Sag Çeviri Türkçe
90,817 parallel translation
Are you SAG?
Sen SAG'dan mısın?
Thanks for showing us.
Bize gösterdiğin için sağ ol.
Thank you.
Sağ ol.
Thanks.
Sağ ol.
Thanks for the coffee.
Kahve için sağ ol.
- Thank you.
- Sağ ol.
Thank you for your effort.
Çabaların için sağ ol.
- Peachy, thanks.
- Şahane, sağ ol.
Uh, thank you for bringing your books.
Kitap getirdiğiniz için sağ olun.
You have no idea what a relief it was to hear that you'd been released safely.
Sağ salim serbest bırakıldığını duyunca o kadar rahatladım ki.
No, thank you.
İstemem, sağ ol.
Thank you, Mommy.
- Sağ ol anneciğim.
- Ex-nay on the issing-may.
Sağ ol. - Ka-ga-yı-gıp deme.
- Thanks.
Sağ ol.
My grandpa lost part of his right leg in Vietnam, and he totally felt like it was still there, too.
Dedem de sağ bacağının bir kısmını Vietnam'da kaybetmişti, ona da yerinde gibi geliyordu.
And now, I don't even know if I'm gonna get out of here alive.
Şimdiyse buradan sağ çıkacağım bile belli değil.
I suppose that's the big takeaway from this, that the inmates guarding the hostages almost never survive.
Bundan çıkarılan en büyük sonuç, rehinelerin başında duran mahkûmların neredeyse hiç sağ kalmadığıdır.
They'll never survive up there without us. Come on.
Biz olmadan hayatta sağ çıkamazlar.
Oh, thank you, ladies.
Sağ olun kızlar.
Ah! Thank you, asshole.
Sağ ol göt herif.
- You know my right knee is for shit.
- Sağ dizim sakat.
- Thank you, Norma.
- Sağ ol Norma. - Peki.
Thank you, please.
Sağ ol.
I mean, my roommate lived.
Oda arkadaşım sağ kaldı.
Yeah, thanks.
Evet, sağ ol.
- Thanks.
- Sağ ol.
- Thanks, man.
- Sen sağ ol.
Cadogan learned how to survive from his father.
Cadogan nasıl yapılacağını öğrendi Babasından sağ kurtulmak
When it hits, we need to be on the right side of that door.
Basladığında, olmamız gerek. O kapının sağ tarafında.
Thank you so much for coming out.
Geldiğiniz için sağ olun.
Thank you for your time, Governor.
Zaman ayırdığınız için sağ olun Vali Bey.
- But thank you for taking my call.
- Ama benimle konuştuğun için sağ ol.
- Well, thank you for calling.
- Aradığınız için siz sağ olun.
Yes, clearly.
Sağ ol.
Thank you for your time.
Zaman ayırdığınız için sağ olun.
Thank...
Sağ olun...
Thank you, all of you, for being here.
Hepiniz sağ olun, burada olduğunuz için.
Thank you all.
Hepiniz sağ olun.
No, thank you, Helen.
Yok, sağ ol Helen.
We took you, and thanks to Everclear, you gave us everything.
Seni kaçırdık ve Everclear sağ olsun bize her şeyi verdin.
Thanks to Everclear,
Everclear sağ olsun...
- Thank you.
Sağ olun.
- Well, thank you. - Yeah.
- Sağ olasın.
- Oh.
- Sağ ol.
Thanks for checking on me the other night.
Geçen gece bana bakmaya geldiğin için sağ ol.
Great.
Sağ ol.
- Oh, thanks.
- Sağ ol.
Great, thank you.
Harika, sağ ol.
- Mm-hmm.
Sağ ol.
Should've known I wouldn't come at you with my right. Not again.
ıkinci kez sağımla vurmayacağımı bilmen gerekirdi.
- Thanks for having us.
- Davet için sağ olun.