ask for a recess.
Az zamanımız kaldığının farkındayım, ara talep etmek istemem.
We will recess for 15 minutes, after which we will hear the closing arguments.
15 dakika ara verelim, ondan sonra kapanış konuşmaları dinlenecek.
Recess is a reward, not an obligation!
Teneffüs bir ödüldür, mecburiyet değil!
Before the defense opens its argument, this court will take a brief recess.
Savunma sunumunu yapmadan önce, mahkeme kısa bir ara verecektir.
- This must be recess.
- Teneffüs olmalı.
The tribunal will recess until further notification.
Mahkeme bir sonraki celseye kadar dinlenmeye geçiyor.
The tribunal will recess until further notification.
Mahkeme bir sonraki tebliğe kadar ara veriyor.
- Now, if you'd like a short recess...
- Şimdi, eğer kısa bir ara istersen...
Your Honor, the Defense requests a short recess.
Sayın yargıç, savunma kısa bir ara talep ediyor.
Court will recess for 10 minutes.
Mahkeme 10 dakikalığına ara veriyor.
This court will recess.
Bu mahkeme ara veriyor.
We'll go out for recess as soon as everybody gets ready.
Herkes hazır olunca tenefüse çıkacağız.
There's a recess after lunch, and an hour in the evening.
- Öğleden sonra teneffüsümüz oluyor.
This session will resume after a half-hour recess with our new mayor's opening remarks and nominations for commissioner.
Oturum, yarım saatlik bir aradan sonra yeni başkanımızın görüşleri ve komisyon üye adayları ile açılacaktır.
Councilman De Vita, the session's in recess.
Meclis üyesi De Vita, oturuma ara verdik.
Well, you can take your recess now.
Şimdi ara verebilirsiniz.
Our little schoolteacher wants it up there by noon recess.
Küçük öğretmenimiz öğle arasından önce teslim edilmesini istiyor.
This court is in recess.
Mahkeme duruşmaya ara veriyor.
- You can do that during recess.
- Bunu teneffüste de yapabilirsin.
No recess!
Üç gün evinizde istirahat edin de aklınız başınıza gelsin.