Rinse Çeviri Türkçe
597 parallel translation
You're supposed to rinse off with that gourd.
Şuradaki su kabağını kullanman gerekiyordu.
Rinse your mouth out.
Ağzını çalkala.
Rinse your hands, come on
Durula ellerini, hadi.
- Rinse her, but do it well!
Saçlarını yıka. Ama güzelce yıka!
I'll rinse these out.
Bunları çalkalarım.
For that, the soul must pass bleach by penance soaping with contrition, shake as sacudís clothes on the edges of the river, rinse with prayer, aim at the sun our Lord Jesus Christ, ironing with the iron of good promises,
Bunun için de ruhunuzun da aynı dere kenarında ağartılan.. .. çamaşırlar gibi pişmanlıklarla ağartılması gerekir. Bu arada giysilerinizi temizledikten sonra,
Take a shower, poach an egg, rinse a shirt, hit the sack and that's all.
Duş alıp, yumurta pişirip, gömleğimi yıkayıp, yatağa gireceğim ve hepsi de bu.
Did you ever hear of anyone buying any product, beer, hair rinse, tissue because they respect it?
Hiç, birayı, saç kremini, mendili, her hangi bir ürünü saygı duyduğu için alan birini duydun mu?
The way you rinse that thing... pleases me.
Şu şeyi durulayışın hoşuma gidiyor.
- I just put a henna rinse in it.
- Saçlarına ne yaptın? - Kınayla boyadım.
- A final rinse.
- Son bir durulama.
I can rinse all of these out.
Hepsini yıkayabilirim.
I think it needs one more good rinse.
Sanırım bir kez daha durulaman gerekiyor.
- Just a rinse.
- Sadece durulandım.
Well, she takes it out once a year to rinse it out to wrap it up in tissue to put it back in the drawer.
Yılda bir kez çıkarıp yıkıyor ve kağıda sarıp çekmeceye geri koyuyor.
Empty pot, rinse out...
Demliği boşalt. Sonra çalkala.
Rinse out.
Bir daha çalkala.
Rinse your head, anyhow.
Önce saçını durulamalısın.
Put a little starch in the last rinse.
Son durulamada biraz kola koy.
A little starch in the last rinse.
Son durulamaya biraz kola.
Rinse, please.
Çalkala lütfen.
When you've finished washing, rinse out the bowl and put it back in the wagon.
Yüzünüzü yıkamayı bitirdiğinizde, kaseyi çalkalayın ve arabaya geri koyun.
Rinse them in the washbasin.
Havluları lavaboda durula.
Ricky and I had just had a blow-dry and rinse And we couldn't go out for a couple of days. After a blazing row
Ama sorun şu ki, Ricky ile ben daha yeni fön çektirmiştik ve iki gün dışarı çıkamazdık.
well then, after you rinse his feet, guide him to the well.
Peki o zaman, ayaklarını duruladıktan sonra, ona rehberlik edin.
I thought you wanted to rinse off.
Durulanacaksın sandım.
I did not wash, what's there to rinse?
Yıkanmadım ki, ne durulanması?
I rinse off the pictures in the bathtub in the cellar.
Bodrumda resimleri banyo edeceğim.
I just rinse them off down here.
- Burda sadece resimleri banyo ediyorum.
Can you at least allow me to rinse?
En azından durulanmama izin veremez misin?
May I rinse off now?
Artık durulanabilirmiyim?
Rinse, please.
Çalkalayın lütfen.
Because then you'd have to rinse your pistol holes for yourselves.
O yüzden gidin namlularınızı kendiniz temizleyin.
Of course, we can rinse off their balls in the basin.
Tabi ki, onların taşaklarını leğende yıkarız.
Rinse.
Çalkala.
- Terry, give these a rinse, will you?
Terry, şuna bir su tut, olur mu? Tutmuştum.
You can rinse now, dear!
Çalkalayabilirsin tatlım!
Wash, soap, rinse, spin.
Yıka, sabunla, durula, kurula.
Let's rinse your feet.
Gel ayaklarını yıkayalım.
Rinse your face.
Yüzünü yıka.
Use the blood of the purple dragon, then rinse it
Yanlışlıkla Mor ejderin kanıyla yıkandı
I told you only to rinse him, and not to stir him two hours.
Sana sadece onu durulamanı söylemiştim, iki saat onu heyecanlandırmanı değil.
And to cover it up, they all say the same thing : "OK, rinse."
Bunu saklamak için de hemen, tükürmenizi söylerler.
( slurring ) Rinse? You asking me to rinse? I don't have a bottom lip.
Ağzımı toplayamıyorum bile, nasıl çalkalayıp tüküreyim?
"Rinse again." You've gotta be kidding me!
"Tekrar çalkala." Dalga mı geçiyorsun?
"Please use soap." That's mostly for my son. " Rinse yourselves off, dry yourselves off,
Genelde oğluma söyler "Lütfen, sabun da kullanın." İyice yıkanın, temiz pijama giyin.
Nino, Let me rinse my face.
Nino, izin ver yüzümü kurutayım.
Rinse out and go to bed.
Ağzını durula ve yat.
Oh, except for Chris's T-shirts and socks, and then I use the extra rinse.
Christ'in gömlek ve çorapları hariç. O zaman ekstra durulamayı seçiyorum.
He nat rinse and fell!
Pes etti ve düştü!
I hope that you are satisfied. I put the water in my mouth, I told you I can't rinse because I have no bottom lip, the water went all down in my lap.
Ağzımı çalkalamamı söylediniz diye içtim suyu.