English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ R ] / Repertoire

Repertoire Çeviri Türkçe

170 parallel translation
I'm off to America to sing my repertoire.
Repertuarımı sunmak için Amerika'ya gidiyorum.
I've done the whole lion repertoire :
Tüm aslan repertuarını oynadım :...
I have a very large repertoire, sir. Great.
Repertuarım oldukça geniştir efendim.
If you keep The Red Shoes in the repertoire, you'll have to pay him royalties.
Kırmızı Ayakkabılar'ı repertuarda tutar isen ona telif hakkı ödemen gerekiyor.
Red Shoes is no longer in the repertoire!
Kırmızı Ayakkabılar artık repertuarda değil!
Now, let me see. I have to run through my repertoire.
Repertuarıma bir bakayım, bakalım.
MY REPERTOIRE BECAME VERY LIMITED.
Biraz makyaj yaptım ve işe gittim.
Such people will serve as terrible examples to those who see the world as theater when technical power and its triumph is the only act in their repertoire
Böylesi insanlar, teknik gücün ve onun zaferinin repertuarlarındaki tek rol olduğu zaman,... dünyayı tiyatro sahnesi olarak görenlere berbat örnekler olarak hizmet edeceklerdir.
Today I'm gonna show you my whole repertoire, like in a movie.
Bugün sana bütün hünerlerimi göstereceğim, filmlerdeki gibi.
What kind of a repertoire is that?
Bu nasıl bir repertuardır?
Do you recall what play of the master's comes next in our repertoire?
Repertuarımızda sıradaki oyun hangisi biliyor musun?
You will recall, Mr Devlin, that the last play in my repertoire was King Lear.
Hatırlıyor musun, Bay Devlin, repertuvarımdaki son performansım Kral Lear'dı.
Tonight, the great Gonzo has dug deep into his limitless repertoire to bring us an act never before seen on any stage anywhere in the world,
Bu gece Büyük Gonzo sınırsız repertuarının derinliklerine kazılı ve daha önce dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir numarayı sahneleyecek.
Great dancing stars are performing full-length Tchaikovsky ballets, plus many classic and contemporary favorites from ABC's vast repertoire.
Harika bale yıldızları Tchaikovsky'nin dünyaca tanınan balelerinin yanında ABC'nin geniş repertuvarından seçilen pek çok günümüz klasiğini de sahneye koyacak.
I'd like to restore the full-length Sleeping Beauty to our repertoire.
Uyuyan Güzel balesinin tamamını yeniden kumpanya repertuvarına katmaya karar verdik.
Each one has a rich behavioral repertoire to ensure its own survival.
Varlıklarını sürdürebilmek için davranış repertuarlarını oluşturmuşlar.
The repertoire, plans and your performances.
Repertuvarlar, planlar ve kendi rollerin hakkında.
Gimme your whole repertoire.
Tüm hünerlerini sergile.
You've got my entire repertoire.
Tüm repertuarım varmış sende.
Did you know that in Carlotta Adams'repertoire, there was an admirable impression of Jane Wilkinson?
Carlotta Adams'ın repertuvarı konusunda bilgin var mıydı? Çok etkileyici bir Jane Wilkinson taklidi repertuvarda yer alıyordu.
Charles, played another wonderful characters in his repertoire.
Charles, repertuvarındaki harika bir karakteri daha oynadı.
They're quite good despite their bourgeois repertoire.
Müziğin, Kapitalist repertuarına rağmen, gayet iyi.
( PEOPLE CHATTERING ) You see, Manek, this festival is a great opportunity for you. And then, after this, we'll make sure you play in competitions, build your repertoire.
Manek bu festival senin için büyük bir fırsat bundan sonra seni yarışmalara sokacağız repertuarını geliştireceğiz
Do we have to go through the whole repertoire?
Bütün repertuarı söyleyecek mıyız?
This is quite a repertoire. Are you looking to broaden your horizons?
bu ufkunuzu genişletmek için oldukça iyi bir repertuar.
- I'll bring my entire repertoire.
- Tüm repertuarımı getireceğim.
He knows their repertoire, invites them to lunch. He listens. He calms their fears.
Çaldıkları şarkıları bilir, onları yemeğe davet eder onları dinler ve korkularını giderir.
Not with that voice and that limited repertoire.
O sesle ve o sınırlı repertuarla olmaz.
So I get to listen to his repertoire.
Bu yüzden onun repertuarını dinlemenin zevkini çıkarıyorum.
BEAST : Has Storm added earthquakes to her meteorological repertoire?
Storm, deprem yaratabiliyor muydu?
His whole repertoire could be lifted.
Artık repertuarından şüphelenmelisin.
To be honest, Poirot, I begin to find his little repertoire a bit limited.
Açıkçası repertuarını biraz genişletmesi lazım, Poirot.
And you know what, I've been thinking about what we do and I'm thinking of adding a new number to my, you know, repertoire.
Ve biliyor musun, Ne yapacağımızı düşünüyordum ve repertuarıma yeni bir sayı daha eklemek istiyorum.
However, Caribbean is a type of music which has not been, nor ever will be in this band's repertoire.
Ne var ki, Karayip müziği asla bu grubun repertuarında olmadı... olmayacak da.
Has not been, nor ever will be, in this band's repertoire.
Bu grubun repertuarinda asla olmadi, olmayacak da.
He may have three hundred different love songs in his repertoire.
Repertuvarında üç yüzden fazla farklı şarkı var.
A real touchstone of the bel canto repertoire.
Bel kanto repertuarında bir mihenk taşı.
Michael tonight is showing the entire repertoire.
Michael bu gece bütün hünerlerini gösteriyor.
When this is all over, perhaps you'll allow me to teach you my repertoire.
Aşkım benim, Aşkım benim
L... You know, I wasn't aware that this was part of your repertoire.
Bunun repertuarının bir parçası olduğunun farkında değildim.
No, but I'll be happy to add it to my repertoire.
Hayır, ama repertuarıma bunu da eklersem sevineceğim.
Awfully long repertoire.
Oldukça geniş bir repertuarı varmış.
They're talking about developing my repertoire, Nan, and, well, to go on with a pal might be just the very thing.
Repertuarımı geliştirmem hakkında konuşuyorlar, Nan Bir dostum ile devam etmek çok şey ifade eder.
So who's missing from your repertoire :
Koleksiyonunda eksik var mı?
While we're at it, there's a little something I want to add to your repertoire.
Konu açılmışken repertuarına eklemek istediğim küçük bir şey var.
Haven't seen her in months, friendship isn't in her repertoire.
Aylardır görmedim onu, arkadaşlık yok onun repertuarında.
Does she even have that in her repertoire?
Bu kelime onun repertuvarına hiç girmiş mi?
Haven't you ever thought of expanding your repertoire - into rhythm music?
Hiç repertuarınıza popüler şarkılar almayı düşünmediniz mi? - Niye?
Now all those in favour of performing a programme of time-honoured, sacred music, a truly spiritual repertoire, raise your hands. Right.
Kutsal müziğin ve..
Has Storm added earthquakes to her meteorological repertoire?
Garokk'un gücü seni koruyacaktır.
inspired by its predecessor's political repertoire.
Gerçek yurttaşIık budur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]