Rival Çeviri Türkçe
1,596 parallel translation
And his rival waves back.
Rakibi de karşılık veriyor.
But rival is not deterred.
Ancak rakibi vazgeçmiyor.
And his rival signals submission by keeping his head down.
Rakibi, başını aşağıda tutarak pes ettiğini belirtiyor.
Crime lord Jabba the Hutt's son has been kidnapped by a rival band of pirates.
Suç lideri Hutt Jabba'nın oğlu, rakip korsan grubu tarafından kaçırıldı.
And his rival waves back.
Ve rakibi de ona el sallıyor.
But rival is not deterred.
Ama rakip caymış değil.
And his rival signals submission by keeping his head down.
Ve rakibi başını eğerek teslim olur.
Disputes between rival male king cobras are potentially very dangerous indeed for this species specialises in eating other kinds of snakes.
Rakip erkek kral kobralar arasındaki kavgalar potansiyel olarak çok tehlikelidir çünkü bu tür, diğer yılan çeşitlerini yemekte ustalaşmıştır.
Rival gun runners.
silah tüccarları.
Rival crew, gang?
- Rakip ekip? Çete?
Ain't it weird to think that East Dillon would be our main rival if this all happens?
Bütün bunlar olursa Doğu Dillon'ın ezeli rakibimiz olması garip olmaz mı?
you trade your passion for glory don't lose your grip on the dreams of the past you must fight just to keep them alive it's the eye of the tiger it's the thrill of the fight rising'up to the challenge of our rival
Şerefin için tutkularından vazgeçersin. Geçmişteki düşlerini bırakma. Onları canlı tutmak için savaşmalısın.
He's wary of his rival, because at this time of year males are transformed from peace-loving bamboo eaters into potential killers.
Rakibine karşı tetikte zira bu mevsimde pandalar barışsever bambu yiyicilerden potansiyel birer katile dönüşebiliyorlar.
We'll have to face the guys from rival gangs soon.
Yakında rakip çetelerle karşılaşırız.
'Fuck, a rival!
Siktir. Bir rakip.
'A rival who dippy Jackie likes.'
Mankafa Jackie'nin beğendiği bir rakip.
Michael, why did you disconnect agent rival?
Michael, Ajan Rivai'nın neden bağlantısını kestiniz?
Agent rival's in D.C.
Ajan Rivai şu an Washington'da.
I am patching through agent rival.
Ajan Rivai ile bağlantı kuruyorum.
I am repositioning zoe and agent rival.
Zoe ve Ajan Rivai'yi yeniden konumlandırıyorum.
It's rival.
Ben Rivai.
Agent rival, you thoughtabout your future?
Ajan Rivai. Geleceğiniz hakkında hiç düşündünüz mü?
I've plotted an intercept course for agent rival.
Ajan Rivai için kesişme noktası belirledim.
There are no discernable traces of agent rival in the immediate vicinity.
Etrafta Ajan Rivai'nin görülebilir hiçbir izi yok.
I do not detect our primary targets, nor agent rival.
Ne asıl hedefimizden ne de Ajan Rivai'den bir iz saptadım.
Any sign of rival?
Rivai'den bir iz var mı?
Hand over agent rival first.
Önce Ajan Rivai'yi bırakın.
Agent rival, protocol alpha, charlie, beta, seven.
Ajan Rivai, A-C-B-7 protokolü.
That's why we'll make it look like a robbery by a rival gang. Choreograph it so the girl escapes.
Bu yüzden rakip çetenin yaptığı bir soygun gibi görünmesini sağlayacağız ki böylece kız kaçabilsin.
Soon Stark Company became a thorn in the side of his rival.
Stark ve şirketi rakibinin yanındaki bir diken haline geldi.
sorry. it's the eye of the tiger it's the thrill of the fight, rising up to the challenge of a rival, and the last known survivor stalks his prey in the night... carl!
Pardon. It's the eye of the tiger, it's the thrill of the fight, rising up to the challenge of a rival. And the last known survivor stalks his prey in the night...
it's the eye of the tiger it's the thrill of the fight rising up to the challenge of a rival
It's the eye of the tiger, it's the thrill of the fight. Rising up to the challenge of a rival.
One of our facilities is under attack by a rival hive.
Tesislerimizden biri rakip bir Kovan tarafından saldırıya uğramış.
Some may say you seek to remove a rival for public office.
Kimileri, gelecek sefer için sandıktaki bir rakibini saf dışı etmeye çalıştığını söyleyebilirler.
Anyway, should you have any interaction with her, it would be most helpful that she not see you as a sexual rival.
Her neyse, yaşayabileceğiniz her türlü etkileşim içinde en uygunu onun seni cinsel rakip olarak görmemesidir.
Now, this effect is intensified when the rival female is secreting the pheromones associated with ovulation.
Bu etki, rakip dişi adet döneminde feromon salgıladığında daha şiddetli oluyormuş.
So if her shooter's in a rival gang, we're looking at a high-risk subject.
Eğer onu vuran karşıt çetedense aradığımız şüpheli aşırı riskli.
War broke out with a rival MC.
Rakip bir motosiklet kulübü ile çatışma çıktı.
I despise you! it will give birth to a gigantic alliance of nations that will rival the Holy Britannian Empire!
Evet. Birleşik Milletlerin de onayıyla birleşen birçok devlet Britanya İmparatorluğu ile aynı seviyede olacak.
ratification of this united states charter will create a federation of nations that will rival our own nation.
Aslında, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi onaylanırsa ülkemize çok güçlü bir rakip ortaya çıkacak.
My rival comes with 10,000 acres and a herd of prize pigs.
Hasmıma 10,000 dönüm ve ikramiye olarak bir domuz sürüsü verdim.
Rival military groups are fighting over the open mines.
Birbirine rakip askeri gruplar, açık olan maden ocakları için savaşıyorlar.
He is the head of Bering Aerospace, big rival of Pierson.
Pierson'un rakibi olan Bering Aerospace'de çalışıyor.
He's got a rival that pisses him off so much, he hired us to steal his designs. This is good.
Bu rekabet onu o kadar yaraladı ki karşı tarafın planlarını çalmak için bizi tuttu.
AND YOU'RE SURE THIS ISN'T ABOUT STICKING IT TO YOUR OLD RIVAL?
Ve bunun eski bir rakibe yapışmanın olmadığına emin misin?
A fight between rival factions along the Israeli-Syrian border initial reports... Israeli jet fighters bombed a guerrilla base killing at least 49 soldiers.
İsrail-Suriye sınırındaki muhalif taraflar arasında devam eden çatışmalarda gelen ilk raporlar, İsrail'i en az 49 askerin ölümünden sorumlu tutuyor.
Looks like you've got a rival, John.
Bir rakibin var gibi görünüyor, John.
He was unlucky in love, and endured a good deal of sorrow, but he rose above it, and performed many an act of kindness, even to his rival.
Aşkta şansı yaver gitmedi ve çok acı çekti ama ayağa kalktı ve büyük incelik gösterdi rakibine karşı bile.
LARRY : He's a rival.
Rakibin o.
You know who doesn't have a rival?
Kimin rakibi yok, biliyor musun?
So he's got a rival.
Böylece rakip oldular.