Robertson Çeviri Türkçe
545 parallel translation
- Robertson?
- Robertson?
Get me Mr. Robertson.
Bay Robertson'u bağlayın.
Yes, this is Robertson.
Evet, ben Robertson.
Father Logan Madame and Monsieur Grandfort, Mr. Robertson.
Peder Logan..... Madam ve Mösyö Grandfort, Bay Robertson.
Willy Robertson just called.
Willy Robertson aradı.
Mrs Robertson, I can assure you that no blame will attach itself to your husband.
Bayan Robertson, Emin olun kocanıza hiç bir leke sürülmeyecek.
Lady Robertson.
Lady Robertson.
My early years were spent in the company of Mrs Fiske, Forbes-Robertson, Modjeska.
Çocukluk yıllarım Bayan Fiske, Forbes-Robertson ve Modjeska ile geçti.
I'm going to go over there again tomorrow night and hear some more.
Daha önce hiç Forbes-Robertson adını duymamıştım. Yarın gece oraya gidip, biraz daha dinleyeceğim.
Mr. Robertson, your predecessor, an excellent librarian savaged three people last week and had to be destroyed.
Bay Robertson, mükemmel bir kütüphaneciydi ama üç kişiyi öldürünce yok edildi.
Oh, no, that was Robertson.
Hayır, Robertson'du.
Robertson.
- Robertson.
- No, that was Robertson.
- Hayır, Robertson'du.
- It was Robertson.
- Hayır, Robertson.
My orders come from Dr. Robertson, the president's science advisor in Washington.
Emirler Washington'dan başkanın bilim danışmanı Dr. Robertson'dan.
There's just been a call from a Dr. Robertson at the White House.
Daha yeni Beyaz Saray'daki Dr. Robertson'dan bir telefon geldi.
He doesn't jump into things, Dr. Robertson.
O hemen olaya atlamaz, Dr. Robertson.
Yes, sir, I was, but Dr. Stone and Dr. Robertson assured the president.
Evet, efendim, ben korktum, fakat Dr. Stone ve Dr. Robertson, Başkan'a güvence verdiler.
Nothing from Dr. Robertson?
Dr. Robertson'dan haber var mı?
" Results of testing confirm the Robertson Odd Man Hypothesis :
" Deneylerimizin sonunda, Robertson'un Bekar Adam Hipotezi oluştu :
Put me through to Dr. Robertson.
Beni hemen Dr. Robertson'a bağlayın.
Put me through to Robertson immediately.
Beni hemen Dr. Robertson'a bağlayın. - Ne?
That grey and fateful day when I was visited by my dearest friend and colleague, professor Robertson.
Çok saydığım arkadaşım ve meslektaşım profesör Robertson'ın beni ziyaret ettiği o uğursuz gün.
Robertson, professor Robertson.
Robertson, profesör Robertson.
Robertson?
Robertson?
A chance remark from Robertson that sparked off this whole evil affair.
Tüm bu uğursuz hadiseye Robertson'ın ihtarı yol açtı.
I will, dear Robertson.
Alırım, sevgili Robertson.
- Robertson, this insect, which normally dies within an hour or two of it's birth has been alive for three whole days.
Robertson, normalde doğumunun bir-iki saati içinde ölen bu böcek tam üç gün yaşıyor.
But, Robertson, I...
Ama, Robertson, ben...
Professor Robertson.
Profesör Robertson.
- Not like professor Robertson... Not like him at all.
Profesör Robertson'ın hiç huyu değildir.
Robertson...
Robertson...
- Mr Robertson?
- Bay Robertson?
- I come with Colonel Robertson, sir.
- Albay Robertson'la geldim.
My name's Robertson, David Robertson.
Adım Robertson, David Robertson.
- Robertson.
- Robertson.
What can we do with him, Mr. Robertson?
Onunla ne yapabiliriz, Bay Robertson?
Mr. Robertson.
Bay Robertson.
- Mr. Robertson.
- Bay Robertson.
He's dead, Mr. Robertson.
Ölü Bay Robertson.
Mr. Robertson?
Bay Robertson?
We are very grateful for your help, Mr. Robertson.
Yardımınız için size minnettarız Bay Robertson.
Here's the first installment, Mr. Robertson.
İlk ödeme Bay Robertson.
I have heard a lot about you, Mr. Robertson.
Sizin hakkınızda çok şey duydum Bay Robertson.
This is Mr. Robertson.
Ben Bay Robertson.
My name is Robertson.
Adım Robertson.
They asked if I knew someone called Robertson.
Robertson diye birini tanıyor muyum diye sordular.
He may have found Robertson.
Robertson'u bulmuş olabilir.
Can we give you another car, Mr. Robertson?
Size başka bir araba, verebilir miyiz Bay Robertson?
Oh, by the way, Mr. Robertson.
Bu arada Bay Robertson.
Just a minute, Dr. Robertson.
Sadece bir dakika, Dr. Robertson.