Rfid Çeviri Türkçe
89 parallel translation
But upon further examination, I actually magnified it over a thousand times, and it's actually an RFID chip.
Ama daha dikkatli inceleyince bunu bin kez büyülttüm ve RFB çipi çıktı.
Now, RFID stands for radio frequency identification.
RFB, "Radyo Frekansı Belirleme" demek.
My sources tell me the agency knows that you extracted an RFID chip from Mr. Lange.
Kaynaklarım bana Teşkilat'ın Bay Lange'deki çipi aldığınızı bildiğini söyledi.
School takes attendance using RFID technology- - radio frequency identification.
Okul, devamlılığı RFT ile takip ediyor. Radyo Frekans Tanımlama.
And it's not just guns. RFID chips and tracking systems.
Artık sadece silahlar değil RFT çipleri ve takip sistemleri de var.
Hey, guys, there's a problem with the RFID data I need to show you guys.
Hey, çocuklar. RFT ile ilgili bir sorunumuz var. Sizlere göstermem gerek.
Now we know that the school uses RFID chip technology to take attendance ;
Okulun devamlılık takibi için RFT çip teknolojisini kullandığını biliyoruz.
Yeah, so why couldn't they hack into the RFID?
Neden RFT sistemini de hacklemesinler ki?
You use the rfid scanners?
RFID tarayıcılarını mı kullanıyorsunuz?
They're called R-F-l-Ds.
Bunlara RFID denir...
It's an RFID chip.
Bu bir RFID çipi.
Now you pull the trigger, and a thumbnail sized projectile embedded with an rfid will shoot out and adhere to anything.
Fakat şimdi tetiği çekiyorsun ve içerisindeki takip sistemi destekli parçacık tesirli fırlatıcı sayesinde herhangi bir şeye vurabilirsin.
He said : " The ultimate goal is to get everyone in this world chipped with an RFID chip.
Şöyle dedi : " Asıl amaç dünyadaki herkese çip takmak, RFID * çipi yerleştirmek. ( * Radyo-frekans kimlik belirleme )
which includes on it a scannable bar code with your personal information. However this barcode is only an intermediary step, before the card is equipped with a VeriChip RFID tracking Module, which will use radio frequencies to track your every move on the planet,
Halbuki bu barkod sadece bir geçiş aşaması, bu kimlik kartına daha sonra, radyo frekansları sayesinde gezegendeki her hareketinizi takip edebilecek bir VeriChip RFID izleme modülü eklenecek.
If this sounds foreign to you, please note that the RFID tracking chip is already in all new American passports.
Eğer bu size saçma geliyorsa, bilginiz olsun bu RFID izleme çipi yeni çıkan tüm Amerikan pasaportlarında mevcut.
Ran the prints I lifted off the RFID reader.
TFKT cihazındaki izleri araştırdım.
It's an active rfid transmitter Inserted into the subcutaneous tissue of his wrist.
Bu cihaz, bileğinde, derinin altına yerleştirilen radyo frenkanslı kimlik vericisidir.
I'd like to give it a Schoolhouse Rock, but this man has an RFID security card reader on his power supply, so little busy.
Sana Schoolhouse Rock! vermek isterdim ama bu adamın güç kaynağına bağlı bir RFID güvenlik kartı okuyucusu var yani biraz meşgulüm.
We need to get an RFID card to Eliot.
Eliot'a bir RFID kartına ihtiyoacımız var.
See, by attaching RFID tags to my clothing, it will able my laptop to read and identify the items with this wand.
RFID etiketleriyle giysilerimi etiketleyerek, bu asa sayesinde giysilerimin tüm bilgilerini bilgisayarım aracılığıyla görüp tanımlayabileceğim.
It's got thermal nanotech inside - Like RFID chips,... but ones that heat up and allow me to redistribute the energy upon impact from the club head.
İçinde termal nanoçip var... tıpkı RFID çipleri gibi, ama bu sıcaklığı yükseltiyor ve yönlendirmeme izin veriyor.
See, sophie's smartphone is picking up the rfid signal from the big boss's i.D.
Sophie'nin Smartphone'u büyük patronun giriş kartı bilgisini topluyor.
This looks like an implantable RFID.
Bu, deri altına yerleştirilebilir RFTÇ'ye benziyor.
I had an RFID surgically implanted in my wrist.
Bileğime bir RFID çip yerleştirttim.
We found Jason's Flash drive in her purse, filled with passwords, account information, and RFID access codes to nearly every secure area in that building.
Jason's Flashdiskini, kadının çantasında bulduk. Şifreler, üyelik bilgileri ve binanın her bir odasına girmek için gerekli erişim kodları içeriyordu.
That bulge under your left ear.... You were implanted with a RFlD microchip.
Sol kulağının altındaki çıkıntıya bakılırsa üzerine RFID mikroçipi takılmış.
Spies use lightweight rfid trackers, too.
Casuslar da çok hafif olan * RFID * etiketleri kullanırlar.
Bounce radio waves off an rfid tracker with a modified digital depth finder, and you can keep tabs on whatever you like without having to get too close.
Bir * RFID * izleyicisinin radyo dalgalarını geliştirilmiş bir dijital derinlik ölçerle çarpıştırarak istediğiniz kişiyi kancalayabilirsiniz. Hem de çok yakınına sokulmadan.
These have an rfid strip in them.
RFID şeritleri var.
This thing's got an RFID antenna.
Burada RFID anteni var.
Between the kettle and the RFID readers,
Tatil sezonunda
Dooley's collecting thousands of credit and debit numbers through the holiday season.
Kazan ve RFID okuyucusu arasında Dooley binlerce kredi kartı numarası topluyor.
Hey, RFID signal shows our four perps leaving the water, getting onto their bikes.
RFID sinyallerine göre dört fail sudan çıkıp bisikletlerine biniyor.
RFID security is easy to get around with a device known in the trade as a "gecko."
Radyo frekansı ile tanımlama ( RFID ) teknolojisini "geko" isimli bir cihazla atlatmak epey kolaydı.
Have you ever heard of Micro-RFID trackers?
Mikro-RFID izleme cihazlarını hiç duydun mu?
Micro-RFID tags work like anti-theft tags in department stores, only they're a lot smaller and stick to clothes, shoes, and even hair.
Mikro-RFID etiketleri alışveriş merkezlerindeki hırsızlık önleyici sistemlere benzerler. Lain çok daha küçüktürler, elbisenize, ayakkabınıza hatta saçınıza yapışırlar.
State-of-the-art R.F.I.D. tracker inside.
Son model RFID izleme vericisi var bunun içinde.
He's got an RFID lock on the system.
Sistem RFID ile korunuyor.
Multiple I.D.'s with RFID chips, you got your bearer bonds ;
RFID çipli çoklu kimlikler yanında bulunacaklar :
Is it rfid encrypted?
Radyo frekansı ile tanımlanabilecek şekilde şifrelendi mi?
I'm betting it's an RFID.
Bahse vardım RFID girişi vardır.
The system, it tracks an RFID tag in the badges.
Sistem, kartlardaki bir çipi takip ederek kartın yerini buluyor.
Of course, they're putting RFID chips in food packaging now, so they can track you through your Cap'n Crunch.
Elbette artık yiyecek paketlerinin içerisine de izleme cihazları koyuyorlar. Böylece mısır gevreğinle bile seni takip edebiliyorlar.
It's an RFID chip.
RFID çipi.
Hey, do you have the RFID reader in here?
Sende RFID okuyucu var mı?
Pulled this off the RFID chip. Oh.
Bunları RFID çipinden aldık.
- RFID chips.
- RFID çipleri.
They stole a hundred RFID tags, and they killed the driver, Joe.
Yüz tane RFID çipi çalıp şöförü öldürdüler.
They made me run the RFID tags, hijacked them before my supplier could take delivery.
RFID çiplerini bana sipariş ettirdiler. Tedarikçim teslimatı yapamadan çipleri çaldılar.
And it's RFID.
TFKT.
Where did you get an RFID chip?
RFID çipini nereden buldun?