Sarcasm Çeviri Türkçe
851 parallel translation
Uncalled-for sarcasm.
Yersiz bir iğnelemeydi.
If the state's evidence was as breathtaking as its sarcasm which I suggest is being employed to hide from the jury the failure of its own witnesses to back up its hollow case...
Savcının kanıtları da alaycılığı kadar etkili olsaydı ki onları kendi tanıklarının kendi boş suçlamasını destekleyemediği gerçeğini saklamak için kullanıyor...
I don't want none of your sarcasm.
Alaylarını çekemem.
- I don't see any reason for sarcasm.
- Alay etmek için sebep görmüyorum.
I overlook your sarcasm.
İğnelemene göz yumuyorum.
Lay off the sarcasm, please.
Şu iğneleme huyundan vazgeç lütfen.
I'm sick and tired of your sarcasm.
İğnelemelerinden usandım.
- I can do without the sarcasm.
- Alaya ihtiyacım yok.
He'll throw a few fiery glances at me, and whittle away with his usual sarcasm.
Bana kızgın bakışlar fırlatacak ve iğneleyici laflar edecek.
My wife majored in sarcasm at Vassar.
Karımın Vassar'daki ana branşı iğnelemeydi.
I don't like sarcasm, Berra.
Alay edilmesinden hoşlanmam, Berra.
"And I tend to retreat into sarcasm."
"Ve alaycılığa kaçmaya meyilliydim."
You and your insinuations and sarcasm.
Sen ve imaların, alaycılığın.
Do I detect a hint of sarcasm, hmm? Dear boy, hmm?
Hafif bir alay mı seziyorum acaba?
Don't you know sarcasm when you hear it?
Laf soktum, anlamadın mı?
Sounds like very roundabout sarcasm.
Kulağa imalı ve iğneleyici bir söz gibi geliyor.
- Sarcasm?
- İğneleyici mi?
I'll overlook the sarcasm.
Alaycılığını görmezden geleceğim.
The world is indifferent to his sarcasm, but I'm not.
Kimse onun istihzalarına aldırmıyor ama ben yapamıyorum.
HE USED SARCASM.
İnce alay kullanırdı.
BY A COMBINATION OF VIOLENCE AND SARCASM THE PIRANHA BROTHERS, BY FEBRUARY 1966 CONTROLLED LONDON AND THE SOUTH EAST.
Şiddet ve ince alay sayesinde Pirana kardeşler şubat 1966'ya kadar Londra'yı ve güneydoğuyu kontrol ediyordu.
I'm not taking any more of your smartness and sarcasm!
Size ve alaylarınıza daha fazla katlanmayacağım!
- There's no need for sarcasm.
- Alaycılığın gereği yok.
This sarcasm, if I may call it such does not become you, my little brothers.
Bu alaycılık, öyle de denirse size yakışmıyor küçük kardeşlerim.
But I am in no mood to tolerate any further outbursts, sarcasm, anything.
Ancak bundan sonra öfke veya alaycılığını kaldıramam.
... can adequately portray the venom, sarcasm and tone of voice employed by a speaker
... konuşmacının ses tonunu, iğnelemelerini yeteri kadar gösteremez.
- Your sarcasm is wasted on me.
. - Boş yere alay etme.
Your idiotic sarcasm drives me crazy!
Senin bu aptal, küçümseyici sözlerin beni çileden çıkarıyor!
There's no need for sarcasm, Colonel.
Alay etmenize gerek yok Albay.
That had the note of sarcasm, Lucifer.
Bir iğneleme seziyorum Lucifer.
I don't need the sarcasm.
Alaya gerek yok. Bu iş bitti.
Please spare us your cheap sarcasm.
Lütfen ucuz alaylarınız dan kurtulalım.
No dark sarcasm in the classroom
Sınıfta aşağılanmaya son!
This is like sarcasm, right?
Dalga geçiyorsun, değil mi?
It's called sarcasm.
Buna açık sözlülük denir.
Then your sarcasm.
Sonra alay et.
You know, I hate your sarcasm.
Bu iğneleyici sözlerinden nefret ediyorum.
thanks for the sarcasm, willie.
İğneleme için teşekkürler, Willie.
I don't care for your insolence and sarcasm.
Küstahlığın ve alaycılığın umurumda değil.
Cut the sarcasm!
Dalga geçmeyi bırak!
Do I detect some kind of sarcasm here?
- Laf mı dokunduruyorsun?
How do they put up with all your sarcasm?
Bu alaycılığına nasıl dayanıyorlar?
- Do I detect a note of sarcasm?
- Alaycı bir not olarak algılayayım mı?
You see, it's just that kind of sarcasm that's given our marriage real spice.
Bu alaycı tarzın evliliğimizin tuzu biberi tatlım.
No need for sarcasm Mr. Holmes.
Alay etmene gerek yok, Bay Holmes.
Sir, the last thing the New York City Transit System needs is your sarcasm.
Efendim, New York şehri ulaşım sisteminin son ihtiyacı sizin esprileriniz.
Patronizing with just a hint of sarcasm.
Üstü kapalı alay ederek tepeden bakma tavrı.
You guys don't have sarcasm any more?
Siz espriden de mi anlamıyorsunuz?
Unless I use sarcasm, I sink into chaos.
Sarkazm kullanmadıkça kaosa batıyorum.
Want to try it again without the sarcasm?
Alay etmeksizin, yeniden dener misin?
- Sarcasm, sir.
- Alaycılık!