Screech Çeviri Türkçe
370 parallel translation
Always they screech like that when I perform.
Her zaman ben gösteri yaparken böyle çığlık atıyorlar.
Or that cold chill you get when you hear the screech of brakes and know your kid's outside on the street someplace.
Veya ani bir fren sesi duyduğunuzda alnınızdan boşalan soğuk terlerdir, çünkü çocuğunuzun dışarıda bir yerlerde olduğunu biliyorsunuzdur.
( Brakes screech )
( Fren sesi )
( Brakes screech )
( Fren sesleri )
The raven and screech owl shall dwell in it.
Kuzgunlar ve cüce baykuşlar yaşayacaklar orada.
You told Constable Gobby you heard the screech of his brakes.
Memur Gobby'e fren sesleri duyduğunuzu söylemişsiniz.
[truck horn blares ] [ tires screech ] [ thud ] [ woman screams ] [ murmurs]
Birden önüme atladın. - Neyse ki sadece yandan çarptım. - Sorun değil, bir şeyim yok.
( Tyres screech ) Don't ever do that again.
Bir daha sakın bunu yapma.
[Doorbell Rings ] [ Doorbell Rings ] [ Tires Screech]
- Beth.
- Max! - ( brakes screech )
Max!
"Screech to a halt," as they say.
Romanlardaki gibi "acı bir inlemeyle durdu".
- It's a setup! - [Tires Screech]
Tuzak bu!
[tires screech] ( Michael ) Layla, get in.
Layla, atla.
I'll give you something to screech about, you sons of bitches!
Elimde sesinizi kesecek birşey var, sizi orospu çocukları!
Come on, Screech.
Gel, Screech!
Hey, Screech, come here.
Screech, buraya gel!
Come on, Screech!
Gel, Screech!
And... Screech is here and Gar is here and I Iove you.
Screech burada, Gar burada, seni seviyorum.
Come on, Screech.
Benimle gel, Screech.
Whoa! [Tires Screech, Horn Honks] Hold it!
Dur orada!
as i was saying- - [sounds of tape recorder] screech!
Dediğim gibi... Ne dediğin anlaşılmadı.
[Tires screech]
[Lastiklerden ses gelir]
# It don't matter # [Brakes Screech]
# Bu sorun değil. # [Çatlaklardan çıkan tiz sesler]
- Aah! - [Tires Screech]
12 tane daha kutu var ve hepsi aynı sesi çıkarıyor!
Screech your song of death, Nazi.
Cenaze marşını çalmaya başla Nazi.
So I don't want another chalkboard screech out of you.
O yüzden senden tek bir tiz gıcırtı daha duymak istemiyorum.
There was a screech of brakes, Rhonda screams.
Acı bir fren sesi var ve Rhonda çığlık atıyor.
BRAKES SCREECH Mr Saxon, we have Condition Red on the Jones Plan.
Bay Saxon, Jones Planında acil durum söz konusu.
( Brakes screech ) - Now we're in the intersection!
Bir dört yol ağzının ortasındayız.
- [Brakes Screech]
Koş evlat.
And an important part of friendship is- [Tires Screech ] - [ Marge Screams]
Ve arkadaşlığın en önemli kısmı- -
- [Tyres Screech]
- [Fren sesi]
I can make your com image look like 3,000-ton screech rhino if you want me to.
İstersen iletişimdeki görüntünü 3 tonluk çığlık gergedanı gibi bile yapabilirim.
- I really think I was born to teach. - [Tires Screech]
Galiba ben gerçekten öğretmen olmak için doğmuşum.
- Together? - [Tires Screech]
Ayrılmayız?
[Brakes Screech] Out of the dark, a haunted woman appears to private eye Mike Hammer.
Karanlıkta, tekin durmayan bir kadın dedektif Mike Hammer'ın karşısına çıkar.
The screech of your death!
Ölümün acı feryadını!
When my show starts with a screech that could shatter crystal, then plays me eating chips, then disconnects a woman who fears abandonment, it's not a show to mail to the Smithsonian.
Programım, kristali tuz buz edecek bir çığlıkla başladığında, sonra cips yiyormuş gibi ses çıkarırsa sonra terk edilme korkusu yaşayan bir kadınla bağlantı koparsa bu, program değil, Smithsonian müzesine postalamadır.
[Tires Screech, Engine Revving] Hey, Skinner, wanna drag race?
Skinner, yarışa ne dersin?
Who can screech the loudest?
Kimin çığlığı daha yüksek?
( tires screech ) Oh, come, come.
Hadi, hadi.
[tires screech] - Jeff.
- Jeff.
[TYRES SCREECH, CAR CRASHES] Hi.
- Selam.
( Tires screech ) - I got to go back.
- Geri dönmem gerek.
[TIRES SCREECH]
Hayır.
[Tires Screech]
Çokça göğüs görürsünüz Oğlum, benim Zydeco kayıtlarım nerede?
[Tires Screech] No!
Hayır!
" [Singing Continues, Indistinct ] - It's been done. - [ Tires Screech]
Olan olmuş biten bitmiş.
( tires screech )
- Geliyor.
[Tires Screech] Oh, God!
Tanrım!
# # [Singing Continues, Indistinct ] - It's been done. - [ Tires Screech]
Daha önce yapıldı.