English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ R ] / Rooting

Rooting Çeviri Türkçe

644 parallel translation
I've been rooting for the wrong horse.
Yanlış atı tutuyormuşum.
I'm rooting for you.
Ben kayıt tutuyorum.
While you grow fatter and richer publishing your nauseating confectionary I shall become a mole, digging here, rooting there. Stirring up the whole rotten mess where life is hard, raw and ugly.
Siz o yayımladığınız şekerlemelerle şişmanlamaya ve zenginleşmeye devam ederken köstebek gibi orayı burayı eşeleyip, kazıyor ve zor olan kokuşmuş, çöplük gibi bir hayatta tüm dünyayı kışkırtıyor olacağım.
But the building of an isolated playground to shield my boys from crime is not rooting out the crime itself.
Fakat, çocuklarımı suçtan koruyacak bir oyun alanı suçun kökünü kazımaz.
I'll be rooting for you. Thanks.
Teşekkürler.
It doesn't hurt to have somebody rooting for you, does it?
Bir hayranın olması o kadar kötü olamaz.
Mary it meant a lot to me to see you in court every day knowing that you were rooting for me.
Mary seni her gün mahkemede görmek benim için çok anlamlıydı, beni desteklediğini bilmek.
I asked for six tickets and end up with two on the rooting section.
Altı bilet istedim, sonuçta elime en kötü bölümden iki bilet geçti.
I can't go to battle unless everyone is rooting for me.
Herkes beni desteklemezse bu savaşa gidemem.
- I'm rooting for you.
- Şurada sana destek oluyorum.
- I'm rooting for ya.
- Seni destekliyorum.
- I'm rooting for you too.
- Ben de seni destekliyorum.
We'll be rooting for you.
Bunun için beni beklemeyin. Senin için tezahürat yapacağız.
Madam, Master Joey's been rooting round in my medicine chest.
Hanımefendi, Küçük Bey ecza dolabımın altını üstüne getiriyor.
I was really rooting for you, Butch.
Arkandaydım, Butch.
You hear those wonderful folks out there rooting for you?
Sizi destekleyen o mükemmel insanların sesini duyuyor musunuz?
There was a time when I started rooting for the accident, you know.
Öyle zamanlar oldu ki kazayı yeğlemeye başladım.
I see you brought your own rooting section with you.
- Kendi taraftarını getirmişsin.
We're all rooting for you.
Hepimiz seni destekliyoruz.
Best of luck to both of you from Squirrely Curly and we're gonna be rooting for ya.
Çatlak Curly ikinize şansların en bolunu diler. Sizi destekliyoruz.
It's not gonna do any good, but I'm rooting for you, bender.
Bunun hiçbir yararı olmaz. Ama seni takdir ediyorum.
We're all rooting for each other.
Dostlar bunun için değil midir? Birbirimize destek olmalıyız.
Who are you rooting for, anyway?
Sen kimi destekliyorsun?
I'm a rooting tooting cowgirl from the Rio Grande.
Ben Rio Grande'li köklü ve özlü bir kovboy kızım.
We're all rooting for you.
Hepimiz sizi takdir ediyoruz.
And by their presence here, they bear witness to my assertion that not until we have a leadership in this country committed to rooting out this disease, not until then can we have a healthy nation.
Onların buradaki varlığı benim iddiamı doğruluyor : ... bu ülkede, bu illeti kökünden yok etmeye niyetli bir lider olmadığı sürece sağlıklı bir ulus olamayacağız.
Those whose underground rooting ensure the mountains.
Yerin altında köklendirip dağları sağlamlaştırdık.
Every member of the lodge is rooting for you, sir.
Kışladaki herkes sizi destekliyor efendim.
That's why, when you get on that field today, it's important,'cause thousands of people will be rooting for you, loving you.
Bu yüzden, bugün sahaya inmek önemli. Çünkü binlerce insan sana tezahürat yapıp, seni sevecek.
There were people rooting and cheering.
İnsanlar beni alkışlayıp tezahürat yaptı.
Who are we rooting for?
Lanet olsun.
So what were you doing rooting for the Celtics?
O zaman niye Celtics'i tutuyorsun?
We're rooting for you.
Senin için kök salıyoruz.
Who will you be rooting for, Tim?
Kimden yanasın sen Tim?
I was kind of rooting for dead, you know what I mean?
Öldüğünü sanmaya başlamıştım, anlıyor musun?
- We're rooting for you, Jack.
- Sana gazı veriyoruz, Jack.
First I find you rooting around in my private things.
Önce seni özel mıntıkamda dolanırken buldum.
So you won't have to go rooting around in the garbage.
Çöpleri karıştırmaktan kurtulacaksın.
- Who you rooting for?
- Kimi tutuyorsun?
- You've been rooting.
- Toprağı mı eşeledin?
You don't look like no rooting'- tootin'... ... son of a bitching cold-blooded assassin.
Gözünü kırpmadan adam öldüren kanlı katil gibi görünmüyorsun.
tempered by a sweet innocence has this boy rooting and foraging morning, noon and night.
tatlı bir masumiyetle harmanlanınca bendeniz sabah, öğlen, akşam yerimde duramıyorum.
"Rooting and foraging"?
"Yerimde duramıyorum" mu?
Ten thousand people rooting for you. Or against you.
10 bin kişi seni destekliyor ya da sana karşı.
- You're rooting for a tumour.
Bence bir tümörüm olsun isterdin.
The whole country's rooting for you!
Bütün ülke seni takip ediyor!
I'm sorry, we were rooting for Florence Henderson.
Affedersiniz. Florence Henderson'ı destekliyoruz.
Larry's Rooting
Larry'nin Çatı İşleri
We'll be rooting for you.
Seni çok özleyeceğiz.
I would have to be a lowlife to go rooting'around in somebody else's private property. - Is it locked?
- Kilitli mi?
We're rooting for you, dear...
Biz sizi tutuyoruz Bayan Bentey!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]