See what we can find Çeviri Türkçe
242 parallel translation
See what we can find down there?
Orda neler bulabileceğimizi bir düşünsene?
Let's see what we can find to amuse you with.
Sizi eğlendirecek bir şeyler bulalım.
Let's see what we can find out.
Bakalım neler öğrenebileceğiz.
First thing we do.. is to see what we can find out about Pardee.
Yapacağımız ilk şey.. Pardee'de neyle karşılaşacağımızı anlamak.
Let's see what we can find, and get out of here.
Ne bulabileceğimize bakalım ve buradan gidelim.
Let's see what we can find.
Bakalım, bir şey bulabilir miyiz?
- Well, let's see what we can find.
- Bakalım bir şey bulabilecek miyiz.
Let's see what we can find.
Bakalım yiyecek ne varmış.
Well, let's see what we can find.
- Bakalım ne bulacağız.
Let's see what we can find out.
Bakalım ne bulacağız.
Okay, buddy, let's see what we can find out.
Tamam dostum, neler bulabileceğimize bir bakalım.
Well, let's take our cab, and see what we can find out from his city bank.
Hadi taksimizi tutalım ve görelim bakalım bankada neler bulabileceğiz.
Let's go cruising and see what we can find.
Neden biraz dolaşıp neler bulabileceğimize bakmıyoruz.
Let me get you some towels and I'll see what we can find for you to wear.
Sana havlu getireyim ve giyebileceğin bir şeyler bulayım.
Now, let's see what we can find.
Bir bakalım.
We're gonna run some tests and see what we can find out.
bazı testler yapacak, biz ne bulabilirsiniz görürsünüz.
First we're gonna check for holes, see what we can find.
Önce bir delik bulmalıyız, bakalım ne bulabiliriz.
We'll see what we can find out.
Ne olduğunu öğrenmeye çalışacağız.
Let's try and see what we can find.
Bizde deneyip ne bulabileceğimizi görürüz.
We'll see what we can find out.
Ne bulabileceğimize bakacağız.
We should go there and see what we can find out.
Oraya gitmeli ve ne bulabileceğimize bakmalıyız.
- No, not yet. Let's go to the village and see what we can find out.
Kasabaya gidelim ve neler bulabileceğimize bakalım.
We'll pull the files on Darla and her pregnancy, see what we can find.
Darla ve onun hamileliğiyle ilgili dosyaları toparlarız.
See what we can find out. Thanks.
- Teşekkürler.
Let's see what we can find.
Neler bulacağımıza bir bakalım.
We'll see what we can find, ma'am!
Konuyu araştıracağız hanımefendi.
And so we return to Paris to see what else we can find to finally incriminate the Lady Horbury.
Böylece Lady Horbury'yi suçlu çıkarabilecek başka neler bulabiliriz diye Paris'e dönüyoruz.
Let me see if we can find what you want.
İstediğini bulabilecek miyiz bakalım.
Let's go see what other fun things we can find to do.
Daha eğlenceli neler yapabiliriz, gidip bakalım.
Let's look around to see what else we can find.
Bakalım etrafta başka neler bulacağız?
Let's see if we can find out what's going on out there.
Bakalım olanlar konusunda bir şey öğrenebilecek miyiz.
Dr. Franklin is taking one out of cryogenic suspension to see if we can find out what happened.
Dr. Franklin, neler olduğunu anlayabilmek umuduyla içlerinden birini kriyojenik tüpten çıkaracağım.
Let's see if we can find out what's going on.
Neler döndüğünü öğrenmeye çalışalım.
I can't wait to see what we find.
Bulacaklarımızı görmek için sabırsızlanıyorum!
- See what toys we can find. - Sure.
Bakalım hangi oyuncaklar var.
I want to see if maybe we can find somebody down there who can figure out what's wrong with you.
Belki aşağıda sana ne olduğunu anlayacak birini bulabiliriz.
Let's see if we can get a look inside his fortress, find out what he's up to.
Hadi bakalım, eğer içine doğru bir bakabilirsek, neler olup bitiğini öğrenebiliriz.
Let's see what else we can find.
Ne bulabileceğimize bir bakalım.
See if we can find out what makes this thing tick.
Bu şeyin ne kalınlıkta olduğunu görelim.
I'll swab your gums, see if we can find out what made you pass out.
Diş etlerinizi çubukla sileyim. Bakalım sizi neyin bayılttığını bulabilecek miyiz.
See if we can find out what-what's killing these kids.
Bakalım bu çocukları neyi öldürdüğünü bulabilecek miyiz.
Okay, doc, let's see what else we can find.
Tamam doktor. Bakalım başka ne bulacağız.
Let's get you in a room and see if we can't find out what's going on.
Sebebi bu olabilir. Sana bir oda bulalım ve neyin olduğunu anlamaya çalışalım.
Let's see if we can find out what the trinium's being used for.
Bakalım triniumun ne için kullanıldığını bulabilecek miyiz.
So let's see what else we can find.
Bir bakalım başka neler bulacağız.
See what else we can find.
Belki bu şekilde birşeyler bulabiliriz.
We need to go through it, see if we can find anything that might tell us... what they're doing, where they're going.
Fazla olmadığını biliyorum ama olanları inceleyip ne yaptıklarını, nereye gittiklerini öğrenmeye çalışalım.
I'll have T'Pol see if she can find out what we did.
T'Pol'e söylerim bu sefer ne hata yapmışız öğrenebilir.
Let's get them back to the ship, see if we can find out what happened here.
Onları gemiye götürelim, bak bakalım burda neler olduğunu anlayabilecekmiyiz.
Yeah, of course, that's my job, but I don't know how we're to find what we can't see.
Ama göremediğimiz bir şeyi nasıI bulabileceğiz. Koklayarak buluruz.
See what else we can find out about this temple.
Bu tapınakla ilgili neler bulabiliriz ona bak.