Sayuri Çeviri Türkçe
125 parallel translation
This is Sayuri.
Seni Sayuri'yle tanıştırayım.
SAYURI YOSHINAGA as Yukiko
SAYURI YOSHINAGA Yukiko
Be nice to Takuya and Sayuri, OK?
Takuya ve Sayuri ile iyi geçin, tamam mı?
Sayuri, get in!
Sayuri, çabuk bin!
KOKUSHO Sayuri
KOKUSHO Sayuri
Sayuri!
Sayuri!
But this picture means Sayuri is going to be next!
Ama bu resim Sayuri'nin sıradaki olduğunu söylüyor!
Sayuri?
Sayuri?
This is the concert hall where Sayuri was killed.
Sayuri'nin öldürüldüğü konser salonu.
One was our classmate, Sawatari Sayuri... The other was the giant tower across the Tsugaru Strait.
Biri sınıf arkadaşımız, Sawatari Sayuri, diğeriyse Tsugaru Boğazı'nın karşısındaki dev kuleydi.
Yet I couldn't help but feel that the nighttime smell in the train, my friend's trust and the presence of Sayuri were the only things in this world.
Yine de gece vakti o trenin kokusunu, arkadaşımın güvenini ve Sayuri'nin varlığını bu dünyadaki tek şeylerimmiş gibi düşünmeden edemiyordum.
Three years ago, when Sayuri left us without saying goodbye it came as a shock to us.
Üç yıl önce, Sayuri bize bir hoşça kal bile demeden ayrıldığında bu bizde şok etkisi yaratmıştı.
It was on those kinds of days that I dreamt about Sayuri.
Sayuri'yi rüyamda gördüğüm zaman yine bu günlerden biriydi.
Those dreams were about me trying to find Sayuri, who was alone in cold place.
Rüyalarımda soğuk bir yerde tek başına kalmış Sayuri'yi bulmaya çalışıyordum.
Only Sayuri's presence, which made my heart tremble, remained in my body after I awoke.
Uyandığımda geriye sadece kalbimi titreten Sayuri'nin varlığı kalıyordu.
The dreams I have about Sayuri seem more real than reality surrounding me.
Çünkü Sayuri ile ilgili rüyalarım etrafımdaki dünyadan daha gerçek görünüyordu.
Sayuri... Hiroki-kun, Takuya-kun...
Sayuri Hiroki-kun, Takuya-kun,...
We have to keep Sawatari Sayuri dreaming.
Sawatari Sayuri'yi sürekli uykuda tutmalıyız.
Even so, the warmth Sayuri left on my skin was still flowing through my body.
Öyle olsa bile, Sayuri'nın sıcaklığını tüm bedenimde hissediyordum.
It's a choice between saving Sayuri and saving the world.
Bu Sayuri'yi kurtarmakla dünyayı kurtarmak arasında bir seçim.
But at the time I thought Sayuri was the center of this bright world.
Ama o zamanlar Sayuri'nin bu parlak dünyanın merkezi olduğunu sanıyordum.
Is Sayuri-chan really going to wake up?
Sayuri-chan gerçekten uyanacak mı?
The promise we made is Sayuri's bond to reality.
Sayuri'yi hayata bağlayan verdiğimiz söz.
Sayuri said that she felt like she was losing something.
Sayuri bana bir şeyleri kaybediyormuşum gibi hissediyorum demişti.
Hey, Sayuri.
Hey, Sayuri.
Please, God let Sayuri wake up from her sleep.
Lütfen Tanrım, Sayuri'yi bu uykusundan uyandır.
Sayuri...
Sayuri!
Sayuri.
Sayuri,...
From this day forward, you will be known as : "Sayuri."
Bugünden itibaren adın Sayuri.
Sayuri.
Sayuri.
If there'd been a drop of tea in that pot, Sayuri would have gotten it out.
O çaydanlıkta bir damla çay olsa, Sayuri onu dökmeyi başarırdı.
- Her name is Sayuri.
- Sayuri.
This is my new younger sister, Sayuri.
Bu, benim yeni kız kardeşim, Sayuri.
Sayuri, is this your first sumo match?
KatıIdığın ilk sumo güreşi mi, Sayuri?
Sayuri is a special girl at a very special time in her life.
Sayuri, hayatının çok önemli bir döneminde olan özel bir kız.
Such a joyous moment, Sayuri.
Ne kadar mutlu bir an, Sayuri.
" l live in the same okiya as Sayuri.
"Sayuri ile aynı okiya'da yaşıyorum."
We could still win, Sayuri. How?
- Hala kazanabiliriz, Sayuri.
- Sayuri.
- Sayuri.
How come Sayuri gets to be the lead?
Sayuri nasıI oluyor da başrolde oynuyor?
Sayuri, you remember the doctor.
Sayuri, doktoru hatırlıyor musun?
Chairman. Sayuri gave such a passionate performance, don't you think?
Sayuri ne kadar tutkulu bir gösteri sergiledi, değil mi Başkan?
Baron, wouldn't Sayuri look stunning among the flowers on your estate?
Sayuri malikanenizdeki çiçeklerin içinde büyüleyici görünmez miydi, Baron?
But Sayuri is required at the theatre.
Ama Sayuri'nin tiyatroda olması gerekiyor.
Trust me, I know my Baron, Sayuri.
Baron'umu çok iyi tanıyorum, Sayuri.
We must not expect happiness, Sayuri.
Hayattan mutluluk beklememeliyiz, Sayuri.
Sayuri I only want to have a look.
Sayuri. sadece görmek istiyorum.
Please, Sayuri, do not insult me.
Lütfen bana hakaret etme.
Of course, none of it will go to Sayuri.
Bu paranın bir kuruşunu bile Sayuri almayacak.
Sayuri.
- Sayuri.
Sayuri's made history.
Sayuri tarihe geçti.