See you thursday Çeviri Türkçe
213 parallel translation
I'll see you Thursday.
Perşembe günü görüşürüz.
- See you Thursday.
Perşembeye görüşürüz.
- See you Thursday, same place?
- Perşembe, aynı saat ve aynı yerde buluşalım. - Bekleyeceğim.
See you Thursday.
Görüşürüz. - Hoşça kal.
See you Thursday
Perşembeye görüşürüz.
See you Thursday, gorgeous!
Perşembe görüşürüz güzelim!
See you Thursday.
Perşembeye görüşürüz.
- I'll see you Thursday.
- Perşembe günü görüşürüz.
See you Thursday!
Perşembe günü görüşürüz!
All right. See you Thursday night.
- Perşembe akşamı görüşürüz.
- See you Thursday. But wear...
- Perşembe görüşürüz.
- See you Thursday night.
- Perşembe görüşürüz.
I'll see you Thursday night?
Perşembe akşamı görüşelim mi?
- I`II see you Thursday night.
- Perşembe akşamı görüşürüz.
- See you Thursday. - Thank you.
- Perşembe görüşürüz.
- See you Thursday.
- Perşembe'ye görüşürüz.
See you Thursday.
Perşembe günü görüşürüz.
See you Thursday?
Perşembeye görüşüyor muyuz?
He can see you Thursday.
Perşembe sizinle görüşecek.
- I'll see you Thursday.
- Perşembeye görüşürüz.
See you Thursday?
- Perşembe görüşüyor muyuz?
- See you Thursday.
- Perşembe görüşürüz.
- See you Thursday.
- Perşembe günü görüşürüz.
I'll see you Thursday.
Perşembe görüşürüz.
- I'll see you Thursday.
- Perşembe görüşürüz.
See you a week from Thursday.
Haftaya Perşembe görüşürüz.
I'll see you in New York Thursday morning. Bye.
Perşembe sabahı New York'ta görüşürüz.
See you Thursday.
Perşembe görüşürüz.
- Not at all. See you on Thursday.
- Birşey değil, Perşembe görüşürüz.
WOULD YOU LIKE TO COME BACK AND SEE ME ON THURSDAY?
Salı günü buraya tekrar gelip beni görmeye ne dersin?
We invite you to come to our cinema on Thursday at 4 p.m to see Camouflage followed by a discussion with the distinguished professor and film director, Krisztof Zanussi
Perşembe günü saat dörtte Kamuflaj filminin gösterimi için sizleri sinemamıza bekliyoruz. Filmden sonra ünlü yönetmen Profesör Krisztof Zanussi konuşma da yapacaktır.
If you like, i can see you next thursday at 3 : 00.
Eğer beğenirsen, seni önümüzdeki perşembe 3 : 00'te görebilirim.
Hey, Sam, I'll see you next Thursday.
Selam, Sam! Önümüzdeki perşembe sana uğrayacağım.
I WILL SEE YOU AT 4 : 00, THURSDAY AFTERNOON.
Perşembe boşsun. Saat dörtte görüşüyoruz, perşembe öğleden sonra.
THURSDAY AFTERNOON I WILL SEE YOU AT 4 : 00.
Perşembe öğleden sonra saat dörtte görüşüyoruz,
See you next Thursday.
Önümüzdeki perşembe görüşürüz.
However, since you insist... I propose you bring him to see me... on Thursday, the 28th at six o'clock p.m.
Ancak, madem ısrar ediyorsunuz... onu ayın 28'i, perşembe günü... akşam 6'da getirin.
You come and see me next Thursday.
Önümüzdeki Perşembe gel beni gör.
You see, my mom's going to the Dead show Thursday night.
Annem perşembe gecesi the Dead konserine gidecek.
He said he could not sleep, but two Vatsnik is like, "Good-bye, George, see you next Thursday."
Uyuyamadığını söyledi. Ama iki Vatsnik "Güle güle George, haftaya perşembe görüşürüz" demektir.
You see, we always have a letter from Jane on Tuesdays... and today, as you must know, is Thursday.
Jane'den her zaman Salı günleri mektup alırız. Bildiğiniz gibi bugün Perşembe.
Well, you see, Jane-Jane writes on-on Tuesdays and this is Thursday.
Jane'in mektubu her zaman Salı günü gelir ama bugün Perşembe.
You come back Thursday night. And we will see.
Ne yapabileceğimize bir bakalım.
I'll see you on Thursday, Henry.
Perşembe'ye görüşürüz Henry.
Lis, when you get a little older you'll learn that Friday's just another day between NBC's "Must See" Thursday and CBS's Saturday Night "Crap-O-Rama." Another Duff, Homer?
Lisa biraz daha büyüdüğünde Cuma'nın NBC'nin "görmelisiniz" Perşembe'siyle CBS'in Cumartesi gecesi saçmalıkları arasında sıradan bir gün olduğunu anlayacaksın.
See you on Thursday.
Perşembe görüşürüz.
Ah, but you see I'm afraid I've recently made a resolution not to have visitors... on Thursday between er, seven and nine in the evening.
Görüyorsunuz, Perşembe günleri saat 7 ile 9 arasında..... ziyaretçi kabul etmemek konusunda bir karar aldım.
I'll see you on Thursday.
Perşembeye görüşürüz.
- Bye-bye. See you next Thursday. - I hope so.
Uğramaya çalışırım.
See you Thursday.
- O hapı almaya. Perşembe günü görüşürüz.
I will see you Thursday, Allen.
- Tamam, ne de olsa...
see you next time 81
see you tomorrow 1475
see you later 3234
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you on the other side 84
see you in a bit 142
see you tomorrow 1475
see you later 3234
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you on the other side 84
see you in a bit 142